Biri kapıyı vuruyor. Bu havada, bu saatte. “Hayırdır inşallah” dedim. Bekletmeden açtım. Karşımda İlhami. Yağmurdan sırıl sıklam olmuş, soğuktan titriyor. Hemen sıcak sobanın yanına ilişti. “Erkencisin, daha haftayı bile doldurmadın.” dedim ve hemen kendisine sıcak bir çay koydum. Çayından bir iki yudum aldı ve konuşmaya başladı. “TOOMAD’ın sitesi bilgi edinebilme açısından Monte Kristo’nun hazinesinden daha […]
14 Ocak 2013 - 13:13 'de eklendi.
Biri kapıyı vuruyor. Bu havada, bu saatte. “Hayırdır inşallah” dedim.
Bekletmeden açtım. Karşımda İlhami. Yağmurdan sırıl sıklam olmuş, soğuktan titriyor. Hemen sıcak sobanın yanına ilişti. “Erkencisin, daha haftayı bile doldurmadın.” dedim ve hemen kendisine sıcak bir çay koydum. Çayından bir iki yudum aldı ve konuşmaya başladı. “TOOMAD’ın sitesi bilgi edinebilme açısından Monte Kristo’nun hazinesinden daha zengindir. Eli açık birisin. Bu hazineyi meslektaşlarınla paylaşacağını biliyorum. ECOO’nun tüm yayınlarını incelersen şunu göreceksin. İngilizce’den Türkçe’ye çevrilmesine rağmen okuduğunda hiç bir şey anlayamazsın. ” Bizim oğlan ECOO okur, döner döner bir daha okur.” durumuna düşersin. Yine bir şey anlayamazsın. Ne de olsa bunlar Avrupalı. Bunlar okumuş çocuklar, her halde bir bildikleri vardır dersin. Birisi sorsa anlarmış gibi yaparsın. Etik metik, misyon, vizyon birde kimyon deyip bir şeyler gevelemeğe başlarsın. Bu bilinçli olarak yapılıyor. Daha seni ilk anda psikolojik olarak çökertiyorlar. Buna hazır değilsen yıkılırsın. Kendini gecekondu, adamları gökdelen görürsün. Teslimiyetin ilk adımı burada başlar. Hadi bakalım kolay gelsin. Bir acaip zor yarış…” Yine keyfi yerine geldi İlhami’nin. Bu sefer Sezen Aksu’dan mırıldanıyor.Belki de önüne koyduğum içini ısıtan sıcak çaydandır.
ECOO’nun arkasında kim var? Önce onun cevabını verelim. ECOO’nun arkasında ECOO’nun sponsorları var. 2011 ECOO BÜLTENİNDE açıklandığı gibi CIBA VİSİON – JOHNSON AND JOHNSON -VİSİON CARE – TRANSİTİONS – HECHT CONTACLİNSEN GmbH ECOO’nun sponsorlarıdır. Bunlar görünenler. Bir de görünmeyenler var. ” Başkan Duddek, Ocak ayının sonunda Münih’teki optik fuarını ziyaret ederek SANAYİCİ PAYDAŞLARIMIZ ile ECOO’nun HEDEFLERİ hakkında konuşma fırsatı bulduğunu, GÖZLÜK İMALATÇILARI VE TEDARİKÇİLERİ DERNEĞİ ( EUROM 1 ) Yönetim Kurulu ile görüştüğünü, ECOO ve EUROM 1 arasındaki yakın ilişkilerin ilk adımının atıldığını açıklamıştır.” ( Bu alıntı 2011 Prag İlkbahar Genel Kurul Raporundan alınmıştır.)
ECOO, üyelerinin çıkarlarını savunduğunu söylemiyor muydu? ECOO’nun kimlerle dans ettiği açıkca görülmüyor mu?
ECOO’nun bünyesinde oluşturulan “ EKONOMİK KOMİTE, Optik sektörünün ticari yönlerine yoğunlaşacak ve ticari bilgi alış-verişi, optik sektörüne istatistiki veri toplanması konusunda çalışacak. İMALATÇI, İTHALATÇI VE TÜKETİCİLERLE işbirliği yapacak.” ECOO’nun Prag Genel Kurulu’nda söylenen bu alıntıdan benim anladığım, ECOO’nun Ekonomik Komitesi optik sektörünün ticari yönlerine yoğunlaşacak. Yani görünen ve görünmeyen sponsorlarının böylece ciroları arttırılacak. Aynı alıntıda, ECOO’nun sponsorlarından biri olan CİBA VİSYON temsilcisi ise ECOO ekonomik komitesinde bakın ne diyor.” Düzenli aralıklarla ZİNCİR MAĞAZALARININ TEMSİLCİLERİNİN bulunması önemlidir ve hakikatlere yüz çevirmek yanlış olur.” .
Yani ne yapacak mışız? Hakikatlere yüz çevirmeyecekmişiz. O yüzden mağaza zincirlerine ECOO’muzun içinde yer verecekmişiz. ECOO’nun geldiği yere bakar mısınız?
Bir de ülkemizden örnek verelim. Yabancı şirketlerle ortaklık görüşmelerinde bulunan ülkemizin ilk mağaza zincirleri arasına koyabileceğimiz Şişli Optik’in yönetim kurulu başkanı Emir Yunusoğlu “ İtalya ve Alman şirketlerden teklifler var. Bizimle birlikte pazara girmek isteyen büyük zincirler bunlar…” diyor. Aman diyorum. ECOO’muz bir üye daha kazanabilir diyorum. Tabi ki çok seviniyorum(!)
İlhami araya giriyor. ” O da kim oluyor? Sen kimsin? Kim bunlar? En büyük kim?…” Yarıda kesiyorum şarkısını. “Yapma İlhami, etme İlhami dikkatimi dağıtıyorsun. Hemen susuyor İlhami.
Şişli Optik Genel Müdürü Cemalettin Küpeli’de yabancıların stratejik ortaklık veya şirketin tamamını almak için kapılarını çaldığını belirterek, ” Türkiye’de gözlük kullanım oranı %15 civarında. Göz doktoru sayısı az. OPTOMETRİNİN YANİ MAĞAZADA GÖZ MUAYENESİNE İMKAN TANIYACAK DÜZENLEMELERLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR YAPILIYOR. BU DÜZENLEME OLURSA NUMARALI GÖZLÜKLERE ULAŞIM DAHA KOLAY OLACAK.” diyor. (Optisyenin Sesi sitesinden “Türkiye Son Dönemde Yatırımcıların Gözdesi Oldu” başlıklı yazıdan)
Şuna açıkca MAĞAZA ZİNCİRLERİNE TESLİM OLUN desenize .Ayıp ediyorsunuz. Sizi mi kıracağız. Biz halden anlarız(!)
Demek ki birileri bize ” Düşünce kodlarımızı değiştireceğiz, ortak dil oluşturacağız, küresel düşüneceğiz, asla geldikleri gibi gitmeyecekler o yüzden ortaklaşa rekabet yapacağız, buna ayak uyduramayanlar sektörden çekilecekler.” diye boşu boşuna konuşmamışlar. Efendileri memnun etmek kolay mı?
Önceden ECOO üyeliğinden ayrılmış olan Fransa yeniden oy birliği ile alkışlar arasında üyeliğe kabul ediliyor. “Fransa Optisyenler Birliği (UDO)’nun SİYASİ (dernek değil mubarek sanki parti) öncelikleri arasında en önemlisi Optisyen ve Optometristlerin Oftalmologlarla rekabetinin güçlendirilmesi ve PAZARIN GENİŞLETİLMESİ. Ayrıca UDO İNTERNET SATIŞLARININ KAÇINILMAZ OLDUĞUNU, dolayısıyla uzaktan satışların daha güvenli ve emniyetli hale getirilmesi gerektiğini …”söylüyor. ( ECOO’nun Prag Genel Kurulundan)
UDO’ nun niyeti çok açık. Ne istiyorlar? Birincisi Oftalmologları ezmek. İkincisi pazarı genişletmek. Bunun anlamı ne? Cam, çerçeve, lens satışlarının artırılması. Kime yarar bunlar? ECOO’nun açık ve gizli sponsorlarına. Yoksa onların umurunda değil halkın göz sağlığını korumak. Hiç umurlarında değil gözlükçülerin çıkarlarını korumak. Eğer amaçları gözlükçülerin çıkarlarını korumak olsaydı açıkca “ Ne yapıp edelim de şu internetten satışlara da bir el atalım.” deyip pazarın genişletilmesini isterler miydi? Ama uzaktan satışların daha güvenli(!) ve emniyetli(!) hale getirilmesini sağlayacaklarmış. Burada mağaza zincirleri dışında kalan gözlükçülerin adı var mı? Bence var. O da zincir mağazaların önünde şişe suyu satmak.
“Sen seni bil sen seni
Sen sıkı tut çeneni
Eline diline hakim ol
Sonra öcüler yer seni”
Oooh be! Nihayet İlhami, Sezen’in şarkısını bitirdi. Ayağa kalktı. “Artık bana müsaade.” dedi. Kapıyı açtım. Yağmur ve rüzgar dinmiş ama hava zifiri karanlık. Biliyorum ki daha sonra güneş doğacak.
.
Göray UĞURLU
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...