Perakende sektörünü 2017’de neler bekliyor?

PERAKENDE SEKTÖRÜNÜ 2017’DE NELER BEKLİYOR?

A.Şeyma AKGÜL – Perakende sektörünün 15 Temmuz öncesi ve sonrası olarak inceledik. Liderlere göre sektör 2016 yılını daralma ile kapatacak. 2017’nin ilk döneminde ise daralmanın devam edeceği ön görülüyor. Ancak güven ve icraat merkezli hareket etme tavsiyesi yapan sektörün liderleri şimdi yeni sinerji peşinde. Peki perakende sektörünün ihtiyacı olan şey ne? Yaratıcılığın en elzem ve uygun olduğu perakende sektörünün gelecek dönemde gündeminde yeni pazarlar, yeni kavramlar ve farklılaşma var.

PERAKENDEDE TOPTAN DEĞİŞİM VAR!

Sürdürülebilirlik aslında bir tutucudur, hiçbir şeyi aynı tutarak sürdüremezsiniz. Sürekli dönüşmek zorundayız. Etraf değişiyor diye değişmeyeceğiz daha önce değişmek zorundayız.

Ali Sabancı: ‘’Moralimizi bozmamamız lazım’’

Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, “Benden bir ilham verici konuşma yapmam istiyorsunuz. Ancak içinde bulunduğumuz ortamlarda ilham vermek çok kolay değil. Madem biz perakendenin AVMcinin liderleriyiz, bizim moralimizi bozmamamız ve ilham vermemiz lazım. Sadece böyle yaparsak arkamızdan gelenler olumlu etkilenir. Hedeflerde cesur olacağız. Cesur olmak gün ve gün, tam bize uyuyor. Müşterilerimiz evriliyor, biz de evrilmek durumunda kalıyoruz. Kalıcı olalım ama birlik ve beraberliğimizi yitirmeyelim.” dedi.

Yeni kavramlar ve farklılaşma ile ilgili Koton Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz şunları söyledi: “Yenilikçi özgür çalışma ortamı moda perakendesi için çok önemli, Koton’un kendine has moda dili var, moda tarzı var. Sürdürülebilir modayı uygulayabilmek için ‘Design Lab’ı kurduk. Burası bir fikir atölyesi gibi. Misyonumuz olan kişiselleştirilmiş moda ile insanların hayatına tarz ve yaşam biçimi katmayı burada gerçekleştirebiliyoruz. Son 4 yıldır AVM’lerde yapılan ankette, en beğenilen kadın markası olduk, en beğenilen erkek markasında ilk 3’e girdik, çocuk markamızda gelişiyor.”

Hızlı modanın artık başlı başına oyun değiştirici bir faktör olduğunu vurgulayan Gülden Yılmaz, “Günümüzün hızla değişen dünyasında tüketiciler de sürekli yenilenmek istiyor. Mağazalarda bugün gördüklerini yarın görmek istemiyorlar. Koton’un müşterilerine her mağazaya geldiklerinde yeni bir ürün sunan, çeşitliliği ve hızı da ‘Moda Koton’da’ duygusuna çok hitap ediyor.” dedi.

Sami Karyo – Penti Yönetim Kurulu Başkanı

‘’2016 yılında % 36 büyüme gösterdik’’

Penti Yönetim Kurulu Başkanı Sami Karyo, Türkiye’nin büyüme modeli ile perakendenin büyüme modelinin birleştiğini söylüyor. Karyo, “2016’yı mikro olarak doğru göremedik, ancak makro olarak tahmin ettik. Ancak kimsenin aklına gelmeyecek olaylarla karşılaştık. Tüketici güven endeksinin düştüğü bir ortamda ciro ve karlılık üzerinden ciddi bir baskı yaratıyor. Makro ise, Türkiye GSMH’da 2003’ten 2013’e kadar 3 bin dolardan 11 bin dolara çıktı. Türkiye’nin büyümenin modeli ile perakendenin büyüme modeli birleşti. Bugün 8 bin dolar civarına düştü. Bu nedenle bizim büyüme modelimizi gözden geçirmemiz gerekir. Daha fazla metrekare ile değil operasyonel verimliliği artırarak, dijitalleşerek, organizasyon şemamızı yenileyerek büyüme modeline geçmemiz gerektiğini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

İLK İŞİMİZ GÜVENİ TOPARLAMAK OLMALI, KONUŞMAK YERİNE İCRAATA GEÇMELİYİZ

Karyo, bütün olanlara rağmen Penti’nin 2016 başından itibaren % 36 büyüme gösterdiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bütün olanlara rağmen Penti’de iyi bir performans gösterdik. 2016 başından beri % 36 büyüme gösterdik. LFL olarak % 22 büyüdük. (geçen seneye göre aynı mağazalardaki gözlem). 2017’de ise yüzde 25’lik bir büyüme öngörüyoruz. Ama daha önemlisi bence güven tarafını toparlamamız gerekiyor 2017’de. Çünkü gelir bütçesini hazırlıyorsunuz, dikkat etmemiz gereken noktalar ise; katılan malın maliyeti, personel giderleri ve kira. Bu üç kalemi kontrol altına almamız gerekiyor. Kiralar çok önemli. Ciddi bir mücadele vermek gerekiyor. Malın maliyetini düşürmemiz gerekiyor. Personel giderleri inanılmaz önemli bir kalem. Önerim; perakendeci ve AVM’nin kritik başarı faktörleri neredeyse eşit. Kira meselesi de çok önemli değil, orta yol bulunacaktır. Perakendede ise yatırım için iştah yok. Bu nedenle konuşmak yerine hep beraber icraata geçmeliyiz. Sektörün arkasındaki önemli sorun GSMH’da yüzde 25’lik bir düşüş söz konusu. Büyüme modelini bir arama toplantısı yaparak karşılıklı konuşabilmemiz gerekiyor. Bir tanesi ise sadece kiradır.

Hanzade Doğan Boyner – Doğan Online Yönetim Kurulu Başkanı

‘’Tüm markalarla perakendeyi dönüştürme arzusundayız’’

Doğan Online Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hanzade Doğan Boyner, iş ortakları ve tüm markalarla perakendeyi dönüştürme arzusunda olduklarını anlattı. Boyner, “Perakendeyi kendimize rakip görmüyoruz. Yıkacağına da inanmıyoruz. Resmin bütününe baktığınızda doğuştan dijital neslin beklentilerini anlayalım, şirketleri yapılandırırken bu dönüşüme cevap verebilecek yapıyı kuralım, dijitali sadece ne kadar satış geldi diye görmeyelim, elimizdeki en iyi iletişim mecrası olarak görelim. Ancak bu şekilde teknoloji tusunamisi bizi yıkamaz. Hedefimiz 1 milyar dolar ciroydu ve bu sene bu rakama ulaşabileceğiz. 2016 yılında yüzde 10 büyüdük. İki sene önce şirketi yönettiğimiz datalarla bu seneki datalar arasında ciddi farklılıklar var. Hangi ürün kaç kere gözüktü, hangi ürün kaç kere dönüşüme uğradı gibi bilgileri tarıyoruz. Tehdidi yakından hissetmeden dijital dönüşümü başlatmak önemli.” dedi.

MARKANIN EN BÜYÜK DÜŞMANI İSTİKRARSIZLIK

Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan sektörün olması gereken yol haritasını şöyle anlattı: ‘’Markanın en büyük düşmanı biliyoruz istikrarsızlıktır. Müşterilerimizin de, kendi işlerimizde de görüyoruz. Domates bir gün iyi bir gün kötü, satıcılar bir gün müşterilerle ilgileniyor bir gün ilgilenmiyor. İstikrar ve tutarlılık marka olmak için çok önemli; rutinlerde mükemmelleşmeniz de çok önemli. Şirketinizi farklılaştıracak şekilde vizyon ve strateji belirlemiş olabilirsiniz. Ancak rutinlerde mükemmelleşip ortaya çıkardığınız sonuçları organizasyonel bir davranış biçimi olarak tavırlaştırdığınızda ancak bir farklılaşma söz konusu olabilir. Biz Metro olarak bu konuda şanslıyız. Gastronomi farklılıkları kucaklamak demek, aynılıklardan farklılık yaratma sanatıdır. Hayata karşı bir duruş, bir yaşam biçimidir bu anlamlarıyla. Gastronomi ile birlikte, koordinasyonu, süreç optimizasyonunu, takım ruhunun önemini öğreniyoruz.”

Gamze Cizreli – Big Chefs Kurucusu

“2016’da sektör büyümedi’’

Big Chefs Kurucusu Gamze Cizreli perakendede 2016’da ciddi sıkıntı yaşandığını anlattı: “2016’da sektör büyümedi. İki bölüme ayırabiliriz. 15 Temmuz öncesi ve sonrası. Öncesinde yaşanan terör olayları, turizmdeki daralma ile yüzde 6’lık bir daralma ile kapattık ilk yarıyı. 15 Temmuz sonrası ise, özellikle son dönemdeki kur dalgalanmaları ile de bu seneyi 15-17 daralma ile kapatacak sektör. 2017’nin ilk döneminde ise bu daralmanın devam edeceğini düşünmüyorum. Hızlı bir düşme olmayacak. Sektörümüz çok hızlı büyüyor. Türkiye yüzde 6 büyürken, biz sektör olarak yüzde 30’un üzerinde büyüdük. Özellikle Türkiye ve Ortadoğu’da. 2017’nin ikinci yarısında eğer terör olayları azalır ya da biterse ve güvenlik sorunu ortadan kalkarsa; seneye yüzde 6’lık büyüme öngörüyoruz.’’

‘’Türk markalarının en büyük rakibi yine Türk markaları’’

Etude Co., Tahran Kurucu Ortağı Gökhan Bozkurt, İran penceresinden perakende dünyasını değerlendirdi: “İran’da Türk markalarının en büyük rakibi yine Türk markaları. Son 6 ayda çok fazla Türk markası satılıyor. Türk ürünlerinin satıldığı sahte Türk markalarının dükkanları söz konusu. Bu önemli bir sıkıntı. Türkiye için en büyük fırsat Türk markası olmak; çok beğeniliyor. Sonrasında ise yeniliğe, iyi ürüne çok çabuk yanıt veren bir ülke ve nüfus var İran’da. Geleneksel perakende biçiminden uzaklaşıldığı takdirde. Mesela Zara resmi olarak İran’a gelene kadar 70 Zara dükkanı vardı İran’da.” Bozkurt sözlerini şöyle tamamladı: “Biz İran’a ne yollarsak satarız fikri yanlış. Son altı aydaki gelişmelerden dolayı ihracat ve ithalat süreçlerinde ciddi yaptırımlar getirildi. 6 ay öncesi gibi bir mal alışı veya satışı mümkün değil. Hazır giyim alanında İran gibi bir algı var. Ancak devlet, çok önemli teşvikler veriyor bu alanda. Yılın 174 günü tatil var bir yılda İran’da. Bu da perakende sektörü için oldukça önemli.”

Kaynak: www.businesslife.com.tr