Geçenlerde bir iş adamı ile sohbet ediyordum. Bir ara “Geçmiş yıllarda para kazanmak, mal üretip satmak daha kolaydı. Ortada risk yoktu” değerlendirmesini yaptı. Şimdi ise her sektörden şirket için hayat kolay değil. Yeni rakipler, teknoloji, marka değeri, ekonomi etkisi ve büyüme sıkıntısı, şirketlerin işini zorlaştırıyor. Bu da beraberinde “risk katsayısını” artırıyor. Bu toplantıdan sonra Adrian […]
16 Ocak 2014 - 14:12 'de eklendi.
Geçenlerde bir iş adamı ile sohbet ediyordum. Bir ara “Geçmiş yıllarda para kazanmak, mal üretip satmak daha kolaydı.
Ortada risk yoktu” değerlendirmesini yaptı. Şimdi ise her sektörden şirket için hayat kolay değil. Yeni rakipler, teknoloji, marka değeri, ekonomi etkisi ve büyüme sıkıntısı, şirketlerin işini zorlaştırıyor. Bu da beraberinde “risk katsayısını” artırıyor.
Bu toplantıdan sonra Adrian Slywotzky’nin yeni kitabı gelmişti, ona göz atıyordum. Hemen bir tablo dikkatimi çekti. Yanındaki yorumları okuyunca, sohbet ettiğim işadamına hak verdim.
Çünkü, Slywotzky, “Yeni dönemde şirketleri bekleyen risklerin daha fazla arttığını, ciddi bir risk yönetimi stratejisine ihtiyaç duyulduğuna” dikkat çekiyordu. Görüşünü desteklemek için de önemli bir araştırmadan yararlanıyordu.
Ona göre, Standard&Poors, her yıl yaklaşık 4 bin şirketin ratingini yapıyor. Bu değerlendirmelerden alınan veriler, risk konusunda hayati bir mesajı da ortaya koyuyor.
Adrian Slywotzky’nin analizine göre, 1980′lerde S&P’nin yaptığı rating’e göre, şirketlerin yüzde 30′u A rating’i (Yüksek kalite, düşük risk) alıyordu. C (Düşük kalite, yüksek risk) alanların oranı ise yüzde 12 düzeyinde seyrediyordu.
Ancak, bu oranlar sonraki yıllarda hızla değişmeye başladı. A rating’i alanların oranı 2000′lerin ortasında yüzde 14′e düştü. C rating’in oranı ise yüzde 30′lara kadar ulaştı. Araştırma, her sektörden her ebattan şirketin bu risk artışından etkilendiğini ortaya koyuyor.
Adrian Slywotzky, araştırmasında bu riskleri sınıflandırmış ve 7 stratejik risk olduğunu belirtmiş. Şirketlerin hayatta kalmak için aşağıdaki riskleri yenmeleri gerektiğinin de altını çiziyor:
Giderek daha fazla oranda yeni projeler başarısız oluyor.
Müşterilerin sadakati azalıyor, sizi bırakma oranı artıyor. Dikkatli olun.
Şirketlerin, dönüşen sektörlere uyumunda sorun yaşanıyor.
Ortadan kaldırılamaz rakipler rekabeti daha da zorlaştırıyor.
Markaların gücü ve değeri erozyona uğruyor.
Sektörler giderek sıfır kar bölgesine doğru gidiyor.
Şirketinizde büyüme durma noktasına gelebilir.
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...