Yaptığınız hiçbir çalışmadan bize rağmen başarı kazanmadınız. Biz de sizinle uğraşmak için sarf ettiğimiz zaman ve enerji gerçek sorunlar ve gelişme için kullanmaktan mahrum kalıyoruz. Omuz omuza hareket edebiliriz yeter ki konuşalım bizden korkmanıza veya küçük görmenize gerek yok.
29 Aralık 2017 - 23:09 'de eklendi.
Yeni bir yıla ve Oda ve Birlik ile yeni döneme girerken 5193’ü milat alarak bugüne dek birlikte gerçekleştirdiğimiz faaliyetleri hatırlamanın tam da zamanıdır:
• 5193 Sayılı Optisyenlik Hakkındaki Kanun ve Yönetmelik Çalışmalarında ortak çalıştık.
• Geçici 3. Madde gereği kursiyerler için eğitmen ve kitapların hazırlanmasında ortak çalıştık.
• Çelişkiler derinleşince yeni birlik arayışı içine girip, çalışmalarda bulunduk.
• Federasyonlar ve ardından birlik adına konfederasyon kurduk. (Dışarıda kalanların kendi tercihleri o doğrultudaydı)
• Federasyon ve Konfederasyonunun İstanbul ayağı eksik kalmasın diye İstanbul’da dernek kurduk.
• Ulusal basında meslek için yapılan kötü, yalan ve yanlış tüm yayınları tekzip etmeye gayret ettik.
• 1 Haziran Gözlükçüler ve Optisyenler gününün özel bir gün olarak anılmasını sağladık. Her yıl bu kutlamaları önemli toplantılarla gerçekleştirdik.
• Vision 2020 Dünya Görme Günü’nde Tüm dünya ile eş zamanlı çalışmalar yapıldı. (Çocuklarda Görme, Katarakt, yaşlılarda görme.)
• Oda ve Birlik kanunu için birçok kez yılmadan farklı tarihlerde çalışmalar yapıldı. Sonuç olarak bu kanun çıktı.
• Gözlükçü ve optisyenlerin alım gücünü yükseltmek ve kazançlarını artırmak için Kooperatifler kurduk.
• Bizleri ihraç eden grup yönetimden ayrıldığı gün, genel kurul kararı alarak derneğimizi kapatıp, tüm yetki ve sorumluluklarımızı bırakarak düz bir üye olarak baba ocağına döndük.
• Ötekileştirildikçe kendi site ve yayın kanallarımızı oluşturduk.
• SGK sözleşmelerinde meslektaşlarımıza oldukça çok sıkıntı yaşatacak üç maddenin iptali talebiyle dava açtık ve kazanarak meslektaşlarımızın rahat bir nefes almasını sağladık.
• Barkod ve karekod geçiş döneminde müesseselerin envanterinde bulunan ürünlerin kayıt ve sonraki dönemde sorumlukları konusunda yaşanacak sıkıntıları asgariye indirmek için çalışmalar yapılmış, uzlaşma olmayınca dava açılmıştır.
• ECOO üyeliğinin olmadığı ve seçimden sonra bu üyeliğin gerçekleştiği dönemlerde doğru bilgiler verip gerçekleri meslektaşlarımız ile paylaştık.
• Tüm Optisyenlik programları öğretim üyesi ve görevlilerinin toplandığı eğitim şuraları programlandı ve gerçekleştirildi.
• Bir şekilde birlikte çalışma şansları elde ettiğimiz hocalarımızın kitap yazmaları konusunda talepte bulunduk ve destek olmaya çalıştık.
• Optometrinin çelişkilerinin ortadan kalkması ve yasal uygulamasının doğru şekilde yorumlanması için Sağlık Bakanlığının talebi karşısında Komisyon oluşturduk ve sonuç raporunu ilgili bakanlığa verdik.
• Toplumu bilgilendirmek için iki adet kamu spotu hazırlandı ve yayınlandı.
• Mahkemelerde ve tüketici kurullarında Bilirkişi atadık. (Sorunların ehliyetsiz kişilerce incelenmesine engel olmak için)
• Mesleki ve hukuki olarak ciddi sıkıntılara neden olacak MYK “Seviye 6” gibi projeleri engelledik.
• Meslek içi eğitimler için seminerler düzenledik.
• Haksız rekabete neden olan reklamların önü yoğun çalışmalar sonucu kesilmiştir.
• Fiyatlandırma komisyonuna mesleki gerçekleri anlatan maliyet raporu hazırlayıp teslim ettik.
Günlük ve süreli işlerin dışında yukarıda sıralayamadığım birçok eylemi meslektaşlarımız adına hayata geçirdik. Fakat asıl istediğimiz birçok çalışmayı maddi kaynakların kıtlığından veya kurumları ikna etmek için gerekli gücü bulamamaktan dolayı başaramamıştık.
Şimdi bugüne kadar sadece kendi ihtiyaçları için mücadele eden ve bu mücadeleye etkin güç katmak için örgütlenen gruplara sesleniyorum. Gelin birlikte hareket edelim. Ayrı örgütlenmenin, yabancı temsilcileri getirip boğazda tekne turu yapmanın ve kadeh kaldırmanın hiçbir kazancı olmadığını artık net bir şekilde öğrenmiş olmalısınız.
Amacımız hiçbir zaman sizler ile çatışmak değildir. Ancak ortada kanunlar ve yönetmelikler var ve bunlara, değişinceye kadar uymak zorundayız. Bizim uyduğumuz kanunlar sizleri de bağlıyor.
Gelin mesleğin gerçek sorunlarını masaya yatırıp tartışalım:
Gözlük kullanma oranını yüzde on beşten yüzde otuza çıkarsak. Şimdiki pazar yüzde seksen büyür.
Görmeyen Çocuk Öğrenemez! projesini hayata geçirsek önlenebilir körlük oranında büyük ölçüde düşüşü sağlamış oluruz. Bunun yanı sıra reçete artışını sağlamış oluruz.
Eğitim en büyük sorunumuz. Üniversitelerde ve meslek içi eğitimlerde ortak hareket ederek kaliteli ve sürdürülebilir bir eğitim hayata geçirebiliriz. Bu da kaliteli personel, sunum ve montajı, müşteri memnuniyeti ve bereketli kazanç olarak döner.
Trafik, iş güvenliği, güneş gözlükleri, sporcu gözlükleri başta olmak üzere terk ettiğimiz alanlara dönebilir. Uzman elemanlarla gelir düzeylerimizi artırabiliriz.
Optometri konusundaki dayatmanız, bu mesleğin temsilcilerinin işsiz ve âtıl kalmasına neden olduğu gibi toplum sağlığına zarar verecek boyuttadır. Bırakın müesseselerinize girmesinler. Göz doktorunun olmadığı ve veya hasta yoğunluğunun yoğun olduğu bölgelerde hastaların doktora ulaşmasına yardımcı olacak hem de reçete üretecekler.
Ayda binlerce dolar kira veren müesseseleriniz üç kuruşa gözlük satarak ayakta kalacağını düşünüyorsanız ve bu doğrultuda reklam yapmayı planlıyorsanız. Amacınızın bizleri sıkıntıya düşürmek olduğunu görüyoruz. Ancak yanlış hesap yaptığınızı artık görün. Çünkü bunu amaçlayan bir kurum pazardan çekilmek zorunda kaldı.
Türkiye’de göz ve görmenin önemi artıkça bu pazar hepimize yetecek kadar büyük. Ayrıca sağlık turizminin artması Asya, Balkanlar, Ortadoğu ve Afrika’yı kattığımızda ihtiyacımız sadece güç birliği yapmamızdır.
Yaptığınız hiçbir çalışmadan bize rağmen başarı kazanmadınız. Biz de sizinle uğraşmak için sarf ettiğimiz zaman ve enerji gerçek sorunlar ve gelişme için kullanmaktan mahrum kalıyoruz. Omuz omuza hareket edebiliriz yeter ki konuşalım bizden korkmanıza veya küçük görmenize gerek yok.
Bir gün size danışmanlık yapan bir arkadaşınız ile konuşurken, ben bazı gerçekleri ortaya koymuş ve sormuştum yanlış nerede diye. Verdiği cevap aynen şuydu, sen haklısın ve hepsi doğru, fakat onlar patron benden istediklerini anlatmak zorundayım.
Artık nasıl olmasını istediğiniz değil, olması gerekenleri konuşalım mı?
Turgut Çakar
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...