Glokomu olan Amerikalıların yarısı hastalığı olduğunu bilmemekte.

Göz tansiyonu (glokom/glaucoma), göz içi basıncının sıklıkla yükselmesiyle görme sinirlerinin zarar görmesidir.

Halk arasında göz tansiyonu olarak anılmasına rağmen biz bu yazıda teknik ismi olan “glokom”u kullanacağız.

8-14 Mart tarihleri arasında gerçekleşen Dünya Glokom Haftası münasebetiyle, Sina Hastanesi’ndeki oftalmoloji bölümü başkanı Dr. Don Abrams, “Her gün [glokom haftası] olmalı,” diyerek açıklamalarda bulundu.

“Bu ülkede muhtemelen glokom hastalarının yarısı bile hastalığını bilmemektedir. Bunun nedeni, bu ülkede glokomun yüzde 80 ila 85’inin, hiçbir semptomu olmayan, açık açılı glokom adı verilen bir glokom türüdür. ”

İhtiyaç duyulan şey daha fazla farkındalıktır, her zaman, Abrams, glokomun tedavi edilebildiğini ve hastaların tarandığı ve teşhis edildiği sürece yıllar geçtikçe daha etkili bir şekilde tedavi edilebileceğini söyledi.

Glokom nedir?

Abrams, “Glokom temel olarak optik sinirin bir hastalığıdır; bu, çoğu zaman, gözün içine belirli bir optik sinirin tolere edebilmesi için çok yüksek bir basınçtan kaynaklanır” dedi.

Bu artık yüksek oranda bireysel bir sayı olduğu biliniyor, bazı insanlar daha yüksek basınçları tolere ediyor ve diğerleri de çok daha düşük basınçlarda hasar görüyor.

Her iki durumda da, Abrams, sonuçta gözün arkasındaki retinadan görsel bilgiyi taşıyan sinirlere zarar vermekte ve bu da sonunda körlüğe yol açabilmektedir.

“Gördüğümüz gibi, görsel bir alan testi dediğimiz şeyin çevresel görme kaybını görmeye başlayana kadar, glokomlu birisini teşhis etmedik, ancak optik sinirlerin% 40-50’sinin hasar görmesini engelledik. Dedi. “Günümüzde tarayıcılarımızdan bazılarıyla optik sinirde % 10 veya 15 oranında hasar olduğunda bile optik sinirde bazı ince değişiklikler görebiliyoruz.”

Bu çok önemlidir, diyen Abrams, çünkü optik sinire verilen hasar genellikle tersine çevrilemez ve böylece herhangi bir görme kaybı kalıcı olabilir. Ancak, “eğer onu erken yakalayabilirseniz, insanların herhangi bir vizyonunu kaybetmeden önce bunu tedavi edebilir ve uygun takipler alırsanız, asla vizyonunu kaybetmezsiniz.”

Glokomu erken yakalama ve görme kaydetme şansı yakalamanın yolu, Abrams’ın kaliteli bir göz muayenesi yapılması gerektiğini ve sadece gözlüklere ihtiyacınız olup olmadığını görmek için sadece temel bir görme testi olması gerekir.

“Bir göz doktoruna ihtiyacınız var ve bir göz doktoruna tavsiye ederim” dedi. “Gözlük dükkânına giderken, göz doktorunuz glokomunuz varsa size söyleyemeyecektir. ”

Hiçbir risk faktörü olmayan ve aile öyküsü bulunmayan ortalama bir insan için Abrams, göz taramasının 40 yaşına gelene kadar her iki ila dört yılda bir, daha sonra 60 yaşına ve daha sonra her yıl bir ila iki yılda bir gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.

“Eğer yüksek riskli bir insansanız, yani Afrikalı-Amerikalı iseniz, tüm bu şeyler geri alınır, böylece 40 yaşın üzerinde muhtemelen her yıl görülmelidir” dedi.

Abrams’a göre, glokom gelişen yüksek risk altındaki diğer insanlar, Asyalı-Amerikalıları ve aile öyküsü olan kişileri içerir.

“Eğer glokomlu anne veya büyükbabalarınız varsa, bunu alma riskinizi artırıyor ve eğer bir kardeşiniz varsa, kesinlikle glokom alma riskiniz çok daha yüksektir” dedi. “Birçok hastada çok şiddetli olan birçok glokom hastası aile var.”

Abrams, çocukken oyun sırasında bir topun gözüne çarpması da dahil olmak üzere herhangi bir göz travması geçirmiş olan kişilerin daha yüksek glokom riski altında olabileceğini söyledi.

“Bu tür bir travma sizin için göreceli olarak küçük gözükebilir, ancak aslında birçok insanda glokom gelişimini hızlandırabilir” dedi. “30’lu ve 40’lı yaşlarında olan ve önemli hastalıklara sahip olan gençlerde bile çok az yaralanmış hastam var.”

Ve gençlik de sihirli bir koruma değildir.

Abrams, “Glokom yaşlı kişilerde bir hastalık olma eğilimindeyse de, 40 yaşından büyük, 50 60 70, 20’li ve 30’lu yaşlarında düzenli yaşlı glokomlu birçok hastam var” dedi. “Sadece 25 yaşında olmanız otomatik olarak size bir soluk vermez.”

Abrams’a göre, gerçekten iyi bir haber, glokomu ve daha iyi tedavileri tanımlamak için yeni tarama teknikleriyle birlikte, ciddi glokomu erken geliştirenlerin bile hiçbir zaman bir vizyonunu kaybetmemesidir.

“Genel olarak, Amerika Birleşik Devletleri’nde, temel olarak göz damlasıyla tedaviye başlıyoruz” dedi. “Göz damlası biçiminde birçok glokom ilacı mevcut ve son 20 yıldır sadece birkaç günde bir kez alınması gereken bazı yan etkileri olan bazı ürünlerimiz vardı.”

Eğer göz damlası, glokomu kontrol etmek için yeterli değilse, Abrams’a göre, göz içindeki basıncı rahatlatmaya ve optik sinirleri korumasına yardımcı olan lazer ve cerrahi müdahaleler de vardır.