Hayat hepimiz için acı tatlı maceralarla doludur. Bazen yaşadığımız olaylar bizi son derece mutlu ederken bazen ise son derece üzer.
25 Şubat 2015 - 23:22 'de eklendi.
Mutlu olduğumuz zaman hiçbir sorunumuz yoktur. Her şey çok güzeldir. Etrafımızdaki herkes ve her şey sanki bize gülümser.
Ne zamanki olumsuz bir şeyler yaşarız işte o zaman hayat bize sorun olmaya başlar. Çünkü etrafımızdaki her şey üzerimize üzerimize geliyor zannederiz. Aslında farklı olan hiçbir şey yoktur sadece biz öyle hissederiz.
Bu noktada farklılık bizimle başlar. Önemli olan hayatta ne yaşadığımız değil, bir olayı yaşarken ne hissettiğimizdir. Başarı her zaman mutlu olabilmek değil, olumsuz hadiseler yaşadığımızda bile mutlu olabilmek ya da mutlu kalabilmektir. Bu da bizim olaylara bakış açımızı gösterir.
Yaşadığımız her türlü hadiseleri iyiye yorumlamak bize enerji verir, güç verir. Eğer istemediğimiz her şey bizi mutsuz edebiliyorsa başarılı ve sağlıklı bir şekilde düşünemeyiz. Mutlu ve başarılı bir hayat sürmek istiyorsak ki; hepimiz bunu isteriz. O zaman olaylara bakış açımızı gözden geçirmeliyiz.
İş hayatında da, aile yaşantımızda da, başarılı olabilmek için planlı bir yaşantımız olmalı diyor uzmanlar. Doğru söylüyorlar, lakin benim söylemek istediğim ise, hayat çoğu zaman bizim yaptığımız planları değil, kendi planlarını önümüze sürüveriyor. Farklı planlara hazır değilseniz hayatı sevemezsiniz. Eğer siz hayatı sevmezseniz hayat da sizi sevmez. Bu da mutsuzluk demektir.
Aslında olumsuz gibi gördüğümüz birçok hadise bizim için fayda sağlar. Sadece olaylara bakış açımızı kontrol edebilirsek, kısa vade de olumsuz gibi gördüğümüz bir meselenin uzun vade de bize fayda sağladığını görebiliriz. Bizler sıcakkanlıyız. Tepkilerimizi çok hızlı veriyoruz. Bir şey istediğimizde anında olsun istiyoruz. Bu durum hayatın akışına terstir. İstemediğimiz bir hadise karşısında soğukkanlı davranıp bekle-gör politikası izlemeliyiz. Başımıza ne gelirse gelsin hep iyiye yorumlamalıyız. Olumsuz bir hadise yaşasak bile bunu düşüncelerimizle olumlu hale getirebilmek bizim elimizdedir. Bu şekilde davranabilirsek iyiliğe ve mutluluğa ulaşabiliriz.
Ocak ayında turda iken Erzurum’dan Ağrıya geçiyordum Horasanda durdurdular. Kar ve tipi nedeniyle yol kapalı deyip, geçmemize izin vermediler. En az üç dört saat sürer diye de bilgi verdiler.
İsterseniz eyvah günüm bitti diye düşünebilirsiniz, isterseniz saatlerce bur da ne yapacağım diye üzülebilirsiniz, isterseniz de yol kenarında aynı durumda olan araç sahipleriyle koro halinde eleştirilere katılıp moralinizi tamamen sıfırlayabilirsiniz. Bu sizin elinizde, İşte böyle durumlarda yaşadığınız olayı ve içinizdeki hissettiğiniz duyguları test etme imkanınız var.
Öncelikle sakin olmalı ve ne olduğunu iyice anlamalıyız. Olaylara mantıklı bir bakış açısı bulmalı ve ona göre bir çıkış planı hazırlamalıyız. Çünkü bu hayatın bir planıdır ve biz bu planı değiştiremeyiz. sadece kendi yaptığımız planı hayatın planına güzelce monte edebiliriz.
Şöyle filmi biraz geriye alalım. Kar ve tipi nedeniyle kapalı olan yoldan haberdar olmasaydık, yola devam edeceğiz ve ilerde yol üzerinde mahsur kalacaktık. Belki de soğuk kar ve tipiden zarar görecektik. Ama şimdi böyle değil. Şehir merkezindeyiz sıcak bir tesiste bekleme imkanımız var. Hatta her türlü ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyoruz. Lavabo çay ve kahve imkanı nı yolda bulamayacaktık, oysa ki bur da her şey elimizin altında.
Böyle düşününce iyi ki yolu kapatmışlar, başımıza bir iş gelebilirdi diye düşünüp mutlu bile olabilirsiniz. Ve yol açılıp ta ilerlediğimizde ise durumun vehametini daha iyi anlıyorsunuz. Kendini uyanık zannedip sağdan soldan kaçan araçların yolda uğraşmalarına şahit olunca, iyi ki durdurmuşlar, iyi ki beklemişim cümlesini birkaç defa kurma gereğini hissediyorsunuz.
Aslında hayat da böyle bir yoldur işte. Bazen birileri yolunuzu kapatır, belki de size zarar vermeyi planlar. Siz iyi olursanız hayat kendi planını önünüze sürer ve o sinsi plan bile size fayda verir. Buna inanın ve bu şekilde yaşayın. O zaman ne dediğimi çok daha iyi anlayabilirsiniz.
Hayatta çok önemli üç şey vardır. Bu üç şeyi çok dikkatlice değerlendirirsek kazanamayacağımız hiçbir şey kalmaz. Birincisi içerisinde bulunduğumuz andır. Anı yaşamalı ve o anda elimize geçen fırsatları çok iyi değerlendirmeliyiz. Bu dünyevi de olabilir uhrevi de, ne olduğundan ziyade, biz neyi ne şekilde yaşamak istiyoruz onu belirlemeli ve o anı o şekilde değerlendirmeliyiz.
İkincisi, yanımızda bulunan her insanın kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Çünkü, her an, ya ailemizden birileriyle, ya iş arkadaşlarımızla, ya da iş yaptığımız müşterilerimizle beraberiz. Onlara gerekli kıymeti gösterirsek bizde hak ettiğimiz kıymeti görürüz.
Üçüncüsü ise iyilik yapmalıyız. Kime ve ne şekilde diye sormayın. Sadece iyi olun ve iyilik yapın, çünkü iyi olan insan hayatın her evresinde saygı görür. Çevresinde sevilen bir insan olur, hem mutlu, hem başarılı, hem de bilindiği müddetçe hep saygıyla anılır. Bu durum ise kişiye başarı ve mutluluk getirir.
Yani çok şey yaşıyoruz kısacık ömrümüzde. İyi de olsak kötü de olsak hayat akıp gidiyor. Güzel yaşamalı ve iyi anılmalıyız. Hayatta yaşadıklarımız değil, hissettiklerimiz bizim için önemlidir. İyi olup, iyi şeyler düşünürsek iyi bir hayat yaşarız.
Bunu bilen insanlar olmanız dileğiyle başarılı ve mutlu bir hayat dilerim.
Saygılarımla;
Siracüddin Çağlar
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...