Burada Çorapçının, Gözlükçünün Para Kazanması Zor!

Şimdi parlama sırası Karaköy’de değil mi?

Sizin de yeni yatırımlarınıza bakınca.. Bankalar Caddesi’nde Osmanlı Bankası binasının müze olması o bölge için milattır. Burası İstanbul’un bir numaralı bölgesi olacak. Son 10 yılda Karaköy’de Galata Köprüsü ile Kılıçali Paşa Camii arasındaki bölgede kalan 551 yapının 259’una kentsel yenilenme ilkeleri çerçevesinde dönüşüm uygulandı. Yapımı süren 12 büyük proje ve 1 mega proje olarak Galataport yatırım planı var. 12 yatırımın toplam tutarı 320 milyon dolar. Toplam 1600 oda içeren 12 yatırımın tamamı turizme yönelik otel yatırımı. Global, Hamdi Akın, CVK Group, Seba, Polimeks- Liman Han-Kozikoğlu-Çinili, Marmara, Tudors, General Han, Akbank ve ING, diğer otel yatırımları.

Sizin kaç yatırımınız var?

Birincisi Nordstern Otel. Burası 1889’da Rafa el Salamon Komondo tarafından yaptırıldığı söylenen bir han. 15 yıllığına yapişlet- devret modeli ile aldım, 18 odalı otel oldu. Zemin katında da geleneksel tatlıların olduğu bir şekerci yarattık. Suriye’den ustalar geldi. Herkes bayilik istiyor. Diğer yatırım Karaköy- Bankalar Caddesi üzerinde bulunan 700 yıllık Bereket Han, otel olarak hizmet verecek. Anıtlar Kurulu’nun iznini bekliyoruz.

Beyoğlu Güzelleştirme ve Koruma Derneği’nin 6 yıllık başkanı Nizam Hışım’ın, 1984 yılında bir tekel büfesi ile başladığı ticaret hayatının bugün geldiği nokta, bence ders kitabı olur.

Sıralamaya şöyle başlayayım. İstiklal Caddesi’nin göbeğindeki Avrupa’nın en büyük ikinci Nike mağazası ve Alkazar sinemasının mülkü Hışım’a ait. Nike’ın işletmeciliğini de yapıyor. Hışım, Eren Holding’in ayakkabı mağazası Superstep’in Türkiye’deki ilk bayisi ve Türkiye’de kendi adıyla 13 döviz bürosu olan tek isim.

Nizam Hışım’la Beyoğlu’nu ve son dönemin parlayan bölgesi Karaköy’ü konuşmak için bir araya geliyoruz.

Karaköy’de 15 yıllığına yapişlet- devret modeliyle aldığı ve otel olarak işletmeye başladığı Nordstern Oteli’nde. Vitali Hakko’nun dernek başkanı olduğu yıllarda 15 yıl yardımcısı olarak çalışan, İstanbul’a geldiğinde gözünü Beyoğlu’nda açan Nizam Hışım, bölgeyi sokak sokak, kapı kapı biliyor. Ben soruyorum, o anlatıyor…

Herkes İstiklal Caddesi’nde mağaza açmak istiyor, kimler var sırada?

Herkes burada olmak istiyor. Ama 100-150 metrekare bir mağazanın aylık kirası 50 bin dolar. Artık burada çorapçının, gözlükçünün para kazanması zor. Uluslararası markaların ilgisi artınca kiralar da uçtu. Dünya devleri burada olmak, tabelalarını asmak istiyor. Onlar burada para kazanmasa da olur. Yüzlerce başka mağazaları var. Ama burası vitrin.

Peki siz de Nike’ı işletiyorsunuz? Hem de Türkiye’nin ciro birincisi Nike’ı. Memnun değil misiniz?

Ben aynı zamanda o binanın sahibiyim. Orayı işletmeyip kiraya versem 100 bin dolar kazanırım, ama 50 bin dolar kazanıyorum. Şimdi biri gelip bana ‘Al 150 bin dolar veriyorum, buradan çık’ dese ne yapacağım, gideceğim tabii. Ama ben çalışmayı seviyorum, kira almayı değil. Türkiye’de de bu mağaza bir numara. Beyoğlu’ndaki Swatch’da da Türkiye’de bir numara benim. Superstep’te Türkiye birincisi, Lacoste’ta bölge birincisi benim.

Başka hangi yatırımlarınız var Beyoğlu’nda?

Meşeli Sokak, Tria’da otel var, şövalyelik olsun, o bölge canlansın diye aldığım otel. Ben zaten bir binayla ilgilenmeye, gidip bakmaya korkuyorum. Ben bakınca hemen fiyat yükseliyor. Tünel’de Lastik Pabuç diye bir markanın isim hakkını aldım. Bundan 50 tane açmayı düşünüyorum. Sneakers’ın dünyadaki en iyi modellerini bulunduruyorum. Ama benim dükkan açmam bir şey ifade etmiyor. En büyük sıkıntı nitelikli eleman bulmakta.

Esen Evran/ HaberTürk