İnsan vücudunun sağlıklı olabilmesi için bağışıklık sisteminin kuvvetli olması gerekir.
Bağışıklık sistemimizin güçlü olmasını sağlamak sadece iyi beslenme ile gerçekleşmemekte, aynı zamanda vücudumuzda yaşam şansı bulan yararlı ve/veya zararlı bakteriler ya da virüsler zaman içerisinde savunma mekanizmamızın gelişmesinde fayda sağlamakta.
Bu arada virüs ile mücadele edebilmeyi öğrenen bağışıklık sistemimiz her saldırı denemesini bertaraf edebilmektedir. Buda insan ömrünü daha sağlıklı yaşayabilmesine olanak tanımaktadır.
Şimdi bu konuya nereden geldik. İçinde bulunduğumuz Pandemi salgını sebebi ile olduğunu düşünüyorsunuz. Maalesef değil.
Devletler, onları oluşturan halklar da aslında birer canlı organizmadır . Özü insan olduğundan sebeple. Aynı insan vücudu gibi onların da yaşamlarını sürdüre bilmeleri için güçlü bir bağışıklık sistemine ihtiyaçları vardır.
İnsan vücudu ile her daim savaşan, onu alt etmeye çalışan virüsler gibi, Devletleri yok etmeye çalışan, halkları güçsüzleştirip yaşayan birer köle olmaları için çabalayanlar vardır.
Toplumsal olaylar, yaşanan kaoslar bu virüslerin çok benzeridir. Tek amaçları birlikte yaşayan insanların bağışıklık sistemini bozmak, savunma mekanizmasını devre dışı bırakarak, güçlü bir devlet yapısından uzak hasta, savunmasız, aciz topluluklar haline döndürmektir.
Son zamanlarda yaşadığımız doğal afetler olsun ekonomik krizler olsun bunların en büyük göstergesidir. işte vücudumuzda yaşayan bağışıklık sistemimizin zayıflamasını bekleyen virüsler gibi hiç vakit kaybetmeden saldırıya geçmişlerdir.
Yaşanan deprem felaketinden sonra doğal afeti siyasi propagandaya çevirenler. Enkaz altından kurtulan minicik bedenlerin sevinci ile Allah’ın adını ananlara saldıranlar. Yaşam tarzı eleştirilerek, toplumumuzun bir parçası olan birtakım insanları Gavur ilan edenler. İnancı gereği yaşam tarzında farklılıklar olanları ‘ kılık kıyafet, ibadet şekli ’ Yobaz ilan edenler. Dil, Din, Irk ayrımı yaparak insanların arasına nifak tohumları ekenler.
Sizce amaçları ne olabilir? - İyi niyet olabilir mi sizce?
Vücudumuz bu virüsler ile mücadeleyi ağır bedeller vererek öğreniyor. Bu mücadeleden başarı ile çıkamayanlar ise aramızdan erken ayrılıyor. Toplumlar ve onların oluşturdukları devletler de çok ağır bedeller ödemek zorunda kalıyor.
Tarih bir bağışıklık sistemidir. Tarihten ders çıkarmayanlar her zaman yok olmaya mahkûmdur.
Belkide bu adam şimdi ne zırvalıyor diyenleriniz olacaktır. Bildiğiniz şeyleri tekrarladım belkide ancak unutmayın Tarih tekerrürden ibarettir.
Bu vesile ile doğal afetler, ekonomik krizler, terör olayları yüzünden sıkıntılı günler yaşayan tüm vatandaşlarımıza sabır metanet dayanma gücü diliyorum.
Hem kendi hem de toplumsal bağışıklık sistemimizi güçlendirmek dileği ile kalın sağlıcakla.
İlker AYAZ/ Optik Koop Y.K Başkanı
