Meslek Bitmiş Neyimize! Biz Gideriz Yolumuza!

Değerli Meslektaşlarım,

Türkiye genelinde yaptığım araştırmalara göre büyük, küçük 35 dernek mevcut olup, bunlar niçin kurulmuş kimlerin hakkını ve hukukunu korumak için varlar ve kimlere hizmet için bu dernekler kurulmuş, biz gözlükçüler dernek başkanıyız diyebilmek için mi kurulmuş?

Kimileri çıkıyor bazı web sitelerinde, il il dolaşıp, boy endam gösterip şov yapıp duruyorlar.

Bunların tutumlarını ve davranışlarını bir türlü anlamış değilim. Yoksa bunlar ben başkanım diye hava atıp egolarını tatmin etmek için mi fiyaka satarlar.  Bu yetmiyormuş gibi hiç etik olmayan bir başkana ve yönetim kuruluna yakışmayan tavır içine girerek ona buna çamur atmayı kendilerine meslek edinmişlerdir. Bunların görevi ve işleri  bu olmamalı bu nedenle meslektaşlarda bunlar ne iş yaparlar diye yakınırlar. Haklı olarak bu dernekler ne iş yapar diye mırıldanıp dururlar.

Değerli Meslektaşlarım,

Bizler öneri getirelim Dernek Başkanları çözüm üretsin, bizler öneri ve tavsiye getirmezsek dernekler keyif çatar meslekte sorunlar yok deyip, yiyip içip yan yatarlar. Ancak bazı sitelerde gövde gösterisi yapmak için otellerde boy gösterirler, bu arada bazı bürokratlarıda davet ederler ve onlarında giderlerini dernek bütçesinden karşılarlar, otel toplantılarını da fiyasko ile bitirirler. Bunlarla uğraşacağınıza bir araya gelin mesleğin sorunlarını masaya yatırın ivedi olarak bu mesleği hep birlikte ayağa kaldırmaya çalışalım. Birbirinizi karalamaya değil, birlik olmaya çalışın. Birlikten güç doğar. Birbirinizi karalamak ve birilerinin ayağını kaydırmak veya birilerini makamdan edip yerine oturmak olmamalı.

Ancak bu mesleğin çıkarlarını kendi çıkarlarından sonra düşünen mesleği yok etmeye çalışan ve mesleğe ihanet eden mesleği başkalarının çıkarları yönünde çalışan hainleri alaşağı yapmak hepimizin asli görevi olmalı.

Anladığım kadarı ile şeytanı taşlamaktan salavat getirmeye fırsat bulamıyoruz. Bu derneklerin kuruluş amacı ve felsefesi bu olmamalı. En az üç ayda bir toplanıp meslek meselelerini masaya yatırıp sorun yaratmak değil çözüm aramalıyız.  Ve meslektaşa yararlı ve faydalı işler yapmalıyız. Tabi bunları yaparken meslektaşlarda elinden geldiği kadar mesleğine sahip çıkıp meslek kuruluşuna destek vermesi mesleğine zarar verecek tavır ve hatalardan kaçınmalı, mesleğine en ufak çıkar için mesleki etiklerden kaçınmamalıdır. Mesleğe bir sağlık gözü ile bakmalı bir kar ve rant gözü ile bakmamalı.

Hastaya hasta gözü ile bakmalı bir müşteri gözü ile değil. Bu zihniyette olanları aramızda barındırmamaya çalışmalı, ve mesleğe yakışır bir tutum içine girmemiz gerektiğine inanarak birlik ve beraberliği sağlamamız gerekmektedir. Aksi taktirde, bu mesleğin sonu bir hüsran ile bitecektir. Meslek şimdi ne hale geldi hepimizin malumudur. Ve meslek ne olacak diye kara kara düşünmeye ve kafamızı iki elimizin arasına alarak sonumuz ne olacak diye düşünce içerisine girmiş bulunmaktayız.

Bütün meslektaşlarıma ve dernek başkanlarına bir çağrımdır; Tren kalkmak üzere Sirene basmış hareket etmek üzere gelin bu treni kaçırmayalım. Kaçarsa tuh be kaçırdım diye kendi kendimize kahır etmeyelim. Son pişmanlık fayda etmez, bu gemi su almaya başlamış, gemi batmak üzere hep birlikte sahip çıkalım ve bu mesleği kurtarıp eski o güzel günlerine getirelim.

Hepinize saygılar sunarım.

Mahmut YETİM