Dükkanınızın müşterileri, hastaları bile sizde bir iz bırakırken bunca yıl beraber çalıştığınız insanlardan etkilenmez olur musunuz? Bir süre sonra beraber çalıştıklarınıza da benzersiniz.
15 Mart 2019 - 17:38 'de eklendi.
A be alasın sevdiceğine bir gözlük?
Ah Hatice abla ah! Akşam akşam nerden geldin aklıma? Nerden geldiği belli aslında. Müşteri masası üzerinde gördüğüm bir demet papatya beni tee geçmişlere götürdü. Şimdi ay da yılda bir karşılaştığımız bu güzellikler Hatice abla ile beraberken günlük, alışılmış şeylerdendi.
Her gün sabah içeri girerken önce bir demet karanfil, papatya artık o mevsime özgü ne çiçek var ise onu benim masama koyar sonra üstünü çıkarır, ortalığı bir güzel temizler, sonrasında da beraber kahvaltı yapardık.
Belediye önünde ki tezgahı elinden alınınca çevre esnafı dolaşarak çiçek satıcılığı yapan Hatice abla ile dükkan önünde çiçek satmaya başladığı zaman tanışmıştım.
Laf olsun diye; Ben de çalışır mısın kız?
Diye sorduğumda alay ettiğimin farkında olarak
Daa neler? Sen ister misin ki beni? Demişti.
Neden olmasın diye uzattığım oyunu
Çevren geniş. Tanımadığın insan yok.
Bir şaka sonucu başlayan birlikteliğimiz 5 yıl kadar sürdü. Gecekondu muhiti olmamız sebebiyle ( ki, 80 li yıllarda burada dükkan açmamı kafamı peynir-ekmekle yediğime yoran dostlarıma rağmen) Hatice Abla’nın çevreyle ilişki kurmam da bayağı bir yardımı olmuştu.
Zaman için de muhafazakarlaşan semtim de baş örtüsü ile okula alınamayan bir kızımıza kucak açtım. Onunla beraber dükkanımda ki orta karar gözlükler yerini, Sedanur’un getirdiği sınıf atlamaya çalışan hali vakti yerinde muhafazakar ailelere hitap eden üst grup çerçeveler ve gözlüklere bıraktı.
Seda şimdi, İller Bankasında müdür yardımcısı oldu.
Semtimiz de büyüdü. Zenginleşen Karadenizli ve Muhafazakar kesimler kentin daha güvenlikli,daha modern ve korunaklı sitelerine göç edince birden entelektüel ve bohem bir yaşamı seçen eğitimli ve bir kısmı eşcinsel kesimlerin gözdesi oluverdik.
Onlar da bereketi ile geldiler. Eski zengin çevremi kaybettim diye üzülürken, bu yeni gelenler dükkanda tapon diye nitelendirilecek ne varsa silip süpürdüler. Tabii, bun da Orkun’un da payı var. Gündüzleri benim dükkan da, akşamları da rock bar da şarkı söyleyen Orkun’un emeğini inkar edemem. Bir de zevkli çocuk. Kime ne yakışacağını çok iyi biliyor.
Şehir nefes alamıyor artık. Büyüdü de büyüdü benim 30 yıl önce ki gecekondu diye nitelendirilen dükkanım şimdi merkez de gözde bir yer. Bu kadarını tahmin etmemiştim.
Zincir mağazaların, ithalatçı firmaların kendi perakendelerini açtığı, en son teknolojik gelişmeleri takip edip neredeyse el değmeden gözlük yaptıkları bir süreçte ben insana yatırım yaptım. Elemanlarımdan bu işi meslek olarak seçebilecekleri üniversitelere gönderdim, diplomalarını aldırdım. Hepsi de kendi işini gücünü kurdu. Pişman mıyım? Haşa! Hatta tatlı bir keyifte var üzerimde. Dükkanınızın müşterileri, hastaları bile sizde bir iz bırakırken bunca yıl beraber çalıştığınız insanlardan etkilenmez olur musunuz? Bir süre sonra beraber çalıştıklarınıza da benzersiniz. Ya da onlar size benzer. İtiraf edeyim çok şey de öğrendim onlardan.
Bir zamanlar
Abe alasın bir gözlük? Diye kapı önünden gelen geçene laf atan Hatice abla dan şimdi ,
asbah jamiliana jiddan diyen Sara Ronia’a dek göç yalnız ülkemiz de ve dünya da değil, çalıştığımız mekanlarda da sürüyor. Ve dünya dönüyor.
Metin Turanlı
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...