Zonguldak Cezaevi’nde kalan bir mahkum, Ankara Numune Hastanesi’nden aldığı randevuya götürülmeyerek, tedavisinin aksatıldığı gerekçesiyle Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na (İHB) başvurdu Parası olmadığı için gözlük alamamaktan da yakınan hükümlü, dilekçesinde, “Cezaevinde de olsam sağlıklı yaşamak insan hakkı değil midir?” diye sordu. İHB’nin uyarısıyla harekete geçen Adalet Bakanlığı, hem mahkumun sağlık durumunu yeniden gözden geçirdi hem de […]
19 Ocak 2011 - 11:51 'de eklendi.
Zonguldak Cezaevi’nde kalan bir mahkum, Ankara Numune Hastanesi’nden aldığı randevuya götürülmeyerek, tedavisinin aksatıldığı gerekçesiyle Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na (İHB) başvurdu
Parası olmadığı için gözlük alamamaktan da yakınan hükümlü, dilekçesinde, “Cezaevinde de olsam sağlıklı yaşamak insan hakkı değil midir?” diye sordu. İHB’nin uyarısıyla harekete geçen Adalet Bakanlığı, hem mahkumun sağlık durumunu yeniden gözden geçirdi hem de gözlük alabilmesi için para gönderdi. Avrupa Birliği (AB) yolunda, insan hakları konusunda önemli açılımlar yapan Türkiye, bunun olumlu sonuçlarını görmeye başladı. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı da ‘hak ihlali’ konusunda en çok işletilen kurum haline geldi. Yurdun değişik bölgelerinde çok sayıda vatandaş, İHB’ye başvurarak yardım istiyor. Bunun en ilginç örneği geçtiğimiz günlerde yaşandı. Zonguldak M Tipi Cezaevi’nde kalan ve nörolojik rahatsızlıkları olan bir mahkum, sağlık sorunlarına zamanında müdahale edilmediğini belirterek İHB’ye şikayette bulundu. Ankara Numune Hastanesi’ndeki randevusuna götürülmediğini savunan mahkum dilekçesinde, “Rahatsızlığımla ilgili randevuya götürülmedim. Yaptığım masraf ve çektiğim eziyet boşa gitti. Defalarca cezaevi yönetimi ile görüştüm. Hep geçiştirildi. Cezaevinde de olsam sağlıklı yaşamanın temel insan hakkı olduğunu düşünüyorum.” ifadesine yer verdi.
Söz konusu mahkum, gözlerinde de sorun olduğunu, ancak parası olmadığı için gözlük alamadığını belirtti. Şikayet üzerine harekete geçen Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nden iddiaların araştırılmasını istedi. Adalet Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde İHB’ye cevabi bir yazı gönderdi. Bakan Cemil Çiçek’in imzasını taşıyan yazıda şu ifadelere yer verildi: “Adı geçen hükümlünün değişik zamanlarda Zonguldak Devlet Hastanesi’ne 9 ve Ankara Numune Hastanesi’ne 3 kez olmak üzere toplam 12 kez muayene, tetkik ve tedavisi için sevkinin sağlandığı, ancak mevcut 2 adet ring aracından birinin kaza yapması nedeniyle ilgili tarihte Ankara Numune Hastanesi’ndeki randevusuna götürülemediği, yeni randevu alındığı anlaşılmıştır. Kanun gereği, hükümlü ve tutukluların resmi sağlık kuruluşlarındaki muayene, tetkik ve tedavileri kısıtlı bütçe imkanları ile karşılanmaya çalışılmaktadır. Bu çerçevede ilgilinin talebinin karşılanması amacıyla mahalline yeterli ödenek gönderilmiştir.”
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...