ÇERÇEVE BAŞINA 3 DOLAR FON UYGULAMASINDAN VAZ GEÇİLMELİDİR.

Çin’den önceki alışkanlıklarımız devam ediyor, Çin’le birlikte Tüm dünya da her alanda ürünler ucuzladı, rekabet zorlaştı, Doğal olarak gözlük sektöründe de rekabet kızıştı. Eski alışkanlıklarımızın devamında ısrar etmemeliyiz. Değişen duruma uyum sağlamalıyız. Yerli sektörü, yerli üreticiyi desteklemek adına, çerçeve başına 3 dolar fon getirilmek için 3 sene önce bir çalışma başlatıldı, büyük taahhütler telaffuz edildi.

“Avrupa’nın Çini olacağız” İhracatı ve İstihdamı artıracağız “
 Türkiye Optik ve Optometrik Meslekler Birliği Başkanı Abdullah Aydın:(3 yıl önceki Milliyet Gazetesindeki açıklamaları)’3 dolara bile gözlük geliyor'”Çin’den gelen standart dışı ürünlerle haksız rekabet ediliyor. Devlet yurtiçinde standartlara uygun çerçeve üretmenin maliyeti 15–17 YTL arasında. Oysa Çin’den ortalama 3 dolara standart dışı gözlükler geliyor. Üretim yapmadan, sağlıksız ürünlerle haksız kazanç sağlanıyor. Tüketici de aldığı çerçeveyi 2 ay sonra değiştirmek zorunda kalıyor. Fon uygulanmaya başlarsa, yerli üreticiler güçlerini birleştirecek. Yaklaşık 1 milyon dolarlık milli sermayeyle birlikte üretim yapacak bir yatırım yapacağız. Bu yatırımla dünyanın bütün ülkeleriyle rekabet edebiliriz.”
Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği Başkanı Mehmet Dibi(3 yıl önceki milliyet gazeteindeki açıklamaları)’Haksız kazanç var'”Toplam 20 olan üretici sayısı 3’e indi. Yerli sanayinin kapasitesi 10 milyon ama 2 milyon bile satamıyoruz. Türkiye’ye yılda 14 milyon adet gözlük giriyor. Çin’den gelen 11 milyon gözlüğün 10 milyonu standart dışı. Oradan 1 dolara 3 dolara alıyorlar. Sonra burada devlet yerli çerçeveye de Çin’den gelene de 43 YTL veriyor. Aradaki fark optikçinin, ithalatçının cebine giriyor. Haksız kazanç sağlıyorlar. Devletin sadece yerli üretime ödeme yapmasını istiyoruz. “
Bizler 3 dolar fon uygulamasının Çin gibi bir devi durduramayacağını, bunun fırsata dönüştürüleceğini, hatta kayıt dışına itilmeyi artıracağını, istismar edileceğini, haksız kazanç sağlayacağını öngördük.3 sene sonra ne olacağını göremeyen vizyonsuz meslektaşlarımız tarafından bunları söyledik diye vatan haini ilan edildik. Bu vizyonsuzlukları ortaya koyan arkadaşlarımız şu soruya cevap verebilirler mi?

“Avrupa’nın Çin’i olduk mu?”İhracatımız ve istihdamımız ne kadar arttı. Vicdanları rahat mı?
Kendilerinin yarattığı defakto durumdan şimdi kendileri şikâyet ediyor?
YAPILAN AÇIKLAMALAR GERÇEK RAKAMLARI YANSITMIYOR
Geldiğimiz süreçte ,2010 yılında SGK kurumunun aldığı gözlük sayısı 6-7 milyon civarındadır .11 milyon değildir (Bunu SGK dan teyit ettirebilirsiniz)
3 milyon üretim +2 milyon ithalat varsa;5 milyon eder, 2 milyonluk açık, eldeki stokların eritilmesi ile izah edilebilir. Yapılan açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. İyi etüt edilmeden yapılan bu talihsiz açıklamalar tüm meslektaşlarımızı zan altında bırakmıştır.
İddia edildiği gibi kaçak kayıt dışı ürün varsa, bunu gözlükçü ithal etmiyor. Gözlükçü tedarikçilerin(üretici ve ithalatçı)  ,işyerine getirdiği ürünleri SGK provizyon sisteminde kayıtlı olup olmadığına, garanti belgesi olup olmadığına bakıp, faturasını alarak çerçeve tedarikini yapıyor. Burada perakendeci gözlükçüye ait bir ihmal ya da istismar bulunmamaktadır.
Hiçbir meslektaşımız ve Sivil toplum örgütümüz kayıt dışı bir ürünü almaz ve satmak istemez, böyle ürünlere destek vermemiz, böyle uygularları desteklememiz söz konusu olamaz. Biz yerli sektörün gelişmesini, istihdamın armasını ister ve her zaman destekleriz.
ÇÖZÜM NEDİR?

 ·        Türkiye gözlük sanayicileri derneği, kayıt dışı faaliyet gösteren üyelerini ve markalarını SGK na bildirerek optik provizyondan çıkmalarını sağlamalıdırlar. Bu firmaları sektöre duyurarak perakendecilerin bu ürünleri almamalarını sağlayabilirler. Böyle bir geri bildirim bize yapılırsa, bu firmaları üyelerimize sitelerimizde duyurur, ürünlerin satışını engelleriz.
·        Üreticilerin Sadece SGK Kurumu çerçevelerini hedeflemek sığ düşüncedir. Ürün gamını ve çeşitliliğini artırarak İhracat hedeflenmelidir.

·        Kayıt dışına sebep olduğu iddia edilen ve istismar edilen, 3 yıl önce yürürlüğe giren, çerçeve başına 3 dolar fon uygulamasından derhal vazgeçilmelidir.
·        TGSD  Geçersiz garanti belgeli markaları açıklamalıdır. SGK’ na bildirmelidir. Bu firma ürünlerinin standart testlerini yaptırarak SGK na bildirmelidir. 

·        SGK, optik medula sistemindeki firma ve markaları güncellemeleri gereklidir. Her 3 ayda bir örnekleme sistemi ile seçtiği çerçevelerin, taahhüt edilen standartlara uygunluğunu kontrol etmesi, sistemdeki kalitesiz ürünlerin ayıklanmasını sağlayacaktır.
·        TGSD Tüm derneklerle eşgüdümlü çalışmalıdır

·        Sosyal güvenlik kurumu, optik provizyon sistemindeki markalardan, örnekleme yöntemi ile 3 ayda bir, taahhüt edilen standartlara uygunluğunu kontrol etmesi sitemden kalitesiz ürünlerin ayıklanmasını sağlayacaktır. Ayrıca optik medula daki firma ve ürün bilgilerinin her yıl güncellenerek kontrol edilmesi, kapanan firmaların sistemden ayıklanmasının sağlanması gerekmektedir.

BİZ SORUNU KOOPERATİF KURARAK AŞACAĞIZ………..
Bu tür açıklamalar, perakendeci olarak bizleri son derece incitmiş ve yıpratmıştır. Bizler 50 milyarlık makinelerde, meslek bilgimizi katarak cam ve çerçeveden hastanın görmesini temin eden optik sağlık gerecini üretiyoruz.   Ücretsiz sağlık danışmanlığı hizmeti ve 2 sene servis bakım hizmeti sağlıyoruz. Artık perakendeci gözlükçüler üzerinden böyle operasyonların yürütülmesine izin vermeyeceğiz. Bu amaçla Tüm optisyenler ve gözlükçüler kooperatifini kuruyoruz. Kooperatif kurulma aşamasının sonuna gelmiştir. Bu açıklamalar sektörümüze bizlere bakış açısını değiştirmekte, saygı ve güveni azaltmaktadır. Bu açıklamaların sonuçları bizlere, daha ağır sözleşmeler ve daha düşük cam ve çerçeve fiyatı olarak dönmektedir.
Düzgün çalışan her ithalatçıya ve üreticiye destek vereceğiz. Sektöre zarar veren vermesi mümkün olan meslektaşlarımızı sıkıntıya düşürecek ürünlerin geçişine izin vermeyeceğiz.
OPTİK ÜRÜNLERDE  KARE BARKOD UYGULAMASI….
Kare barkod uygulaması ile ilgili SGK bir çalışma yürütmektedir. Bu sene uygulamaya geçecektir.

Kare barkod uygulamasına geçildiğinde garanti belgesi uygulaması kalkacaktır.
Bizler kare barkod uygulamasına geçilmesine karşı değiliz. Ancak uygulamanın başarılı olması için önerilerimizin dikkate alınmasını istiyoruz.
Stoktaki, envanterdeki ürünlerimizin kare barkod uygulaması nasıl yapılacaktır?
Bir stok affı kare barkod uygulamasından önce zorunludur?
Bu barkodları kim? hangi merci dağıtacaktır?

Üretici firmalarda hangi kıstaslara göre barkod dağıtılacaktır( Bir işçi günde 30 çerçeveden fazla üretemez. Hiç elektrik sarf etmeden, işçi istihdam etmeden üretim nasıl oluyor? Bunlara barkod nasıl dağıtılacak?)
Bu problemlerin mutlaka çözümlenmesi gerekmektedir.
Sivil toplum örgütleri, sadece meslektaşlarının değil kamunun da hak ve menfaatlerini korumakla yükümlüdür.
Kayıt dışı ile yapılacak her mücadeleye bizden talep edilen her türlü  katkıyı vermeye her zaman hazır olduğumuzu kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

Taylan KÜÇÜKER
ANADOLU GÖZLÜKÇÜLER VE OPTİSYENLER FEDERASYONU BAŞKANI