Optometri Konusunda Meslek Yüksek Okulu Açılmasına Dair Faaliyetler Karşısında, TOD Olarak YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile Makamında Görüşme Gerçekleştirildi.
12 Ağustos 2020 - 18:32 'de eklendi.
Optometri okullarının açılması konusunun gündeme gelmesi nedeniyle YÖK başkanı Prof.Dr. Yekta Saraç’ ı makamında ziyaret eden TOD Genel Başkanı Prof.Dr. İzzet Can ve TOD MYK Üyesi Prof. Dr. Huban Atilla’ nın ziyaretleri konusunda Optisyeninsesi Haber olarak TOD’ dan bu görüşme ile ilgili ayrıntıları istediğimiz yazışmamıza TOD’ un resmi web sitesinde de yayınlanmış aşağıdaki yazı gönderilmiştir.
TOD Genel Başkanı Prof. Dr. İzzet Can ve TOD MYK Üyesi Prof. Dr. Huban Atilla, 30 Haziran 2020 günü YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ı makamında ziyaret ederek son günlerde yeniden gündeme gelen Optometri meslek yüksek okulu kurulması konusunda derneğin olumsuz görüşlerini iletmişlerdir.
Son derece yapıcı bir ortamda geçen görüşmede optometri mesleği ile ilgili olarak derneğimizin aşağıdaki görüşleri ifade edilmiş ve tartışılmıştır.
1. Optometri mesleğinin 19. yüzyıl sonlarında çok geniş bir Dünya yüz ölçümünde yer alan İngiliz kolonilerinde, İngiliz hükümetinin yeterli sağlık hizmeti vermeyi başaramaması üzerine gözlükçülere bir miktar refraksiyon muayenesi öğretilerek göz doktorluğuna benzer bir işlev görmelerinin sağlanması ile ortaya çıktığını, bu neden Afrika ülkelerinde ve Hindistan’da büyük bir optometrist grubunun olmasının da bunun bir göstergesi olduğu, kısaca bunun sömürgelere yönelik aldatmacı bir Anglo-sakson politikası olduğu,
2. Bu sayede yüz yılı aşkın süredir yeni bir meslek grubunun oluştuğu, bu meslek sahiplerinin etkinliklerinin daha kaliteli hale getirilmesi için zamanla ve mecburen farklı ülkelerde farklı eğitim sistemleri geliştirildiğini ancak hala Dünya’da bunun bir standardizasyonunun olmadığı, yoğun optometris bulunan ülkelerde göz sağlığı hizmetlerinin verilmesinde önemli bir kargaşa ve malpraktis yoğunluğu olduğu,
3. Ülkemizde tıbbi hizmetler ile bunun sonucu ortaya çıkan ticari hizmetlerin sağlık politikası olarak birbirinden tamamen ayrıldığı, doktorun muayenesi sonrasında yazdığı reçete sonucunda, ilaçların eczaneler, gözlük ve kontakt lenslerin optisyenler (gözlükçüler) tarafından satıldığı, bir göz doktorunun gözlükçülük yapmak istemesi halinde göz doktorluğu mesleğini bırakması gerektiği, hatta aynı binada hem gözlükçü hem göz muayenehanesi olmasının yasal mevzuatla yasaklandığı anlatıldı. Ancak optometri mesleğinin hem muayene yapan, hem reçete yazan ve hem de sonuç ürünü hastaya satan bir işleyiş getirdiğini bunun ülkemizdeki sağlık politika ve esaslarına aykırı olduğu,
4. Göz doktoruna gelen hastanın çok sıklıkla hiç bir zaman benim glokomum var, benim kataraktım var, benim optik nöropatim var demeyeceği, görmem azaldı ya da kayboldu gibi yakınmalarla geleceği ve genellikle ilk ağızda gözlük almayı talep ederek başvuracağı belirtildi. Tıp eğitimi almamış sadece refraksiyon eğitimi olan bir kişinin bu durum karşısında görmeyi tehdit edici etkileri olan bu hastalıkları anlamayacağı ve belki de bir gözlük vererek hastayı geri dönüşü olmayan bir yola sevkedebileceği, kısaca refraksiyon muayenesinin temel göz muayenesinin ilk ve en önemli parçası olduğu,
5. Türkiye’de optometri mesleği kurulması talebinin arkasında ticari kaygı ve taleplerin olduğu, bu talebi getiren lobilerin web sayfalarına bakıldığında en başta yazdıklarının gözlük reçetesi sayısını arttırma çabaları olduğunun görüldüğü, esasında optisyenelerin çok büyük bölümünün buna karşı olduklarını daha çok talebin büyük gözlük camı üreticisi zincir gözlük mağaza sahibi lobilerden geldiği,
6. Yine optometri mesleği önerisinde bulunan lobilerin, Türkiye’de göz doktoru sayısının yetersiz olduğu argümanı ile ortaya atıldıkları, gerçeğin böyle olmadığı, Türkiye’de her 16000 kişiye bir göz doktoru düşerken Avrupa birliğinde 24000 kişiye bir göz doktoru düştüğü, halen ülkemizde 5000 göz doktoru olduğu ve her yıl bu rakama 350 yeni göz doktorunun eklendiği,
7. Sonuç olarak tıp eğitimi almamış insanlara göz muayenesi yaptırmayı planlayan ve bunu serbest ticari faaliyet kapsamında sunan optometri mesleğinin ülkemizde tanımlanmasının ve buna yönelik yüksek okul açılması faaliyetlerinin ülkemizin tıbbi gelişmişlik standartlarını düşüreceği, anlatıldı.
Ayrıca görüşmemizde ele aldığımız konular genişçe yazılı bir rapor halinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına sunulmuştur.
Ülkemizde göz sağlığı hizmetlerinin standartlarının düşürülmemesini umut ederek yapılmış olan ve olumlu geçen bu görüşmeyi bilgilerinize sunmak ve paylaşmak istedik.
Sevgi ve Saygılarımla,
TOD MYK Adına,
Prof. Dr. İzzet Can/ TOD Genel Başkanı
MYK Adına
TOD Genel Sekreteri/ Prof Dr Ziya Kapran
Ticaret Bakanı Bolat'tan ek gümrük vergisi açıklaması: Amacı...
Optometri ve optisyenlik birbiriyle bağlantılı meslekler olu...
“Tıbbi Cihaz Sektör Toplantısı” Türkiye Odalar ve Borsalar B...
Louis Vuitton’dan Dior’a birçok lüks markası olan LVMH, spor...
Ekim ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığı...
Sektörümüzde haksız kazanç elde edilmesine yönelik her türlü...
211 bin 770 adet numaralı ve güneş gözlüğü ile çerçevenin ya...
Ülkelere Göre Gözlük Ve Kontakt Lens Kullanan Nüfusun Yüzdes...
OECD tarafından yayınlanan "2023 Health at a Glance" Raporun...
Uzun ve kısa boylu iki kişinin ekranla arasındaki mesafeye v...