Türkiye’de 15 yaş üzeri nüfusun %30‘u gözlük kullanıyor.

Tuik 2012 tarihli raporuna göre, Türkiye’de 15 yaş üzeri nüfusun %30’u gözlük kullanıyor.

Türkiye pazarında nüfusun refraksiyon kusuru oranları ile ilgili kamuya açık bir veri bulunmuyor.
Ancak Avrupa’da nüfusun %36’sı gözlük kullanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2012 tarihli Sağlık Araştırması ise, Türkiye’de 15 yaş ve üzeri nüfusun %30’unun gözlük kullandığını gösteriyor.

Gözlük kullanımı 45 ve üzeri yaş grubunda %50-60 oranlarına varıyor.

Türkiye’de optik perakende pazarı, Avrupa’nın tersine Türkiye’de bireysel (geleneksel) müesseselerin Pazar payı daha yüksektir. Pazar her sene %4 oranında büyümektedir.

Gelişmiş ülkelerde emeklilik yaşı ise şöyle:
Almanya: Erkek 65/kadın 65
İngiltere: Erkek 65/kadın 60
Fransa: Erkek 62/kadın 62
İsveç: Erkek 61-67/kadın 61-67
Japonya: Erkek 60/kadın 60
Rusya: Erkek 60/kadın 55
Amerika Birleşik Devletleri: Erkek 65/kadın 65
Kanada: Erkek 65/kadın 65
Danimarka: Erkek 65-67/kadın 65-67
Ermenistan: 63-63
Finlandiya: Erkek 62-68/kadın 62-68
Belçika: Erkek 65/kadın 65
İspanya: Erkek 65/kadın 65
Bulgaristan: Erkek 63/kadın 60
Hollanda: Erkek 65-67/kadın 65-67
İtalya: Erkek 66/kadın 66
Macaristan: Erkek 62/kadın 62
Norveç: 67
Ukrayna: Erkek 60/kadın 55
Lüksemburg: 65-65
İrlanda: Erkek 65-66/kadın 65
Türkiye Erkek 60 kadın 58

Yaşlı nüfusu üretimde tutmak için batıda emekli olma yaşları ülkemize göre yüksektir. AB ülkelerinde emekli olma yaşları çok yüksek olduğu için, gözlük ihtiyacı olan insanlar doğal olarak görme kusurlarını restore etmektedir.

Türkiye’de yaş ortalaması 31, AB ülkelerinde 40,1 dir. Yaş ortalaması 40,1 olan bir toplumun gözlük kullanma ihtiyacı ile YAŞ ORTALAMASI daha genç (31) bir toplumun gözlük kullanma oranları doğal olarak ta farklı olacaktır. AB ülkelerinde 65 yaş üzeri tüm nüfusun %20 si ,Türkiye’de %6.8 dir.

2012 yılında 5,7 milyon kişi olan yaşlı nüfusun 2023 yılında 8,6 milyona ulaşacağı belirtilmiştir. Yaşam süresinin artmasıyla birlikte birçok ülkenin hastalık yükü akut hastalıklardan kronik hastalıklara kayma eğilimi göstermektedir. Bu nedenle günümüzde hipertansiyon, diyabet, koroner kalp hastalıkları, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), astım gibi kronik hastalıklar maddi ve manevi olarak önemli bir yüke neden olmaya başlamıştır. Bu alanlarda kanıta dayalı politikalar üretilmesi büyük bir öneme sahiptir (3).

Kişi başına düşen gelir

Türkiye : 10.597 $
Fransa: 42.000
Milli Gelir: Almanya 45.500
Özel sağlık sigortaları ülkemizde %1′ ler seviyesindedir. AB %20 civarındadır.

Türkiye’de gözlükçülük tam bir sağlık mesleği olarak kurgulanmıştır.

5193 sayılı ohk özel meslek kanunumuzun amaç bölümünde “toplumun ve fertlerin sağlığının korunması” yasa ile gözlükçü ve Optisyenlere emredilmiştir.

Her türlü renkli ve numaralı kontak lens, gözlük çerçeveleri ve camları, IOL,Teleskopik gözlükler, hekim reçetesi ile optisyenlik müessesinde satışına izin verilen geri ödeme sisteminde bulunan, ilaç ve tedavi kapsamında değerlendirilen tıbbi cihazdır. Dolayısıyla Reklamı ve İnternet üzerinden satışı yasaktır
AB ülkelerinde gözlükçülük ticaret mesleği olarak kurgulanmıştır. Satılan gözlük cam ve çerçevesi cips cola gibi emtia mal olarak görülüyor. Dolayısıyla reklamı ve İnternet üzerinden satışı serbesttir.

Tekelci sermaye zincirleri dikey büyür. Bir optisyen ya da gözlükçüye tekelci zincirler içinde biçilen rol işçi olarak çalışmaktır.

Sağlık mesleğinde kalmamız mesleki geleceğimiz için de kilit taşımızdır. Bu kilit taşları geri ödeme, reklam, İnternet, hekim reçetesi, bir tanesi çekerseniz çöker. Pazar tekelci sermaye zincirlerinin lehine el değiştirir.

Geri ödemenin kaldırılmasını Reklamları İnternet satışlarını savunanlar geleneksel müesseselerin temsilcisi olamazlar. Sağlığın piyasalaştırılması, ticaret mesleğine dönüştürülmesi kamu sağlık harcamalarını ve sermayenin pazar payını artırır. Bu otobanları sermayeye açarsanız akıbetiniz efendisi olduğunuz iş yerlerinde işçi olmaktır.

Bu kilit taşlarına AB ülkelerinin hiçbirisinde bulunmayan, çok önemli Kamu kurum niteliğinde, Oda birlik çatı örgütümüz eklenerek taçlanmıştır. Tüm meslektaşlarımızın uymak zorunda olacağı yönetmelik ve bir deontoloji tüzüğümüz ve yönetmeliğimiz olacaktır.

Hiçbir sermaye grubu karşısında örgütlü bir alım birliği ve kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde örgütlü bir meslek kuruluşu istemez. Çünkü Pazarın zincir lehine el değiştirmesinin önündeki en büyük engel olan bu kurumlardır.(3,5 sermaye zinciri 25 paralel derneği bu yüzden kurdu, Sağlık, sermayenin ticari çıkarlarına feda edilemez.

Bunlar sahaya sermaye sözcüleri tarafından, AB aday ülke, bu gelişmelerin karşısında duramazsınız, korkularınızı yenin, korkularınızı atın, DSÖ, AB müktesebatı, bilişim çağı, bilgi iletişim çağı, globalizim, sınırlar kalktı, Dünya köy oldu, değişim, yenileşme, ,SGK ödemeleri kalksın, reklam ve internet satışı olsun, REÇETEMİZİ BİZ ÜRETELİM, işsizlere iş alanı açıyoruz. Güçlerinizi birleştirin, gibi süslü cümlelerle çağrı yapılır, servis edilir.

Yasaklarla, kısıtlamalarla gözlükçülük sektörünün büyüyemeyeceğini söylerler. Aslında sadece büyüyecek olan kamu sağlık harcamaları ve sermayenin Pazar payıdır.

Cumhuriyet bir anlamda kapitalizme karşı savaş verdi. Bizler efendisi olduğumuz iş yerlerinde, işçi olarak çalışacaksak biz böyle bir değişim yenileşmeyi REDDEDİYORUZ. Meslektaşlarımıza mesleğin geleceğinde biçilen rol, efendisi ve sahibi olduğu iş yerinde işçi olmak, Sağlık AB müktesebatı değildir. Sağlıkla ilgili olarak üye ülkeler ekonomik imkanlarına ve ihtiyaçlarına göre düzenleme yapabilir.

Sağlık-moda ticaret mesleğine dönüştürürsek sağlık harcamalarımız artar. Pazar sermaye lehine el değiştirir. Bizle aynı nüfusa sahip İngiltere’nin sağlık harcamaları 170 milyar dolar, Almanya’nın 250 milyar Euro, Türkiye’nin 140 milyar TL, sağlık hizmetlerini tekelci sermaye zincirlerinin söylediği gibi piyasalaştırırsak, moda ticaret mesleğine dönüştürürsek, Türkiye’nin sağlık harcamaları 500 milyar TL yi aşar.

Ekonomik olarak gelişmiş Almanya ve İngiltere bile sürekli artan sağlık harcamalarını karşılamakta güçlük çekmektedir. Bizim ekonomimiz bu küresel sermaye işgalini kaldıramaz. Şu anda sağlık hizmetleri Avrupa’dan hem ucuz hem de hizmet kalitesi yönünden gerisinde değildir. Sağlık mesleğinde kalarak, Tüm topluma, daha az masrafla daha kaliteli sağlık hizmeti sunumu mümkündür.

Geri ödeme hekim reçetesi reklamlar İnternet üzerinden satış yasağı asla vazgeçmeyeceğimiz sağlık mesleği olmanın kilit taşlarıdır.

Gözlükçülük Cumhuriyetin bizlere ve Türk milletine armağanıdır. Tüm meslektaşımızın bu kazanımlarımıza sahip çıkması bir anlamda Cumhuriyete karşı görevidir.

Taylan KÜÇÜKER
Eczacı Gözlükçü