Oda ve Birlik’te ne olacak ve olmayacak?

Birkaç gündür Oda ve Birlik hakkında yazmak istiyordum. Kaç kez başladıysam tam olarak duygularımı anlatmadığı için vazgeçmiştim. Ta ki Alanya yolculuğuna çıkarken aldığım kitap, Levent Gültekin’in Yazdığı “İdeolojik Mahalleden Türkiye’ye Onurlu Çıkış”’ı okumaya başlayıncaya kadar. “Hepimiz, ideolojik “mahallelerde” yaşıyoruz.

Ilımlı da olsak, radikal de, belli bir çevreden çıkamıyoruz. “Öteki” kabul ettiğimiz kişilerle iletişim kuramıyoruz. Hatta sürekli çatışıyoruz. Bu ayrımlar, ayrılıklar ister istemez ayrımcılığa dönüşüyor. Ötekiyle diyalog kurmaya yeltenirsek, kendi mahallemizden olanlar şöyle diyor.” Vay! Davayı sattı! Ötekilere yaranmaya çalışıyor!.. Öteki mahalledekiler ise şöyle diyor: “Kendi mahallesinde tutunamadı, bize yanaşıyor!..” Evet Sayın Gültekin’in değindiği konu tam da bu günümüzü açıklıyor.

Oda ve Birlik tüm mahalleleri birleştirip bir şehir oluşturma şansıdır.

Son günlerde birçok kişi ile görüştüm. Birbirinden farklı konjonktürden kişilerle yapılan konuşmalarda ortak konunun “Oda ve Birliğin ne yapacağı” sorusu olduğunu gördüm. Evet, Oda ve Birlik ne yapacak! Soru bu oysa ben konuya ne yapmayacağı ile başlamayı tercih edeceğim. Bugüne kadar binlerce Gözlükçü ve Optisyeni ötekileştirenler kaybedecekler. Diğer mahallenin çocukları ile bu oyunu artık birlikte oynayacağız.

Oda ve Birlik’te ne olacak ve olmayacak:

• Oda ve Birliğin dışında hiçbir kişi ve topluluk, mesleğin konuşulduğu masada oturamayacak.
• Oda ve Birlik, basit bir eleştiride bulundu diye kimseyi üyelikten ihraç etmeyecek.
• Oda ve Birlik seçimlerinden ve kongrelerinden mağlup ayrılanlar saltanatlarını sürdürmek için başka bir oda ve birlik kurma hakkına sahip olamayacak.
• Oda ve Birlik bünyesinde hiç kimse en büyük benim diyemeyecek. Her birey eşit hak ve sorumluluklara sahip olacak.
• Oda ve Birlik çatısı kanunen kurulmuş olduğundan, kimse kendini ayırıp ayrı bir birlik adını alamayacak.
• Oda ve Birlik kamu kurumu konumunda olacağı için. Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlara gerçek dışı beyanlarda bulunamayacaklar.
• Ulusal ve uluslararası STK’lar da temsil yetkisi Oda ve Birliğin olacak. Mesleğin yanı sıra Türk ulusuna yakışır şekilde davranacak.
• Meslek onuru ve prestijini koruma görevi, Oda ve Birliğin olacak kendisi Sektöre sesleniş, sektör toplantıları gibi çalışmalarda meslek ve meslektaşı aşağılamayacak. Aşağılayanlarla da etkin mücadele edecek.
• Oda ve Birlik çalışmaları tüm üye ve kurumlara açık olacak. Hiçbir oda ben bunu şahsi param ve enerjimle yaptım, bunu birlikle paylaşmam diyemeyecek.
• Oda ve Birliklerin çalışmalarında hiçbir zaman bilgi ve onayı olmayan kurum ve kuruluşların logolarını kullanarak kendini utanç duyulacak bir durumun içinde bırakmayacaklar.
• Oda ve Birlik hiçbir grup ve kişi hakkında önyargılı olmayacak. Her kişi ve grubun görüş ve önerilerini dikkate alacak. Tüm kişi ve grupların sorun ve sıkıntılarını uzlaşı ile çözüme ulaştıracak.
• Oda ve Birlik yabancı düşmanlığı yapmadan yerli sanayiyi destekleyecek. Kooperatif ve benzeri çalışmalarda önceliği yerli sanayiye verecektir.

Kısaca Oda ve Birlik “Tüm” üyelerinin varlığını sürdürmesi, meslek, halk sağlığı ve ülke kaynaklarını koruyacak çalışmalar yapacaktır. Zaten kurulma amacı da budur…

Gelelim en çok sorulan sorulara…

Bu sorular her defasında aynı cümlelerle sorulduğu için tek kaynaktan yayıldığı belli oluyor. Sırf bu nedenle cevap vermek gerekli.

Oda ve Birlik

Mesul müdürlüğü kaldırıp, mesul müdürlü müesseseleri kapatacak mı?

• 5193 Sayılı Optisyenlik Hakkındaki Kanun yürürlükte olduğu sürece, mesleğimizin Anayasası gibidir. Mesul müdürlük kanunda varken kimse buna muhalif bir şey yapmaz. Yani mesul müdürlük kaldırılmayacak, müesseseler kapatılmayacak.

İstediği dükkânı kapatacak mı? (Dükkân değil optisyenlik müessesesi.)

• Müesseselerin açılış ve kapanış kuralları 5193 SOHK belirlenmiştir. Yetki ve sorumluluk Sağlık Bakanlığının Taşra teşkilatınındır. Oda Birlik’in değil.

Denetlemeler yapıp sevmediklerine cezalar kesecek mi?

• Optisyenlik müesseselerinin denetleme ve idari ceza kesme yetkisi tamamen Bakanlığındır. Oda ve Birliğin böyle bir yetkisi yoktur.

Tek tip fiyat belirleyecek mi?

• Fiyat belirleme yetkisi olmayacaktır. Geri ödeme kapsamında bile yardımdan söz ediliyorken, Oda ve Birlik bunu yapma yetkisine sahip değildir.

Üye almamak veya üyelikten ihraç etme yetkisi var mıdır?

• Kanun gereği Oda ve Birliğe üye olmayanlar ülke genelinde optisyenlik yapmayacaklardır. Bu doğrultuda 5193 SOHK’a göre hak ve yetki almış herkesi üye yapmak zorundadır. Üyelikten ihraç ise yine kanunun koyduğu kriterlere göre yapılacaktır. Bu kriterlerde davranışı olanlar Oda ve Birlik olmasa da meslekten men edileceklerdi.

AVM’lerdeki müesseseler kapatılacak mı?

• AVM lerdeki müesseseler için mutlaka anlaşmalı olarak bir çözüm bulunacaktır. Bugün bunun için bir şey söylemek yanlış olacaktır.
• Kesin olan bazı firmaların kendi bağımsızlıklarını ilan etmeleri ve emirlerindeki kişilerle ayrı bir dünyada yaşamaları döneminin bitmiş olmasıdır.

Şimdi korku ve endişelerinizi bir kenara bırakın. Neredeyse son yirmi yıldır yaptığı şeyi tekrarlayıp, farklı sonuç bekleyenlerden olmayın.

Bir dönem sizin ve bizim için bitti.

Oda ve Birlik inanın en çok sizi koruyacak. Çünkü, bizler küçük botlarız, rahat manevra eder, hızlı kaçar ve ortama uyarız. Batarsak da çok şey kaybetmeyiz. Sizler yerli sanayiciler, amiral gemisi büyük gruplar sizlerin kaybedeceği çok şey var. İşte bu Oda ve Birlik sizi iki temel unsurdan koruyacak. Bunlardan biri hiçbir ulusal değeri olmayan, az bir birikimi ile grup oluşturup, bunu Çok uluslu şirketlere satmayı planlayan ve benden sonra tufan diyenler. Diğeri de bir şekilde ülkemize gelmiş Çok Uluslu Şirketlerin grupları. Onlar kanun tanımak istemiyorlar, onlar internet ile birlikte zarar esaslı satışlarla sizleri yok edinceye ve veya grubunuzu alıncaya kadar sizin üzerinize oynuyorlar.

Şimdi ya hep beraber ya da hiçbirimiz deme zamanıdır.
Bize rağmen yıllardır aynı kişi ile aynı şeyleri denediniz olmadı, başaramadınız. Bu uğurda on milyonlar ve yüz milyonlar harcadınız. İnsanlar sizin paranız ile seyahat etti, lüks otellerde toplantılar düzenledi, ulusal ve uluslararası arenada sizleri de mahcup edecek kadar büyük yalanlar söylediler.

Bizler sadece devletimizden, kanunlardan ve doğrudan aldığımız güçle bunların hepsini elimizin tersi ile ittik ve her zaman başardık.

Ve evet yeniden söylüyorum, “ben aday değilim ve olmayacağım”.

Aday olmayacağım çünkü bu mesleği gençlere bırakmanın zamanı gelmiştir diye düşünüyorum. İçleri meslek aşkıyla dolu, pırıl pırıl genç insanlara devretmeliyiz bayrağı. Onlar bizden sonra bu mesleği bulunduğu yerden daha ileri götürmek için yeterli donanıma sahipler. Biz ise onlara gerektiğinde destek olmak, eğer kaybolurlarsa yollarını aydınlatmakla mükellef olmalıyız. Deneyimlerimizi onların yararına hiçbir mevki makam gözetmeksizin sunmayı öğrenmeliyiz…

Sizler de toplum ve kamu tarafından tüm güvenirliğini yitirmiş, bugüne kadar hiçbir başarısı olmamış ve genel olarak kin ve nefretle anılan kişileri artık devre dışı bırakın. Kapalı kapılar ardında kendi yönetiminizden gizli işler çevirmek yerine açık olun ve sorunlarınızı net bir şekilde ortaya koyun. Eskiye dayalı öfkelerinizin hararetini soğutun. Konuşun ancak anlaşmak için konuşun. Konuşun yeni sorunlar yaratmak için değil sorunları çözmek için konuşun. Anlattıklarınız toplum değerlerine ve yasalara aykırı olmamalı ki dinlensin.

Oda ve Birlik, birlik adına yakışır bir yarın için mücadele edecek kişilerle yol alın.

Turgut ÇAKAR