a balloon
Optisyenin Sesi
Optisyenin Sesi
Optisyenin Sesi Reklam
Optisyenin Sesi Reklam
Reklamı kapat
Optisyenin Sesi Reklam
Optisyenin Sesi Reklam
Reklamı kapat

Reklam yasağı yabancı sermayeye uygulanmıyor

Türkiye Optik ve Optometrik Meslekler Derneği Eskişehir şube başkanı Murat Destici bize yasak olan reklam yasağı yabancı sermaye’ye uygulanmıyor.   Türkiye Optik ve Optometrik Meslekler Derneği Eskişehir şube başkanıyım. Uzun yıllardır gözlük sektörünün içinde çalışmaktayım.   Bu mesleği severek yapıyorum. Eskişehir’de uzun yıllardır bu mesleği icra eden biri olduğum için derneğimizin temsilciliğini yapıyorum şu anda. […]

01 Ekim 2014 - 16:35 'de eklendi ve 2227 kez görüntülendi. A+A-

Reklam yasağı yabancı sermayeye uygulanmıyor

Türkiye Optik ve Optometrik Meslekler Derneği Eskişehir şube başkanı Murat Destici bize yasak olan reklam yasağı yabancı sermaye’ye uygulanmıyor.

 

Türkiye Optik ve Optometrik Meslekler Derneği Eskişehir şube başkanıyım. Uzun yıllardır gözlük sektörünün içinde çalışmaktayım.

 

Bu mesleği severek yapıyorum. Eskişehir’de uzun yıllardır bu mesleği icra eden biri olduğum için derneğimizin temsilciliğini yapıyorum şu anda. Eskişehir’deki üyelerimizin de hoşgörüsüyle başkanlığa seçildim. Aynı zamanda Ticaret Odası’nda 25. komitede mesleğini temsil eden bir meclis üyesi olarak da bulunmaktayım.

 

Bizim mesleğimiz görme kusurlarını giderme ve insanların dünya gözü olan gözlükle dünyayı görmelerini sağlıyoruz. Bizim mesleğimiz bir sağlık mesleğidir. Biz şunun kabul edilmesini istiyoruz; ticaretten daha ziyade sağlık hizmeti veren bir kurum. Her sektörde olduğu gibi bizim de sorunlarımız var.

 

Bizim sorunlarımız özellikle maddi konularda çok fazla. Biz devletten ödenek alarak hayatını devam ettiren bir kuruluşuz. 2002 yılından beri bizim ödememize hiçbir şekilde zam gelmedi. Ama bunun yanında elektriğimiz, suyumuz, makinalarımız, personel giderimiz, kiralarımız, bir işletmede mevcut olan bütün giderlerimiz arttı.

 

Bizim en büyük müşterimiz devlet. Biz Sosyal Güvenlik Kurumu altında birleşen kurumlara hizmet veren bir sektörüz. Bu sektör içinde doğal olarak en büyük hizmet alıcımız Sosyal Güvenlik Kurumu oluyor. Eczanelerde, diğer kuruluşlarda ödemelerde bir takım artışlar görülüyor, bazen düşüşler bazen artışlar görülüyor ama biz verdiğimiz hizmet karşılığında çok uzun süredir bir artış alamadık. Bu nedenle tüm optisyenlik kuruluşlarında bir takım sıkıntılar yaşanmakta. Bunun haricinde yurtdışından gelen çok büyük firmalar artık Türkiye’de bizim rakiplerimiz olmaya başladı. Rakiplerimiz olmaya başladı derken bizden bilgi ve beceri bakımından hiçbir farkları yok.

 

Tabi onların biz bireysel firmaların yapamayacağı kurumsal firmaların daha fazla yüklendiği reklam olayları halkımızda farklı görüşler oluşturabiliyor. Bireysel firmaların bu reklamlara çıkma şansı çok fazla değil. Ama büyük firmalar kâr ve zarar bütçesiyle geldikleri için bu tip rakamlarla yarışma şansımız da yok. Bizim en büyük sıkıntımız sektörümüz içindeki yurtdışından gelen firmaların rakip oluşturması ama tabi bu rakipliği de biz bilgimiz ve becerimiz doğrultusunda bir noktada aşıyoruz. Ama biz sağlık hizmeti veren ve reçeteyle satış yapan kuruluşlarız, reçeteyle satış yapılan ürünlerin de reklamının yapılması yasak. Biz bireysel firmalar olarak bunlarla karşı karşıya kalıyoruz, reklam yaptığımız zaman çeşitli cezalar uygulanabiliyor fakat ulusal düzeyde gelen firmalar bu reklamları yapabiliyorlar. Bir cezai işlem uygulanıyor mu bilgimiz yok. Bakanlık bizi bu konuda bilgilendirmiyor.

 

Bizim tek isteğimiz nasıl eczanelerde ilaçların reklamının yapılması yasaksa, ulusal veya yerel basında reklam yapılmasının yasaklanması.

 

Çünkü bu kanunla belirtilmiş durumda. Bizim bu iki sorunumuz var. Biz Eskişehir ve çevresinde; Kütahya’da, Afyon’da, Bilecik’te; bulunan gözlükçülerin çoğunu temsil ediyoruz. Türkiye Optik ve Optometrik Meslekler Derneği de genel merkezimiz olarak Türkiye’deki gözlükçülerin yaklaşık tamamını temsil ediyoruz. Dernek olarak sektörümüzün en iyi noktalara taşınması, sektör içi ilişkilerin en iyi noktalara taşınmasını, gözlük ve gözlükçülük işiyle uğraşan optisyenlik müesseselerinin hizmetlerini en üst düzeyde gerçekleştirebilmesi için hizmet içi eğitimler yapmaya çalışıyoruz. Bunun yanında Sosyal Güvenlik Kurumu’yla, Sağlık Müdürlükleri veya Bakanlıklarla yazışmalarımızı dernek kanalıyla yapmaya çalışıyoruz. Üyelerimizin sorunlarını aktarmaya çalışıyoruz. Üyelerimizin iletişimini sağlamaya çalışıyoruz. Dernek olarak faaliyetlerimizde sınırlı kalıyoruz. Eczacılar Odası gibi, bir baro gibi olmak için mücadele veriyoruz. Çünkü biz mesleğimizi belli bir düzene ve tertibe sokabilmek için bu tip bir oluşuma ihtiyaç duymaktayız. Bunun gerçekleşmesinin şu an pek mümkün olduğu düşünülmüyor ama ileriye yönelik devlet büyüklerimizin veya devletimizi temsil eden insanların bu konuda yardımcı olacaklarını düşünüyoruz, bize destek vereceklerini düşünüyoruz.

 

Derneklerin en büyük sorunları aidattır. Bizler başkan olarak, yönetim kurulu olarak dernekleri ayakta tutmaya çalışıyoruz ama üyelerimiz bizlerden hizmet bekliyorlar. Hizmetleri yerine getirdiğimizde her zaman alkış alıyoruz. Üyemizin yanında olduğumuz zaman takdir görüyoruz. Ama alkışla büro kirası ödenmiyor, alkışla personel çalıştırılmıyor. Üye aidatı istendiği zaman en büyük sıkıntı para vermek oluyor her sektörde olduğu gibi. Üyelerimizden üye aidatı istendiğinde bazı üyelerimizden büyük tepkiler alıyoruz ama hizmet istendiği zaman da en büyük sesi onlardan duyuyoruz. Eskişehir ve çevresinde mesleğimizi icra eden insanlar hakikaten uzman insanlar. Mesleğimizi en güzel şekilde temsil ediyorlar. Yanlışı da doğrusu da mesleğimizin içinde olan şeyler ama Eskişehir’de genelde bölgemizde doğruların hâkim olduğu bir ortamdayız. Yanlışlıklar olabiliyor tabi. Bazı noktalarda ufak tefek hatalarımız olabiliyor. Meslek olarak olması gerektiği noktada olduğunu düşünmüyorum fakat bu saygınlığa da zamanla ulaşacağımızı düşünüyorum.

 

Eskişehir halkına ve bölge halkımıza benim özellikle tercihim şu; gözlük ve bunun gibi ihtiyaçlarını optisyenlik müesseselerinden tercih etsinler. Yakın gözlüğü de olabilir, uzak gözlüğü de olabilir veya daimi gözlük de olabilir, mutlaka ve mutlaka halkımızdan istediğim öncelikle bir göz hekimine müracaat etmeleri, ondan sonra bizlerin temsil ettiği gözlük satışı yapan optisyenlik müesseselerinden ihtiyaçlarını gidermeleri. Bizim en çok istediğimiz satışların denetlenmesi. Yani bir gözlük sadece optisyenlik müessesesinde satılabilir. Bunun ticareti diye bir şey olamaz. En başta da söylediğim gibi biz sağlık hizmeti veren kuruluşlarız. Bu tip satışları yapanlar genellikle sıcak sular bölgesi, pazar arkası, pazar kenarları falan. Biz bunlar için zabıtalarımıza, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne, Odunpazarı Belediyesi’ne, Tepebaşı Belediyesi’ne çeşitli yazılar gönderdik. Bir dönem engellenmeye çalışıldı ama engellendiğini düşünmüyorum. Şu anda size adres, adres bu satışların yapıldığı yerleri verebilirim. Bizim yönetim noktasındaki en büyük sıkıntımız bu tip satışların engellenmesi gereken kurumlarca engellenmemesi. Bu hâlâ mevcut. Hazır gözlük denilen birtakım işporta işi, gözlük bile demek istemiyorum ben ona, herhangi bir şey diyorum; o herhangi bir şey satışı hâlâ yapılıyor. Belediye zabıtaları, belediye ekipleri; bu tip satışları engellemesi gerekenler onlar. Bu sadece numaralı gözlükler için geçerli değil, güneş gözlükleri için de aynı şekilde. Bizlerde satılan güneş gözlüklerinin özelliklerinin hiçbiri yok. Tamamen atık malzeme. Güneş gözlüğü de değil, renkli bir şeyler satılıyor diyelim. O renkli bir şeylerin satışı Eskişehir’in meşhur caddelerinde, kaldırım üstlerinde, döner sehpalarda satışı gerçekleştiriliyor ve adına da güneş gözlüğü deniyor.

 

Güneş gözlüğü tamamıyla optisyenlik müesseselerinden alınır. Bunların ithalatını yapanlar bizim optik çerçevelerimizi üreten, getiren firmalardır. Bunu yapan bir toptancı firma da bunları üretip işportalara vermemelidir. Bunlar tamamen merdiven altı, saçma sapan yerlerde üretilen birtakım unsurlar. Talebin olmadığı hiçbir yerde arz gerçekleşmez. Arz varsa talepte vardır demektir. Bu yüzde yüz engellenmeli. Çünkü sağlığını tehdit ettiğinin bilincinde değil halk. Bir mağaza çanta satıyor yanında gözlük satıyor. Başka bir mağaza parfüm satıyor yanında güneş gözlüğü satıyor. Biz sağlık kuruluşu olarak gözlük dışında başka hiçbir ürünü mağazamızda satamıyoruz. Lens, lens solüsyonu, gözlük çerçevesi, numaralı gözlük camı, güneş gözlüğü ve optikle ilgili sabit ürünleri satabiliyoruz.

 

Güneş gözlüğü sağlıkla alakalı bir ürün, bu ürünü benim satmamı istiyorsanız bana müsaade edeceksiniz. Ama herkes satacaksa denetlemesini de yapacaksınız. Bunun kalite belgesi istenecek, garanti belgesi istenecek, uv ölçümleri yapılacak, cilde uygunluğu araştırılacak. Bir yığın tahlillerinin yapılarak piyasaya sürülmesi gerekiyor.

 

Biz en ufak bir çerçeveyi dâhi Sosyal Güvenlik Kurumu’na verirken birtakım belgelerle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sistemine kaydettirmek zorundayız. Bizim meslekte batmamışsa devlete borcu olan çok nadir insan var. Ama adam vergi yok, sigortası yok, getiriyor bizim mağazanın önünde gözlük satıyor. Bu doğru mu, değil. Bunun da denetlemesinin yapılması gerekiyor. Biz de bunu sonuna kadar desteklemekten yanayız.

 

Benim karşıma benim kalitemde olmayan birinin rakip getirilmesi çok yanlış. Sağlık müessesesinde satılması gereken ürünler bugün işportalarda satılıyorsa belediyelerin bu denetimleri yapmadığını ben düşünüyorum.

 

Etiketler :
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
Şubat Ayı Katılım Payı Ödemesi Şubat Ayı Katılım Payı Ödemesi

Şubat ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığınız banka hesaplarınıza gönderilmesi planlanmaktadır....

Yöneticilerin kafası neden karışık? Yöneticilerin kafası neden karışık?

Dijital çağa ayak uyduramayan “analog” kalmış yöneticiler görevlerini sürdürmekte ısrarcı olacaksa acilen “dijital zihniyet kartı” edin...

Dijitalleşme gözlük pazarını nasıl etkileyecek? Dijitalleşme gözlük pazarını nasıl etkil...

Hastalara, gözlükçüler tarafından on beş yıl önce gözlük kullanmaları gerektiği söylendiğinde bundan pek memnun olmadılar....

‘Sarı nokta’ 30 milyon kişiyi etkiliyor ‘Sarı nokta’ 30 milyon kişiy...

Türkiye’de giderek artan sarı nokta hastalığı havuzuna her sene birey katılıyor....

HABER HAKKINDA GÖRÜŞLERİNİZİ BELİRTMEK İSTERMİSİNİZ?(Yorum Yok)
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Hocaoğlu Optik
SON EKLENEN HABERLER
Şubat Ayı Katılım Payı Ödemesi Şubat Ayı Katılım Payı Öd...

Şubat ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığ...

Yöneticilerin kafası neden karışık? Yöneticilerin kafası nede...

Dijital çağa ayak uyduramayan “analog” kalmış yöneticiler gö...

Dijitalleşme gözlük pazarını nasıl etkileyecek? Dijitalleşme gözlük pazar...

Hastalara, gözlükçüler tarafından on beş yıl önce gözlük kul...

‘Sarı nokta’ 30 milyon kişiyi etkiliyor ‘Sarı nokta’ ...

Türkiye’de giderek artan sarı nokta hastalığı havuzuna her s...

SGK Sözleşme toplantısı SGK Sözleşme toplantısı...

Yeni dönem SGK sözleşmesi masaya yatırıldı. Yıl içinde Optis...

Prizmatik düzeltmenin önemi Prizmatik düzeltmenin öne...

Binoküler çift görme, etkilenen kişileri günlük yaşamda cidd...

Kering Eyewear gelir rekoru kırdı Kering Eyewear gelir reko...

Kering'in gözlük bölümü 12 aylık dönemde pozitif gelir artış...

Zenith markası kimde kalacak? Zenith markası kimde kala...

Anılan hükümsüzlük kararının kesinleşmesini takiben ceza dos...

Gözlük Pazarı 2028’e kadar 172,42 milyar ABD dolarına ulaşacak Gözlük Pazarı 2028’e kada...

Dünya çapında gözlük pazarı pazarı 2020’de 105,56 milyar ABD...

Dünya, Optometri haftasını kutluyor Dünya, Optometri haftasın...

Dünya Optometri Konseyi (WCO) farkındalık haftası 17-23 Mart...

Magazin HABERLERİ
Web TV