11 Aralık 2012 - 23:22 'de eklendi.
“Yeryüzünde ilk insan yaşamaya başladığından beridir çabalıyor. Öğrenmek, öğretmek, üretmek, gelişmek yaşamı kolaylaştırmak ve güzelleştirmek için!..”
Bugün geldiğimiz noktada durduğumuz yerlere ve yaşadığımız dünyaya bakınca ve kullandığımız alet edavatı düşününce, ilk insana göre yakından uzaktan alakası olmayan büyüklükte şansa sahibiz hepimiz, çok sevindirici gelişmeler var hayatımızı kolaylaştıran, Sahip olduğumuz olanakları sıralamaya kalksam sayfalar yetmez. ancak benim bu günkü yazı konum gözlük…
.
Yakın zamana kadar varlığından haberdar olup, işlevinin ciddiyetini kavrayamadığım gözlükle tanışalı oluyor bir on yıl kadar. O tarihe kadar gözlük benim için ya doğuştan gereksinimi olan birine hayatını kolaylaştıran bir araç idi ya da “artist” gibi tanımlanan süslü kadınların ve erkeklerin hava atmalarına yarayan süs eşyasıydı.
.
Sonraları güneşten korunmak için icad edilen güneş gözlükleriyle tanıştık. Kırklı yaşlarıma geldiğimde birden bire daha evvel yapabildiğim pek çok şeyi yapamaz, iğneye iplik geçirebilmek gibi, okuyabildiğim küçücük etiketleri okuyamaz oldum. Üzüldüm şaşırdım. Ve doktora gittim gözlük kullanma zamanımın geldiğini söyledi.
.
Muayene sonucu belirlediği gözlüğümün numarasını gösteren belgeyi verdi elime, hemen bir gözlükçü dükkanına gittim ve gözlüğümle tanıştım. Çok güçlük çektim alışma aşamasında ancak şimdi ayrılmaz ikili olduk kendisiyle!.. Ve ben gözlükle ilgili epey bilgi sahibi oldum. Başta numaralı ve numarasız olduklarını öğrendim.
.
Çinlilerin camları islendirerek mahkemelerde ifadelerini gizleyebilmek için kullandıklarını öğrendim. Tam olarak mucidini bulamadım. fakat büyük olasılıkla İtalya’ da yaygınlaştığını öğrendim.
Şair Eşref’i anımsadım; “Ben şiirlerimi numarasız gözlüklere benzetiyorum. Her takan kişiye uymaları için.” Diyor ya; Ne çok benzer şiir okuyup mutlu olduğumu, duygu selleri yaşadığımı anımsadım.
.
Bugün burada yazabiliyor olmamdan dostlarımın yazdıklarını okuyabiliyor olmama, yolda yolumu kolay bulabilmemi sağlamasından, alışverişimi kolaylıkla yapabilmeme, telefonumun her çalışında önce gözlüğümün yerinde olup olmadığını kontrol etmeme kadar düşündükçe düşündürüyor beni ve nasıl önemli bir sağlık gereci olduğunu anlıyorum.
.
Anlamakla da kalmayıp dualar ediyorum kendimce icad edene, “Kabul edilmiş dualar yüzünden, kabul edilmemiş olanlardan daha çok gözyaşı dökülmüştür.” sözünün gerçekliğine inanıyorum. Çünkü yaşantımın her hangi bir alanında sahip olduğum herşey için ettiğim dualarımın sonucunda ulaştığım şükür ve teşekkür hallerim bu sözü unutmamamı sağlıyor.
“İlk gözlükçü dükkanı 1783’de Philadelphia’da açıldı. Francis Mc Allister dükkanında gözlükleri bir sepetin içine yığıyor, müşteriler de bunları tek tek deneyerek gözlerine uygun geleni alıyorlardı.”
.
Gözlüğüm şahididir bütün yolculuklarımın, okumalarımın, yazmalarımın, hobilerimin baş aktörü; Ya icad edilmemiş olsaydı, nasıl eksik kalacaktı(k)m.
.
Cemile TORUN
13.yy da italyada yaratılan gözlüğün, 5 yy sonra 18.yy da ilk kez amerikada satılıyor olması imkansız…bilgi kaynağı yanlış olsa gerek, amerika hariç güzel bir yazı