Sahte gözlük ve gözlükçülerden uzak durulması konusunun üzerinde duran Tüm Optisyenler ve Gözlükçüler Derneği (TUMOG) Başkanı Yetim, “Özellikle hanımlar sırf aksesuar olsun diye sokak satıcılarından çok düşük fiyatlarla güneş gözlükleri alabiliyor.
19 Ocak 2017 - 12:43 'de eklendi.
Zarar gördüğü takdirde tedavisi zor olan organlarımızdan birisi ve en önemlisi olan gözlerimiz, dünyaya açılan penceremizdir. Bu yüzden sağlığını korumak çok önemlidir.
Ezgi Çisil KABAN- Ankara’da bulunan Tüm Optisyenler ve Gözlükçüler Derneği (TUMOG) Başkanı Mahmut Yetim ile görüştük.
‘Oda ve birlik olma mücadelesi veriyoruz’
Optisyenliğin Türkçe’deki anlamının gözlükçü olduğunu sözlerinin başında belirten Yetim, gözlükçülüğün tarihteki yerinden bahsetmesinin ardından, dernek olarak bir oda ve birlik olma çabasında olduklarını kaydetti. Yetim, İnsanların sağlık haklarını ve gerçek optisyenlerin çıkarlarını korumak adına bir mücadele içinde olduklarını da dile getiren Yetim, dernek olarak oda ve birlik olmalarının sağlanması halinde mücadelerine daha güçlü bir şekilde devam edebileceklerini ifade etti.
‘Sağlığınızı hiçe sayan rantçılara prim vermeyin’
Devam eden anayasa çalışmalarıyla bunu gündeme taşımaya çalıştıklarını kaydeden Yetim, ayrıca işinde ehil olmayan kişilerin de sadece rant uğruna insan sağlığını hiçe sayan kişilere prim verilmemesi gerektiğini savundu. Yetim, bunun yanında sadece parası olan ve başkalarının diplomasıyla iş yapan sahtekar gözlükçüler nedeniyle okullarından yeni mezun olan optisyenlerin de iş bulmasının zorlaştığını dile getirdi.
‘Sağlıkta rant olmaz’
Konuşmasında sürekli “Sağlıkta rant olmaz” vurgusu yapan Yetim, “Sektörün gerçek optisyenlerden çıkıp, sadece ticaret ilişkisi haline gelmesi bizi en derinden üzen konulardan birisi. İnsanlar da maalesef ki bu konuda çok bilinçli davranmıyor. Kaç para verirse versin geri alamayacağı gözlerini 3-5 kuruş için feda edebiliyor.
Örneğin özellikle hanımlar sırf aksesuar olsun diye sokak satıcılarından çok düşük fiyatlarla güneş gözlükleri alabiliyor. Bu çok yanlış bir durum. Optik mağazaları ve optisyenlik müesseseleri dışından alınan optik ve güneş gözlükleriyle gözlerin sağlığıyla oynanılıyor. Fakat toplum olarak bunun bilincine henüz varmamışız. Bu yüzden yetkili satıcı ve kurumlar dışında kesinlikle optik ve güneş gözlüklerinin alınmasını tavsiye etmiyoruz. Optik mağazaları dışından alınan gözlükler gözümüze getireceği zararların geri dönüşü olmayabilir. Gözlük kullanıcılarını bundan dolayı daha duyarlı ve titiz davranmaya davet ediyoruz. Düşük maliyetler için gözümüzden olmayalım, dünyamızı karatmayalım. Bunun önüne denetlemelerin yanında halkın bilinciyle geçilebileceğini düşünüyorum.” dedi.
Güneş gözlüğü seçerken nelere dikkat edilmeli?
Güneş gözlüğü bir uzmanın yardımıyla yüz şekline göre seçilmeli. Yüze tam oturmayan gözlükler yan kısımlardan sızan zararlı güneş ışınlarına maruz kalmanıza neden olabilir. Güneş gözlüklerinin cam renginin duman ve kahverengi olmasına dikkat edilmeli ve camın koyuluk miktarı kişinin ışık hassasiyetine göre seçilmelidir. Cam rengi camın her yerinde aynı olmalıdır. Bir rengin en koyusundan açığına doğru giden renk spektrumu söz konusu ise durum değişir. Bu türü tercih ettiyseniz, cam renginin üstte koyu, altta açık olmasına dikkat edin. Özellikle numaralı gözlük kullananlar, güneş gözlüğü almadan önce mutlaka göz hekimlerine danışmalıdır. Estetik amaçla yüzden uzakta kalan camlar yeterli korumayı sağlamayabilir.
İş gözlükleri ne anlama geliyor?
Özellikle tozlu hava ortamlarında çalışan kişiler iş gözlüklerine mutlaka önem vermeli. Göz çok hassas bir organdır. Dışarıdaki rüzgarla beraber gelen tozdan bile sakınılması gereken gözler, iş ortamında daha da korunmaya muhtaç kalıyor.
Optisyenlerden alınmayan, estetik güzellik amacıyla ucuza mal edilmeye çalışılan lensler hakkında neler düşünüyorsunuz?
‘Kaçak lensler, gözlerinizden edebilir’
Ucuz diye alınan sahte ya da süresi geçmiş lensler kalıcı hasarlara yol açabilir. Kontak lenslerin doktor muayenesi olmadan kullanılmaması gerekiyor. 5193 Sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun gereği, doktor reçetesi ile yalnızca optisyenlik müesseselerinde satılması gereken kontak lenslerin internet siteleri üzerinden satışının yapılmasının, beraberinde önemli riskler de getiriyor. Hiç bir denetimi olmayan internet sitelerinde satılan lensler sahte, kaçak ya da süresi geçmiş olabileceğinden kontak lens kullanıcıları için büyük risk oluşturuyor.
Kontak lens doğrudan korneaya temas eden tıbbi bir cihazdır. Bu bakımdan mutlaka doktor muayenesi gerektirmektedir. Kişinin göz kırma kusuru olmasa bile, kozmetik nedenli kullanılacak olsa dahi gözün kontak lens kullanımı için uygun olup, olmadığı doktor tarafından kontrol edilmeli ve reçetelendirilmelidir. Satışı ve pazarlaması sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu yönetmelikleri kapsamında yapılmaktadır. Bu nedenle sadece bu kuruma bağlı optik mağazalar tarafından reçeteli olarak satılır. Hiç bir denetimi olmayan internetten sadece ucuz diye lens alınması son derece sakıncalıdır. Gözümüz hassas bir organdır ve ucuz diye alınan sahte ya da süresi geçmiş lensler kalıcı hasarlara yol açabilir.
Gözlükçülüğün tarihi ve gelişimi hakkında bilgi veriri misiniz?
Gözlükçülük, Cumhuriyet öncesi Osmanlı İmparatorluğu’nda kanunsuz olarak uygulanmaktaydı. Dünya’da, gözlükçülük eğitiminin hızlı gelişimi sonucu, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1904 yılında Optometri Eğitimi’ne başlanmışken Türkiye’de gözlükçülük; saatçilik, eczacılık, kuyumculuk gibi meslekler ile birlikte icra edilen bir yan uğraş durumundaydı.
Cumhuriyetin ilanından sonra ülkenin içerisine girmiş olduğu yeniden yapılanma sürecinden gözlükçülük de payını almıştır. 1923 ile 1940 yılları arasında yapılan reformlar içinde gözlükçülük mesleği ihmal edilmemiş, mesleği düzenleyecek bir kanun hazırlığına girişilmiştir. 30.12.1940 tarih ve 3953 Sayılı “Fenni Gözlükçülük Hakkında Kanun” gözlükçülük mesleği ile ilgili ilk yasal düzenlemeyi toplam 18 madde ile gerçekleştirmişti. 3958 Sayılı Kanun, gözlükçünün ve gözlükçülüğün tanımını yapmış, mesleğin icra şeklini ve meslekle ilgili yasakları belirlemiştir. Ancak, kanunun uygulama ayrıntılarını belirleyecek bir yönetmelik çıkartılamamıştır.
Gözlükçülük mesleğinin yalnız ruhsatnameli kişilerce icra edilebileceğinin belirtildiği kanun ile Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatname verilme şartları belirlenmiştir.
3958 Sayılı Kanun ile; bir gözlükçüde en az 4 yıl çalıştığını belgeleyenler girecekleri sınavla, Sağlık Bakanlığı’nın açtığı kurslara katılarak girecekleri sınavla başarılı olanlara ruhsatnameleri verilmiştir. 3958 Sayılı Kanun öncesi mesleği belgesiz olarak yapanlardan; en az iki seneden beri bir ticarethane veya eczanede gözlükçülük yaptıklarını ispat edip, yapılan sınavda başarı sağlayan, en az on sene önce gözlük satılan bir ticarethane açmış olanlar ve eczanesinde gözlükçülük yaptıklarını ispat edenler doğrudan kurs ve sınava tabi olmadan, ruhsatlandırılmışlardır. Bu dönemde 103 kişi ruhsatname almıştır.
Yüksek Öğretim Kurulu, 1989 tarihinde üniversitelerimizde ön lisans seviyesinde Optisyenlik Programları’nın açılması kararını almıştır. 1992 yılında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi bünyesinde ilk Optisyenlik Programı eğitime başlamıştır.1992 senesinde başlatılan Optisyenlik Programı eğitimi sonucunda, 2004 senesine kadar 700 kişi Optisyenlik diploması almaya hak kazanmıştır. Ancak, bu mezunlar 12 yıl içerisinde kanunda bir değişiklik yapılmadığı için mesleklerini icra edememişlerdir. 22.06.2004 tarihinde kabul edilen 5193 Sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun ve aynı kanunun Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesiyle meslek, kurs ve sınavla ruhsatlandırma yerine üniversite eğitimi temeline oturtularak çağdaşbir çehre kazanmıştır. Bu yeni Kanunun yürürlüğe girmesiyle, 1992-2004 yılları arasında üniversitelerimizde optisyenlik eğitimi almış 700 Optisyen de mesleklerini icra etme haklarını kazandılar.
5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanunun Geçici 3. Maddesi 4 yıl boyunca bir Optisyenlik müessesesinde çalışmış ve lise mezunu olan belgesiz gözlükçülere üniversitelerde düzenlenen kurslar aracılığıyla ruhsatname alma hakkı kazandırdı. Bu kurs ve sınavlar sonucu 1.345 kişi daha kursları başarıyla bitirerek gözlükçülük ruhsatnamelerini almıştır.
‘Optisyenlik eğitimi geliştirilmeli’ Türkiye genelinde optisyen/ gözlükçü sayısı yaklaşık 6.169 kişi olduğunu belirttiniz. Bu sektörde yaşadığınız diğer sorunlar hakkında bilgi verir misiniz?
SHMYO’larının Optisyenlik programlarına METEB kapsamında sınavsız geçiş sistemi uygulandığından büyük sorunlar yaşanmaktadır. Optisyenlik programına gelen öğrenciler; Sağlık Meslek Liseleri Tıbbi Sekreterlik ve Tıp Sekreterliği ve Endüstri Meslek Liseleri Tıp Elektroniği programlarından gelmektedirler. Bu meslek liselerinde okutulan bu programlar sözel ağırlıklıdır. Oysa SHMYO Optisyenlik programında eğitim ve öğretim sayısal ağırlıklıdır.
Türkiye’de koruyucu görme sağlığı alanında optisyen önemli bir meslek adamıdır. Optisyenler, eğitimleri geliştikçe gerek optik sanayinde gerekse teknolojik alanda gelişme sağladıkları gibi ülke ekonomisine istihdam alanında da önemli katkıda bulunmaktadırlar.
Üniversitelerimizin optisyenlik eğitimlerini geliştirmelerine paralel olarak mevcut gözlükçülerin eğitimlerinin güncel hale getirilmesi, halkımızın koruyucu görme sağlığı alanında daha sağlıklı hizmet almasını sağlayacaktır.
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...