Optisyenlik Okulları Hakkında Bildiri!

Son dönemlerde açılan ve sayıları sürekli artarak elliyi geçen optisyenlik meslek yüksek okulları sayısı, şüphesiz sektörün her kademesinde çalışan optisyen/gözlükçü meslektaşlarımızın geleceğe endişe ile bakmalarına neden oluyor.

Eğitimli ve iyi yetişmiş insan gücünün ülke kalkınmasındaki önemi yadsınamaz bir gerçektir. Ama asıl önemli olan husus, yıllarca ve büyük emeklerle yetişen bu insanları doğru kullanmak ve iyi istihdam etmektir. Bir yılda 2500 den fazla optisyenin mezun olması nedeniyle, önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde çok ciddi bir işsiz Optisyen kitlesinin ortaya çıkması beklenmektedir.

Bu nedenle;

-Yeni optisyenlik meslek yüksek okullarının açılmaması,

-Mevcut optisyenlik meslek yüksek okullarının kontenjanlarının düşürülmesi, çok büyük önem arz etmektedir.

Fakat bizleri endişelendiren esas husus ise mevcut optisyenlik meslek yüksek okullarının eksik laboratuvar donanımları ve öğretim görevlilerinin profilidir. Hiç şüphesiz bir optisyenlik öğrencisi en iyi ve en doğru bilgiyi optisyen/gözlükçü kökenli öğretim görevlilerinden alır. Bugün ülkemizdeki birçok optisyenlik meslek yüksek okullarının yönetim kadroları ve öğretim görevlileri optisyen/gözlükçü olmayan, başka branşların öğretim görevlilerinden oluşmaktadır. Birçok meslek yüksek okulunda ise ya laboratuvar yoktur yada ciddi derecede eksikleri vardır.

Neredeyse optisyenlik görmeden optisyenlik okullarından mezun olan optisyenler mevcuttur. Bu durum optisyenlik mesleğinin gerilemesine sebep olduğu gibi halk sağlığı açısından da ciddi bir risk oluşturmaktadır.

Avrupa Birliği normlarında bir eğitim müfredatına sahip ülkemizdeki optisyenlik eğitimi maalesef birçok meslek yüksek okulundaki gibi öğretim görevlilerin ve laboratuvar donanımlarının eksik olması nedeniyle uygulanamamaktadır.

Bu sebeplerle;

-Optisyen/gözlükçü öğretim görevlisi ve laboratuvar donanımı bulunmayan meslek yüksek
okullarındaki eğitimin durdurulması,

-Tüm optisyenlik meslek yüksek okullarına optisyen/gözlükçü kökenli öğretim görevlisi atanması ve laboratuvar donanımı olmayan okullarının eksikliklerinin giderilmesi çok elzem bir durumdur.

Bu gerçekler etrafında tüm optik sivil toplum kuruluşlarını işbirliği içerisinde ortak tepki vermeye çağırıyoruz.

YÖK yetkililerini de ülkemizde kökeni osmanlı tarihine kadar dayanan optisyenlik mesleğinin dünya standartlarına taşınması amacıyla yukarıda açıklanan tedbirleri almak için göreve davet ediyoruz.

Optisyenler Platformu
Eğitim Komisyonu