On yıl önce belirlenmiş ve hiç artmamış, hatta düşürülmüş SGK fiyatlarıyla çalışmak zorunda kalan hekimimiz ne yapsın? Göz içi lensi, diğer malzemeler, cihazlar, personel masrafları ve bina giderleri on yılda sabit mi kaldı?
15 Aralık 2015 - 12:41 'de eklendi.
Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Genel Kurulu’nda TOD’un yeni Genel Başkanı seçilen Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reha Ersöz : “On yıl önce belirlenmiş ve hiç artmamış SGK fiyatlarıyla çalışmak zorunda kalan hekimimiz ne yapsın?” diye soruyor. TOD Başkanı sözlerine şunları ekliyor:
“SGK İŞLEM FİYATLARININ DÜŞÜKLÜĞÜ ÖNEMLİ SORUNLAR DOĞURUYOR”
PROF. DR. REHA ERSÖZ, YENİ DÖNEMDEKİ HEDEFLERİ, GÖZ ALANINDA TÜRKİYE’DE YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ HAKKINDA AÇIKLAMALARDA BULUNDU.
-DERNEĞİNİZİ KISACA TANITIR MISINIZ?
1928 yılında kurulmuş olan Türk Oftalmoloji Derneği, ülkemiz göz hekimlerini temsil eden tek ve çok iyi örgütlenmiş bir kuruluştur. Akademik ve mesleki alanda faaliyet gösteren bir tıpta uzmanlık derneği olarak 4200 üyemiz vardır. İstanbul’daki genel merkezimize bağlı Türkiye’nin çeşitli coğrafik alanlarını kapsayan 8 şubemiz mevcuttur. Çalışmalarını belirli konularda yoğunlaştırmış üyelerimiz, dernek içinde 16 ayrı akademik birim çatısı altında toplanmışlardır. Halkımızın göz sağlığının korunması ve meslektaşlarımızın yüksek standartlarda çalışabilmesi yolunda kayda değer uğraşlar veriyoruz.
HEKİMLER KARŞILIĞINI ALAMIYOR!
-TOD BAŞKANLIĞINIZ SÜRESİNCE GERÇEKLEŞTİRMEYİ DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ YENİ ÇALIŞMALARINIZ /PROJELERİNİZ VAR MI?
Üyelerimizin her alanda haklarını savunmak birinci önceliğimizdir. Özel ve kamu kesiminde çalışan hekimlerimizin emeklerinin karşılığını alamadıkları açıktır. Bu sağlanamadığı takdirde nihai olarak halkımızın göz sağlığı tehlikeye girmektedir. Bu yönde çalışmalarımıza daha da ağırlık vereceğiz. Hekimlerimizin bilgi ve becerilerinin çok daha yüksek noklalara erişmesi için katkı ve desteklerimiz artacaktır.
SORUNLARIN ÜZERİNE GİDİLMELİ
-TÜRKİYE’DE GÖZ SAĞLIĞI ALANINDA İYİLEŞTİRİLMESİ GEREKEN KONULAR NELERDİR?
O kadar çok şey var ki, hangisini söylesem?… Her şeyden önce belli başlı göz hastalıklarının toplumumuzda görülme sıklıklarını gösteren istatistiklerimiz eksiktir. Bu nedenle gerek koruyucu, gerekse tedavi edici hekimlik yönünden önümüzü göremiyoruz. SGK işlem fiyatlarının düşük olması çok önemli sorunlar doğurmaktadır. Bazı göz ameliyatlarının çok gelişmiş tıp merkezlerinde yapılmasına izin vermeyip hastaları hastanelere zorlayan mantık dışı mevzuat maddeleri vardır. Kontakt lenslerin reçetesiz satılması halkımızın göz sağlığını tehdit eden bir unsurdur. Bizlerin çeşitli tür ve modelleri denedikten sonra göze en uygun olanı saptayıp reçetelendirdiğimiz kontakt lensleri değil, kendi kafalarına esen lensleri satan optik mağazalar vardır. Kamu hastaneleri acil servislerinde göz hekimlerimizden kendi uzmanlık alanlarındaki hastaların dışında, örneğin enfarktüs geçiren, midesi delinen hastalara müdahale etmeleri bekleniyor. Üniversitenin sorunları da ayrı hikaye… Asistan kadroları verilmiyor, komplike hastalar üniversitelere yığılıyor. Döner sermayeleri iflas etme noktasında. Buna karşılık, en ufak bir sorunda hekimimiz şikâyet ediliyor, aşağılanıyor, darp ediliyor. Mutlaka çözülmesi gereken benzeri problemlerimizi burada saymaya kalksam, üç gün konuşuruz, bu röportaj bitmez.
-SOSYAL GÜVENLİK KURUMU (SGK) GÖZ AMELİYATLARI İÇİN HASTALARA YETERLİ ÖDEME YAPIYOR MU? HASTALAR STANDARTLARIN DIŞINDA KATARAKT LENSİ YA DA FARKLI BİR MALZEME TALEP EDEBİLİYOR MU? BÖYLE BİR TALEP OLUŞTUĞUNDA PROSEDÜRLER NE ŞEKİLDE İLERLİYOR?
On yıl önce belirlenmiş ve hiç artmamış, hatta düşürülmüş SGK fiyatlarıyla çalışmak zorunda kalan hekimimiz ne yapsın? Göz içi lensi, diğer malzemeler, cihazlar, personel masrafları ve bina giderleri on yılda sabit mi kaldı? Katarakt ameliyatlarında; iyi kalitede, uzağı-yakını net gösteren, astigmatizmayı düzelten göz içi lenslerini düşük bütçelerden ötürü istediğimiz ölçüde kullanamıyoruz. Yüksek standartta malzeme kullanmak istemesine rağmen, hangi ülkede, hangi koşullarda üretildiği belli olmayan göz malzemelerine mahkum olan hastanelerimiz, hekimlerimiz var. Düşük nitelikteki bu ürünleri kullanmayı reddeden göz hekimimiz, kalite talep eden hastadan bunun bedelini karşılamasını bekleyecektir. Gerek yurt içinden, gerekse yurt dışından temin edilen ürünlerin standartlarının yetkili makamlarca çok büyük bir titizlikle denetlenmesini beklemek hakkımızdır. Aksi halde bu denetimsizliğin vebalini hekim ve hastalarımızın çekeceği yaşadığımız bazı olaylar açıkça göstermektedir.
ORTA GELİR TUZAĞINDAN ÇIKMANIN YOLU: YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRETMEK
-TÜRK OFTALMOLOJİSİNİN DÜNYADAKİ YERİ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
Göz hekimlerimizin, oftalmolojinin hemen her alanında, gelişmiş ülkelerdeki meslektaşlarımızın ötesinde becerilere sahip olduğumuzu görüyoruz. Ülkemiz, göz hastalıkları tedavisi yönünden, bölgesel bir merkez olmanın ötesinde, bir dünya üssü olma yönünde hızla ilerlemektedir. Ancak, uluslararası arenada bilimsel çalışmalarımızla da daha iyi yerlerde olmak için daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Türk Oftalmoloji Derneği, üyelerimizi bu yönde de teşvik edici girişimlerin içindedir. Bilimsel toplantılarımızda üst düzey bilgiler sunulup tartışılmakta, bilimsel yayın organımız bilim adamlarımızın iftihar edeceği bir düzeye doğru hızla ilerlemektedir.
– TÜRK ENDÜSTRİSİNİN DÜNYAYA AÇILMASI, TÜRKİYE’DE BULUŞLARIN ARTMASI VE ÜRETİMİN GELİŞMESİ İÇİN NELER YAPILMALI? BU KONUDA MESLEK KURULUŞLARINA DÜŞEN GÖREVLER NELERDİR?
Endüstrinin gelişmesi, o alanda faaliyet gösteren her kesimin sorumluluk yüklenmesi sayesinde mümkün olur. Yatırımcı arkasında bu desteği görmek ister. Tıpta bilim insanları olarak, bir yandan geliştirme, bir yandan da klinik uygulamalar aşamasında içinde olacağımız araştırmalarla ulusal endüstriye destek vermek durumundayız. Aslında dünyada da bu böyle olmuştur. Bu işbirliği sayesinde her iki taraf da gelişimlerini sağlayabilmişlerdir.
– TÜRKİYE’DE ONAYLI AR-GE MERKEZİ BULUNAN, OFTALMOLOJİ ALANINDA ÜRETİM YAPIP DÜNYAYA İHRACAT GERÇEKLEŞTİREN ULUSLARARASI FİRMALARIN VAR OLUŞUNUN ÜLKEMİZE KATTIĞI DEĞERE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR?
Yüksek teknoloji üretmeyen ülkeler orta gelir tuzağından çıkamıyorlar. Bu açıdan Ar-Ge merkezleri endüstri için vazgeçilmezdir. Ülkemizde oftalmoloji alanndaki öncü firmalardan birisi de; VSY Biotechnology’dir. VSY Biotechnology işe ithalatla başlamış, daha sonra Ar-Ge merkezini oluşturarak, inovatif ürünler geliştiren bir yapıya dönüşmüştür. Bu tarz örnek başarı hikayeleri, biz göz hekimlerinin de önünü açmaktadır. Her şeyden önce, bu ürünlerin tasarlanma, klinik araştırma ve uygulama safhalarında öncelikli olarak yer alma olanağı buluyoruz. Bu da biz Türk hekimlerine yeni ufuklar açıyor.
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...