İslam dininin ilk emri “oku” dur. Bu emir ile okumanın insan hayatında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Okumak elde edilen bilgileri paylaşmak demektir. Ne yalan söyleyeyim şu an okumadığımızdan, dolayı kendi cezamızı kendimiz çekmekteyiz. 5193 sayılı kanunu, ona bağlı çıkartılan yönetmeliği bir kere olsun dikkatli okumamışız. Yasal mevzuatlar çerçevesinde mesleğimizin hak ve hukukunu işte bu […]
06 Eylül 2013 - 16:27 'de eklendi ve 1498 kez görüntülendi. A+A-
İslam dininin ilk emri “oku” dur. Bu emir ile okumanın insan hayatında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Okumak elde edilen bilgileri paylaşmak demektir.
Ne yalan söyleyeyim şu an okumadığımızdan, dolayı kendi cezamızı kendimiz çekmekteyiz.
5193 sayılı kanunu, ona bağlı çıkartılan yönetmeliği bir kere olsun dikkatli okumamışız. Yasal mevzuatlar çerçevesinde mesleğimizin hak ve hukukunu işte bu yüzden hep kaybetmişiz.
Belki biliyorsunuz veya bilmiyorsunuz biliyorsanız da yine hatırlatayım. 5193 sayılı kanunun 6 ıncı maddesi “Optisyenler, yalnız koruyucu gözlükleri, güneş gözlüklerini ve göz hastalıkları uzmanı tabipler tarafından verilen reçetelerde yazılı numaralı gözlük camlarını, her türlü lensleri, optik görme gereçlerini ve gözlük çerçevelerini satabilirler……………..” hükmü yer alıyor.
Koruyucu gözlüklerini kim satıyor hırdavatçılar spor malzemesi satan yerlerde ve internet sitelerinde. Güneş gözlükleri; giyim mağazalarında, işportacılarda, marketlerde satılmakta. Lensleri ise medikallerde, internet sitelerinde ve kozmetik ürünler satan yerlerde satıldığını hepimiz bilmekteyiz.
Okumadığımızdan, okuduğumuzu irdelemediğimizden ve paylaşmadığımızdan dolayı kanunla belirtilen malzemeleri optisyenlik müesseseleri dışında ilgisiz bilgisiz kişilerce icra etmek üzere teslim etmişiz.
Sizin anlayacağınız, vatandaşlara gözlük satarak daha net görerek yaşam standartlarını yükselmek için çaba sarf ederken biz gözlükçüler gözümüzü kapatmışız.
Kanun ve yönetmelikleri es geçerek, davul ile tokmak aynı yerde olduğunu fark etmeyerek kanun ile verilen haklarımızı ilgisiz Bakanlık kapılarında arayarak kendimizi kandırmışız. Kendimizi belli konulara hapis ederek, kanun ve yönetmelik hakkında münazara etmekten, sesli düşünmekten korkup, şikâyetlerimizi sessizce yakın çevremize, birbirimize anlatmayı yeğlemişiz.
Yaşadığımız sıkıntıları, ancak okuyarak ve sesli düşünerek işimize odaklanmak suretiyle engelleri aşacağımızı düşünmekteyim.
“Bazıları bilgi pınarından içerler, bazıları da sadece gargara yaparlar.”
(E.C. Mckenzie)
Cemil Öztürk
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde metruk bir binada yapılan ara...
Sivas’ta optisyenlik mesleği için önemli bir adım atıldı. Si...
Sağlık ticareti: AOK ile e-reçete pilot projesi- 73 milyon k...
Tüm zorlukları aşmak, daha güzel günlere ulaşmak için birlik...
Artan POS cihazı komisyonları nedeniyle müşterilerden ödemey...
Mart ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığı...
DIŞ TİCARETTE RİSK ESASLI KONTROL SİSTEMİ (TAREKS) ÜZERİNDEN...
Hazine ve Maliye Bakanlığı KDV istismarını önlemek için hazı...
Başkan Küçüker, “Güneş gözlüğü bir aksesuar değil, göz sağlı...
Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...