Öyle bir meslektir ki bizimkisi; tek başına bir sıfat yetmez.
01 Mart 2013 - 1:42 'de eklendi.
Aynı zamanda iyi bir şoför olmak zorundasınız. Yağmur-çamur demeden, kar-fırtına demeden, kelle koltukta dört teker üzerinde binlerce km yol kat etmek zorundasınız.
Bu nedenledir ki, iki mesleğin bir arada icra edildiği tek meslektir.
Öyle bir meslektir ki bizimkisi; hasta olamazsınız, moraliniz bozuk hiç olamaz. Her daim moral ve motive bakımından en üst düzeyde olmak zorundasınız. Satış tekniklerinin her birisine ayrı ayrı sahip olmak durumundasınız. Derdiniz, kederiniz olamaz, suratınız asık hiç olamaz, içiniz kan ağlasa da işinize bunu yansıtamazsınız.
Öyle bir meslektir ki bizimkisi; doğru zamanda doğru yerde olmalısınız, geç kalmak, sürüncemede bırakmak, pas geçmek, rut planınızı ertelemek mümkün değildir. Planlı çalışmalarınızı aksattığınız zaman hemen size bunun faturası yansıyacaktır. Bu bakımdan da amiyane tabirle en nankör mesleklerden birisidir. Çalışmadığın zaman, işe çıkmadığın zaman ekmek parası kazanamazsın.
Hani bazı meslekler vardır insanın üzerine cuk oturur, severek yaparsınız, heyecanınız ve motivasyonunuz hiçbir zaman eksik olmaz. İşte tam benlik bir durum. Tüm olumsuzluklarına karşın severek yapıyorum, işime saygı duyuyorum. Hemen hemen her birlikteliklerimizde plasiyer arkadaşlarla aynı konular üzerinde konuşur, yapılmaz bu meslek, yok eskiden böyleydi, yok daha çok kazanıyorduk, yok hak ettiğimiz değeri vermiyorlar desek de gırgır-şamata konusundan öteye gitmiyor. Her birimiz yine aynı şevk ve heyecanla işimize koşuyoruz.
Yıllardır sektörümüzle ilgili konular gündeme geldiğinde hep geçmişten bahsederiz. Geçmişte çok daha güzel, çok daha karlı ve saygın bir sektörümüzün olduğu konuşulur hep. Ama insan var olduğu müddetçe gözlük-optik sektörü hayatını devam ettirecektir. Bu tartışılmaz.
Globalleşen dünyada artık her sektör aynı sorunları ve kaygıları taşımaktadır. Kimi sektör bunu beş yıl önceden, kimi sektör de beş-on sene sonrasında değişim ve dönüşümü sağlayacaktır. Görebildiğim kadarıyla sektörümüzün öncelikli sorunlarından birisi; optik mağazalarının değişimi ve dönüşümü algılayamamış olmasıdır.
Artık mahalle bakkalı benzetmesi ile, kıyıda-köşede kalmış, kendisini yenileyememiş, geliştirememiş salaş işletmeler devri sona ermekte. Uluslararası güçlü sermayeli büyük zincir mağazalar ve şirketler ülkemizde de boy göstermeye başladı. Rekabetin alabildiğince çetin geçtiği sektörümüzde tek başına bireysel olarak güçlü zincirlere karşı dimdik ayakta durabilmek neredeyse imkansız hale gelecektir.
Bu da kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunu zamanında algılayıp, değişim ve dönüşüm sürecinde bireysel ve ferdi bağımsızlıklarını koruyarak; kurumsal kimlik, ürün tedariki ve reklam konularında elbirliği ve güç birliği oluşturmuş % 100 yerli zincir mağazalar diğerlerinden bir adım daha öndeler.
Buna benzer yine sektörümüzde kooperatif mantığı ile güç birliği oluşturarak ürün tedariki konusunda hedeflenen başarı oranını yakalamışlardır. Bu durumu diğer avrupa ülkeleriyle kıyaslayacak olursak aynı durum onlarda çok daha önceden oluşmuştur. Sektörün % 60 nı kurumsal zincirler oluşturmaktadır. Diğer kalan yüzde ise özsermayesi güçlü, lokasyon anlamında doğru ve isabetli noktalarda yer alan meslektaşlarımızdan oluşmaktadır.
Bireysel ve bağımsız işletmeler ne ürün tedariki konusunda, ne kurumsal kimlik konusunda, ne de reklam konularında tek başlarına hiçbir şekilde başarılı çalışmalar yapamazlar. Bunu biraz açmak gerekirse; ürün tedarikini tek başına yapan ferdi işletmenin alacağı iskonto oranı ile zincir mağazaların oluşturduğu güçlü şirketlerin alacağı iskonto oranları hiçbir zaman aynı olamaz.
Bu da alırken kazanma mantığında diğer meslektaşlarımızdan bir adım daha önde olmanızı sağlamaktadır. Kurumsal kimlik konusu ise yine bir ferdi işletmenin elemanlarını eğitmeleri, onları tatil beldelerinde beş yıldızlı otellerde eğitime tabi tutarak hem bilgi ve becerilerinin artmasına hem de moral ve motive anlamında çok yüksek bir performans gösterebilmesi tek başına mümkün gözükmemektedir.
Hatta ve hatta liderlik ve krallık eğitimleri adı altında işletme sahibinin bile tek başına münferit olarak eğitim alabilmesi çok olası gözükmemektedir. Reklam konusunda herkesin hemfikir olduğu bir gerçekle karşı karşıyayız. Bireysel ve bağımsız tek başına optikçi meslektaşlarımız bırakın görsel medyaya reklam vermeyi yerel yazılı gazetelere dahi veremeyecekleri aşikardır.
Yine sektörümüz açısından toptancısıyla, perakendecisiyle her işletmenin kanayan yarası istihdam sorunudur. Kısacası yetişmiş eleman bulmakta çok büyük zorluklarla karşı karşıya kalan meslektaşlarımız bu konu ile ilgili olarak dert yanmakta haklılar gibi gözükmekte. Eskiyle yine örnek verecek olursak 1986’da sektörümüzde optik işletmeler eczaneler gibi saygınlık görmekteydi.
Kar oranlarımız doyurucu olmakla birlikte mesleğimizle ilgili hiçbir zaman endişeye kapılmıyorduk. Babadan oğula geçebilen bir meslekti. Soruyorum şimdi, hangimiz yaptığımız mesleği çocuklarımıza bırakmayı hedefliyoruz. Herhangi bir optik işletmenin senedi kolay kolay geri dönmezdi, ne yapılır ne edilir o evrak ödenirdi. Sektörümüzdeki toptancı patronlar zaman zaman bir araya gelerek bir yerde oturulur olası sorunlar hakkında fikir teatisinde bulunulurdu. Herkes üzerine düşen görevi ziyadesiyle yerine getirerek olası sorunlar bertaraf edilirdi.
Gözlemleyebildiğim kadarıyla şimdiki toptancı patronlar bir araya gelip, bir yerlerde oturup sektörle alakalı sohbetler dahi yapmıyorlar diye bilmekteyim. Umarım yanılıyorumdur. Öyle uluorta herkes dilediği şekilde ve zamanda sektörümüze girip, iş yapamazdı. Şimdi bakıyorum her meslek grubundan insanlar çok büyük kar marjları var sanarak ordan burdan sektörümüze el atmış durumdalar. Tekstilcisi, emekli öğretmeni, kasap, kantin işletmecisi, otel işletmecisi vs. kendi sektörlerinde aradıklarını bulamayıp optik sektöründen medet umar hale gelmişlerdir. İyi mi-kötü mü karar sizlerindir.
Haddim olmayarak Mesul Müdürlük-diploma ve barkod konularına girmeyeceğim. Değerli büyüklerim ve konunun hakimi meslek mensuplarına bırakıyorum bu konuyu.
Şahsım adına sektörümüzle alakalı olası sorunlar olmasına karşın gelecekten oldukça umutluyum ve pozitif bakıyorum gelişmelere. Ümidinizi ve heyecanınızı asla kaybetmeyin, bu sektör nankör bir sektör değildir arkadaşlar.
Verdiğiniz ölçüde inanın size geri dönecektir.
Kalın sağlıcakla…
.
Mesut Bahtiyar ŞAHİN
Kurumsal Pazarlama
30 Eylül'de sona eren üç aylık dönemde borsada işlem gören g...
İstanbul'da düzenlenen operasyonda, kaçak yollardan yurda so...
17. Bölge Gaziantep Optisyen Gözlükçüler Odası Başkanı Cuma ...
Düzenli göz kontrolleri için takviminize hatırlatıcılar koyu...
2023 yılının Ordu’da vergi rekortmenleri açıklandı. Ancak li...
Milleri liderliğindeki İtalyan-Fransız devi, Meta'nın başken...
Resmi Gazete 'de yayımlanan düzenlemeye göre tıbbi cihaz ona...
Türkiye’de giderek artan sarı nokta hastalığı havuzuna her s...
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından kart ödemel...
İnsanları görme, körlük ve görme bozukluğu konularında bilgi...
tebrikler bu sektörün emekçisi kardeşim..AYNI ZAMANDA DİĞER TEBRİK OPTİSYENİNSESİ EDİTÖRÜNE..
SEKTÖRÜ YİNE TERS KÖŞE YAPARAK, bir sektör emekçisine söz verdiniz..
sn Mesut tebrikler güzel bir yazı yerli mağazacılığın birliktelikler kurarak büyümesi dikkat çekici
tüm plasiyer arkadaşlara Allah yardım etsin yolları açık olsun.