Geyiğin Gözlüklüsü – 1

 

Nasıl ki, her meslek grubunun o işi yapmak için yeterlilik şartları var.

Folklorcülere de bir standart getirilmesi lazım.Mesela, gözlüklü olanların folklor yapamayacağı gibi bir kural olmalı.200-300 yıllık tarihi ve yerel kostümler içinde gözlüğün sırıtması yeterli bir sebep. İşin ruhuna uygun değil, bir kere.

Çok gerekiyorsa lens takılabilir. Ama gözlük, asla… Hem ikide bir zıplarken, elini beline doladığı arkadaşını bırakıp, gözlüğün yukarıya ittirilmesi hiç hoş değil. Bu sorunsalı derneklerimizin göz ardı etmeyeceğini ve gerekli tedbirleri alacağını umut ediyorum.

Türkiye’ye ‘’ORGANİK ‘’ adını belki de ilk duyuran meslek optisyenlerdir.

Sanılanın aksine, daha doğal bir malzemeden çok, sentetik bir ürünün adı olarak kullanılan bu tanımlamayı, bu ismin patentini almayı hakkedecek kadar güncelleştiren optik sektörünün kendini geliştirerek en azından ekolojik ve biyo organik gözlük camları üzerinde çalışmalar başlatmasını bekliyorum.

Bu sene fark ettim ki, kiraz ve karpuz festivali gibi şenlikler tarihe kavuşmak üzere. Her yaz alışık olduğumuz çilek festivali gibi bir coğrafyayı, bir yöresel ürünü tanıtmaya yönelik şenlikler artık yerlerini alışveriş festivallerine bırakıyorlar..

İlki geçen sene İstanbul da başladı, Shopping fest. Ardından Ankara. Mutlaka başka takipçileri de olacaktır. İşin içinde büyük organizasyonlar da olunca bu proje elbette tutacaktır. Üzüm tanıtmayı ve satmayı düşünen üreticilerin yerini bir gömlek daha fazla satmayı hedefleyen mağazalarla, mabetleri AVM ’ ler daha organize bir şekilde alacaklardır. Belde belediyeleri,yöresel sanatçılar ve amatör oyuncular yerini show ağırlıklı pop sanatçılarla, reklam kokan stand-up türü gösteriler alacaktır.

Bu festivallerin bir özel tarafı da her festivalin sonunda güzellik yarışmaları düzenlenmesiydi.. Festivale adını veren ürünün kraliçesi seçilir, yazılı ve görsel basında erik güzeli ya da kaysı güzelini yöresel kıyafetlerle görürdük.Çok mu önemliydi diye düşünmeyin.

Bir kültürü,bir geleneği ya da yöresel bir ürünün tanıtımında önemli olan bu özellikte artık kayboluyor.Yanarım yanarım böylesi bir festivali düşünemediğimize yanarım. Muhtemelen bizim de bir ‘’gözlükçü güzeli’’ ya da ‘’optik güzeli’’miz olurdu.Her sene optik fuarlarının yapılması aynı şey değil.

Festival daha kapsayıcı ve tabana inen bir şenliktir.Hem belli mi olur,belki festivaller içinde en tutulanı olur,geleneksel hale gelir,yıllarla eskidikçe belki de ülkemizin en çılgın eğlencelerinden,karnavallarından biri olabilirdi.Herkesin devasa ve çılgın, rengarenk gözlükler içinde, kortej eşliğinde dans ederek yürüdüğünü düşünsenize… Dünyanın 4 bir tarafından bu festivale katılmak için gelen optisyenler ve optik çalışanları, gözlük yapımcıları, tasarımcılar, çılgın fikirli sanatçılar… Optik sektörünün yeni kalbi…Ve tabii gelsin paralar.. Kalkınan ekonomi..

Tam da küresel alemde yeni bir güç olarak ortaya çıkacakken, festivaller devri sona erdi. Olacak şey mi bu şimdi?

Müjdat gezen’i seyrediyorum. Ziverbeyde ki mülkü bana ait olan okulda öğretim bedava” diyor. Taksim, Bursa, İzmir, Ankara ve Kütahya da ise paralı. Bir çoğu da francahis tarzında okullarmış.

Mesleğinin doruğunda ki bir ismin mesleğine yatırımı. İzlerken saygı duyuyor insan.Meslek aşkı böyle bir şey,izlerken insanı kendi mesleği ile farklı düşüncelere itiyor. Optisyenlikle ilgili devlet ve özel öğretim kurumlarında bu eğitim veriliyor. Çoğu kez de kaliteli olmadığı dile getirilir ya, İşte fırsat!

TOOMD ve TOOMAD başta olmak üzere tüm optik dernekleri ücretsiz optisyen yetiştirecek okullar açabilirler.,

HES’ler ile kafayı bozmuş Okan benzeri üniversitelerden daha ucuza ve daha kaliteli hizmet verecek bir meslek yüksek okulu hem mesleğimizin yüz akı, hem de mesleğimizin yarınlara yönelik ciddi bir yatırımı olabilir.

 

 

Metin Turanlı