a balloon
Optisyenin Sesi
Optisyenin Sesi
Optisyenin Sesi Reklam
Optisyenin Sesi Reklam
Reklamı kapat
Optisyenin Sesi Reklam
Optisyenin Sesi Reklam
Reklamı kapat

Aynalı Gözlük

  Ağzı böyle yarım kalınca, dudaklarının kenarında tükürükler  birikmiş.  Dersi büyük bir dikkatle dinliyor  ya, zamanla o tükürükler balon gibi şişiyor. Tam da benim karşımda olduğu için gözümü ondan ayıramıyorum.   Öğretmene her baktığımda karşımda patlamaya hazır tükürük balonları. Çalışkan bir çocuk. Hele matematiğe manyak kafası çalışıyor. Ama işte, o salyaları yok mu ? Bir […]

29 Temmuz 2013 - 14:31 'de eklendi ve 1333 kez görüntülendi. A+A-

Aynalı Gözlük

55

 

Ağzı böyle yarım kalınca, dudaklarının kenarında tükürükler  birikmiş.  Dersi büyük bir dikkatle dinliyor  ya, zamanla o tükürükler balon gibi şişiyor. Tam da benim karşımda olduğu için gözümü ondan ayıramıyorum.  

Öğretmene her baktığımda karşımda patlamaya hazır tükürük balonları. Çalışkan bir çocuk. Hele matematiğe manyak kafası çalışıyor. Ama işte, o salyaları yok mu ?

Bir şeye dikkatini verip kendinden geçti mi, salyalar  akmaya başlıyor. Ama her seferinde de dudak arasında ki balonun patlamasını görmek kısmet olmadı. Ya benim dikkatim başka şeye yöneldi, ya da o tükürüklerini içine çekti. Orta okul  arkadaşım Tayfun’un her adı geçtiğinde aklıma önce salyaları, sonra da çalışkanlığı gelir. Facebook’ tan bulmuş beni, seneler sonra.  ‘’ Beni tıklar mısın ‘’ dedi.  ‘’ ayıpsın !  ‘’ dedim. Optik mühendisiymiş .

Bir nevi meslektaş, anlayacağınız. Antalya da yaşıyormuş.. Geçenler de  bir baktım Tayfun la,tarih hocamız Şefii bey  dükkana girdiler. Tayfun geleceğini haber vermişti ama,  Şefii bey gerçek bir sürpriz oldu. Gözüm hemen Tayfun’un dudaklarına yöneldi, sonradan topladım kendimi. Hocam’ a yöneldim. Bir insan hiç mi değişmez? Hep aynı Şefii bey. Gözlük ihtiyacı varmış hocamızın, Tayfun da bana getirmiş. Hocamın beni hatırladığına da emin değilim ama, yine de  her zaman ki gibi nazik  ve otoriter . Ve eğitimci  ya,  aklımda okuldan neler kaldığını merak ediyor.

Gözlüğü beğendirdim. Para almamaya niyetliyim, kesinlikle izin vermiyor. Kredi kartı kullanacakmış. Şifresini girmesini istedim. ‘’Kaldırma beni yerimden, sen gir. Şifrem Tanzimat fermanının tarihi  ‘’ dedi. İyi de ben nerden hatırlayayım şimdi Tanzimat Fermanının tarihini? Okulda da böyleydi, en olmadık yerlerden sorardı Şefii bey. Ben  ‘’eee  ! şey !  ‘’ dedikçe, keyfini çıkarıyor.  Bilmiyorum ya da hatırlamıyorum deyip işin içinden çıkmakta var ama, diyemiyorum işte.  Allah‘ tan kendisi  “1839’ u unutmadın di mi ? ” diyerek insafa geliyor. Tayfunsa , ha bire yarayı kaşıyıp duruyor.  ‘’ Hocam ,  Mehmet eskiden de böyleydi. Sözlüsü zayıftı ama, nasıl  oluyorsa yazılısı hep on olurdu ‘’ diye gammazlık  yapıyor.

Bu arada zorda kalışımdan hoşnut başkaları da var. Çalışma arkadaşlarım Serpil ve Onur. Kıs kıs  gülüyorlar. Benzeri durumlarda da aynı tavrı sergiliyorlar. Hele Serpil.. Hatırını kıramadığım ya da zayıf olduğum kimselere karşı beni çaresiz görmek hoşuna gidiyor. Çalışmaya başladığından beri onunla savaş halindeyiz. Aksi gibi çalışması da çok iyi. Komşular dahil herkesle de çok iyi anlaşan biri.Bir gülmesi var, yer-gök inliyor. İşe başlayalı çok olmadı ama, daha şimdiden bir sürü özel müşteri edindi. Çalışkanlığı, işe hakimiyeti,temizliği, güvenirliği, müşterilere karşı tavrı… Her şey çok iyi. Allah’ ı var hiçbir kusur bulamam. Ama bir şey var, benimle  çok uğraşıyor.

Aklı sıra benimle uğraşırken otoriteye baş kaldırmış oluyor.   Bazen  onlardan kurtulmayı düşünürken, olmadık problemlerle  onlara daha bir bağlı hissediyorum kendimi.  Oldum olası sinirli bir yapım var zaten. Aynı anda 2 kişiyle ilgilenebilecek durumda değilim .Bazı tezgahtarlar vardır. Özellikle cumartesi gibi iş günleri bu hünerlerini gösterebilecek türde.

Birine servis açarken yeni gelen bir müşterinin reçetesini önüne alır.Bir başka güneş gözlüğü bakan aileyi ‘’siz seçin ben yardımcı olurum ‘’ diyerek bağlar. Aynı  anda  gitmekte olan bir müşteriye ‘’ yeni gelen bazı modeller vardı, birkaç dakika  bekleyebilirseniz  hemen getiriveriyim ‘’diye laf  yetiştiren. Ben hiç böyle biri olamadım.

Gerçi artık bu yoğunlukta işler de kalmadı. Ama işte arada tek- tük te olsa, personel  eksikliğinden  bazen sıkıştığımız oluyor. Çocukların öğle tatilinde olduğu bir saatte benzeri yoğunluğu yaşıyorum. Bir genç çifte güneş gözlüğü bakarken , bir diğerinin gözlüğüne vida takıyorum. O esna da bir bey geldi.Yanında oğlu mu? torunu mu ne var?  Bir şeyler söylüyor anlamıyorum.

Panik olduğum durumlarda mümkün değil bir şey anlamam. Hemen kontrolümü kaybediyorum. ‘’ağzında ki maskeyi  çıkar da öyle konuş ‘’diyorum.  Böyle kazmalık olur mu diyeceksiniz di mi ? Oluyor işte. Hasta olduğu belli birine bunları söylüyorum. O arada Serpil gelmiş hemen devreye giriyor. Ne istediğini öğreniveriyor.

Güneş gözlüğü için  istediği kordonu çıkarıp çekmeceden uzatıyor  gülerek. Arada sohbet etmeye bile başlamışlar.   ‘’  Kemoterapi  mi   alıyorsunuz  ? ‘’ diye soruyor. Adam da aynı şekilde,  maske arkasından  gülerek  ‘’ kemoterapi, radyoterapi almadığım şey kalmadı. Şimdi de senden elektrik alıyorum. ne dersin çıkalım mı ? ‘’ diye soruyor. Serpil kahkahalar atıyor. ‘’ Şeref duyarım ‘’ diyor. Bense arkasına saklanacağım bir sütun falan  arıyorum .

Orada bulduğum eski bir aynalı gözlüğü takıveriyorum gözüme, utançla. Keşke daha büyük gözlükler yapsalar diye düşünüyorum, içinde kaybolacağım şekilde….

 

Metin Turanlı

Etiketler :
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
Yaşamın Değeri Yaşamın Değeri

Tutum bir seçimdir. Mutluluk bir seçimdir. İyimserlik bir seçimdir. İyilik bir seçimdir. Vermek bir seçimdir. Saygı bir seçimdir. Yaptı...

Kadir Gecesi Kadir Gecesi

Kadir Gecesi, İslam inancına göre Kur'an'ın, Allah tarafından Cebrail aracılığıyla Peygamberimiz Hz.Muhammed'e (S.A.V) vahyedilmeye baş...

Yöneticilerin kafası neden karışık? Yöneticilerin kafası neden karışık?

Dijital çağa ayak uyduramayan “analog” kalmış yöneticiler görevlerini sürdürmekte ısrarcı olacaksa acilen “dijital zihniyet kartı” edin...

Çanakkale bir insanlık dramıdır. Epope’dir. Çanakkale bir insanlık dramıdır. Epope’d...

Optisyeninsesi portalında 20.03.2015 tarihinde yayınlanan “Çanakkale zaferi mi?” başlıklı yazımı küçük eklemelerle tekrar hatırlatmak i...

HABER HAKKINDA GÖRÜŞLERİNİZİ BELİRTMEK İSTERMİSİNİZ?(Yorum Yok)
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Hocaoğlu Optik
SON EKLENEN HABERLER
Yaşamın Değeri Yaşamın Değeri

Tutum bir seçimdir. Mutluluk bir seçimdir. İyimserlik bir se...

Ağrı’da 53 bin 500 kaçak güneş gözlüğü ele geçirildi Ağrı’da 53 bin 500 ...

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde metruk bir binada yapılan ara...

Optisyenlik Müzesi ve Kütüphanesi açıldı Optisyenlik Müzesi ve Küt...

Sivas’ta optisyenlik mesleği için önemli bir adım atıldı. Si...

Almanya Türkiye’yi örnek aldı! Almanya Türkiye’yi ...

Sağlık ticareti: AOK ile e-reçete pilot projesi- 73 milyon k...

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlu Olsun 1 Mayıs Emek ve Dayanışma...

Tüm zorlukları aşmak, daha güzel günlere ulaşmak için birlik...

IBAN’a para gönderme cezası IBAN’a para gönderm...

Artan POS cihazı komisyonları nedeniyle müşterilerden ödemey...

Mart Ayı Katılım Payı Ödemesi Mart Ayı Katılım Payı Öde...

Mart ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığı...

İthalat denetimlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri semineri İthalat denetimlerinde ya...

DIŞ TİCARETTE RİSK ESASLI KONTROL SİSTEMİ (TAREKS) ÜZERİNDEN...

Maliye esnafa koştu! Maliye esnafa koştu!

Hazine ve Maliye Bakanlığı KDV istismarını önlemek için hazı...

Güneş Gözlüğü Bir Aksesuar Değildir! Güneş Gözlüğü Bir Aksesua...

Başkan Küçüker, “Güneş gözlüğü bir aksesuar değil, göz sağlı...

Magazin HABERLERİ
Web TV