Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete ...
Türkiye istatistik kurumu işsizlik rakamlarını açıkladı . İşsizlik oranı % 9.8 oldu , çalışabilecek yaşta olan her 100 vatandaştan 10’ u her gençten 18 ‘ i işsiz.
Toplam işsiz sayısı 2 milyon 687 bin , sezonluk geçici işçilerde hesaba katılırsa 3 milyonu aşıyor .
Bir ülkede eğitim kurumlarının olmaması ya da eksik olması bir sorun ama daha da önemli bir sorun ise istihdam çalışmaları yapılmadan , alt yapı hazırlanmadan üniversitelerin mısır patlağı gibi çoğalmasıdır .
Tam da bu noktada OPTİSYENLER i yani GÖZLÜKÇÜLER'i ilgilendiren vahim bir tablo ortaya çıkmaktadır .
Ülkemizde gözlük kullanma oranı % 15 - %20 arasıdır . Tabloyu değerlendirmeye buradan başlarsak göz sağlığı açısından ve ticari açıdan durum vahim.
Çarşıda , pazarda , işportada satılan numaralı gözlükler , güneş gözlükleri ise bir başka tehlikeyi oluşturmakta. Hem sağlık hem vergisiz kazanç.
Bu konuya tüm OPTİSYENLER duyarlı olmak zorunda. Aynı teknede olanlar o teknenin batmaması için ne yapmaları gerekiyor ise onu yapmalılar . Denetleme yapmakla mükellef olan kurumlar işini iyi yapmalı...
Tüm üniversitelerde OPTOMETRİ kürsüsü açılması bir taraftan oldukça iyi taktir edilir ancak günümüz Türkiye ‘ sinde onlarca OPTİSYEN mezun olurken sonuç ne olacak dersiniz? Sonuç oldukça karanlık çünkü mezun olan OPTİSYENLERİN hemen hemen tamamı bulabildikleri yerlere dükkan açacak .
Peki ya sonra hepsi aç , hepsi iş sahibi işsizler kervanına katılacaklar . Bunun böyle olmaması, mesleğe ivme kazandırması için yetkili kurumlar bir çalışma başlatmak zorundadırlar. Mezun olan OPTİSYENLERİN il sağlık, ilçe sağlık ve tüm hastanelerde OPTİSYEN istihdam’ ının sağlanması kaçınılmaz.
İvedilikle çalışma başlatılmalıdır .
Avrupa da olduğu gibi ihtiyaç olan yerlere meslektaşlar yönlendirilmeli oralarda OPTİSYENLİK yapmaları yönünde teşvik edilmelidir. OPTİSYENLİK mesleğine saygı tüketiciden önce mesleği icra edenlerde olmalıdır. Gönül ister ki bu meslek Avrupa normlarında olsun.
Güzel bir söz : GÖZLÜK GÖZÜN HAMİSİDİR.
Son söz meslek için OLMAK YA DA OLMAMAK.
ESEN KALIN
ALİ AYDIN
