Öncelikle beni yeni görevlerime layık gören Yönetim Kurulumuzdaki dava arkadaşlarıma teşekkür ederim. Tekrar beraber çalışacak olmaktan ziyadesiyle mutluyum.
11 Kasım 2016 - 13:22 'de eklendi.
Uzun bir eğitim sürecinin en yoğun bölümünü atlattıktan sonra sektörüme odaklanabileceğim bir atmosferde sizlere yeniden merhaba diyorum.
Değerli Meslektaşlarım,
Öncelikle beni yeni görevlerime layık gören Yönetim
Kurulumuzdaki dava arkadaşlarıma teşekkür ederim. Tekrar beraber çalışacak olmaktan ziyadesiyle mutluyum.
Benden önceki Genel Başkan Yardımcısı Sayın Erol Aydoğan’a da tüm çalışmalarından ve çabalarından ötürü ayrıca teşekkür ediyorum.
Yeni görevim ile ilgili olarak sektörümden aldığım çok olumlu tepkiler ve Optisyen kardeşlerimden gelen destek telefonlarını da belirtmeden geçmeyeceğim. Onlar, bir Optisyen kardeşlerini ilk kez TOOMD gibi güçlü bir organizasyonun Yönetim Kurulu içerisinde bu kademede gördüler. Yönetim Kurulum, benim aracılığımla “STK’larımız bünyesinde aktif rol almaları gerektiği” mesajını kardeşlerime bir kez daha göndermiş oldu.
Uzak kaldığım süre içerisinde, sektörümüzde üzerinde düşünülerek yeni projeler geliştirilebilecek pek çok açık olduğunu biz kez daha gözlemledim. Lakin gelen destek telefonların arasında bir tanesi vardı ki, o konuyu belirtmeden geçemeyeceğim. Bir Optisyen kardeşim, benim de Optisyen olmamdan ötürü “Kamu’da Optisyen İstihdamı” konusunda kendilerine yardım edip edemeyeceğimi sordu.
Sevgili Kardeşlerim,
Bundan belki 10-11 yıl önce bu konu ile ilgili ilk yazışmayı o zamanki Mersin Gözlükçüler Derneği Başkanı Rahmetli Hüseyin Avni GÜVEN ile birlikte yazarak gerçekleştirmiştik. Akdeniz Federasyonu Başkanımız Sayın Serkan YAKAN ricamız durumunda yazışmayı arşivinden çıkarabilecektir. Yazışma gerçekleştirildikten birkaç ay sonra da bir sektörel organizasyonda Rahmetli Başkan, o zamanki Sağlık Bakanlığı Tıbbi Meslekler Daire Başkanı ve ben bu konuyu konuşmuştuk. Yetkililer bunu haklı bulmakta birlikte, daha ciddi savunulması gerektiğini belirtmişlerdi. Benim genç kardeşlerim bu konuda gerek Bimer’e yazı göndermekten, gerek sık sık Ankara’da toplanmaktan, gerek kurumlarla dilekçe ile yazışmaktan, gerekse bizlerden yardım istemekten çekinmemeliler.
Biz öğrenci iken, 1940 yılında çıkarılan 3958 sayılı yasa yürürlükte idi ve Optisyenlerin kendi mağazalarını açabilmek için yetkileri yoktu. Bu konu ile ilgili daha öğrenci iken önce okulumuzun Rektörüne çıktık ve “bu bölümü açtığınıza ve bizi mezun etmeyi planladığınıza göre herhalde kanunla ilgili Sağlık Bakanlığı ile yazışma yapacaksınızdır” dedik.
Çünkü okul yönetiminin bu konudaki hassasiyetinin Bakanlık tarafından dikkate alınacağına emindik.
Öyle ya, Bakanlık ya bize kendi iş yerimizi açma imkânı vermeli idi yahut devlet kadrolarında çalışmamız sağlanmalı idi. Kimi arkadaşlarım konuyu gündeme getirmek için siyasi liderlerin mitinglerinde yasalara uygun şekilde pankartlar açtılar. Kimileri de benim gibi polis tarafından toplanıp götürülerek savcılıkta ifade vermek zorunda kaldı. Hem ülkemiz hem sektörümüz açısından sancılı dönemlerdi. O günkü savcının beni dikkatle dinledikten sonra “desene biz kendini öğüten değirmen gibi kendi evlatlarımızı öğütüyoruz” dediğini hiç unutmam.
Elbette, karakola düşmek sizler için isteyeceğimiz bir yol değildir, biz o yolu tecrübe ettik, geçtik. Sizler, bu konuda devletin kurumlarının yasal yollardan dikkatini çekecek ve hakkınızı talep edeceksiniz. Bu konuda sürekli olarak girişimlerde bulunacak, yazılar ve dilekçeler göndermeye bıkmadan devam edeceksiniz.
Bizler de ELBETTE SİZİNLE AYNI SAFTA SİZİNLE BERABER, VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYOR OLACAĞIZ…
Sektörüm, Gözlükçü meslektaşlarım, dava arkadaşlarım ve Optisyen kardeşlerim…
Devletimiz zor günleri geride bırakmak için var gücü ile çalışıyor, biz de ülkemizin ve sektörümüzün menfaatlerini bütünleştirerek korumak adına bize düşeni yapmak zorundayız. Asla bazı kafaların gözlükçüye çerçeve ve cam için verilen ödeneğe “o bile çok, gözlükçüler sahtekârdır, devletten fazla para alıyorlar, diplomaları sahte” diye iftira attığı, sektörü çöküşe sürüklediği günlere geri dönmeyeceğiz!
Bir daha Avrupa veya dış arenada bizi temsil ediyormuş gibi yaparak, Devletimizin itibarını ve sektörümüzü küçültülerek zavallı göstermeye çalışan zihniyetlere geçit vermeyeceğiz! O gün de söylemiştim, bugün de söylüyorum, bu kafanın niyetini görmek zor değildir. Binlerce kişinin ve ailenin ekmek yediği bu sektörde, kurumlara gözlükçüleri “sahtekâr” olarak lanse edenlerin gerçek amacı; sektörümüzü tamamen istemeyeceğimiz ellere pazarlamaktır. Bu konuya sektörümün zamanında uyandığını sevinerek görmekteyim.
TOOMD Genel Başkan Yardımcılığı, yanı sıra Konfederasyonumuz ve TOOMD bünyelerindeki Eğitim ve Bilim Komitelerinin Başkanlığının sorumlulukları omuzlarıma yüklenmiştir. Devletimizin ve sektörümün her türlü menfaatine ve çıkarına hizmet ederek yoluma devam edeceğim.
Cenab’ı Hakk’tan yar ve yardımcımız olmasını dilerim…
Saygılarımla…
Tuba Yıldırım/ Optisyen
TOOMD Genel Başkan Yardımcısı
Eğitim ve Bilim Komitesi Başkanı
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
Tebrik ederim Sn meslekdaşım…Sizleri yeniden aramızda görmek güzel