Lazer uygulamasında yeni bir teknik

Gözlükten ve lenslerden kurtulmak için uygulanan klasik lazer tedavilerinde göze dokunulması gerekliliği bazı hastalarda tedirginliğe yol açıyordu.

Göze dokunmayan lazer yöntemiyle hastalardaki bu korku ortadan kaldırılıyor.

Bugüne kadar uygulanmakta olan lazer tedavilerinin esasını göze dokunma oluşturuyordu. Bu uygulama lazer tedavisine başlanmadan önce gözün ön çeperinin alkol ile eritilerek kazınmasıyla yapılıyor ya da bu çeper bıçak veya başka bir lazer cihazıyla şapka gibi kaldırılıyordu.

Her iki durumda da, lazer tedavisi öncesi göze dokunmak gerekiyor. Konuyla ilgili bilgi veren Op. Dr. Ertan Sunay, lazer tedavisi olmayı planlayan hastaların büyük bölümü gözlerine dokunulması fikrinden tedirginlik duyduklarını söylüyor.

Lazer yöntemleri içinde en yeni tekniklerden biri olan No Touch Laser ile göze temasın tamamen ortadan kalktığı belirtiliyor. Tedavide göze cihaz veya aletle temas olmuyor. Hastanın, uzaktaki bir ışık kaynağına 15 20 saniye bakması tedavinin yapılması için yeterli görülüyor.

Hastanın ışık kaynağına bakarken gözünü oynatması veya kırpması da tedaviyi etkilemiyor. Bu durum ileri teknolojiyle üretilmiş cihazın gözün hareketlerini saniyenin binde biri ölçeğindeki bir hızla takip etmesinden kaynaklanıyor.

Bu tedavi, korneası ince olduğu için lazer uygulanamayan kişilere gerçekleştiriliyor. Tedavi sonrasında, zar kırışması ve zar yırtılması gibi istenmeyen yan etkiler görülmüyor.

Gözün ön çeperinden doku kaldırılarak uygulanan klasik lazer tedavilerinden sonra gelişebilen ilerleyici kornea incelmesi gibi ciddi yan etkilerin de bu yöntem sonrasında görülmediğini belirten Op. Dr. Ertan Sunay, “Doku kaldırılarak uygulanan lazer tedavilerinden sonra gözleri uzun süre darbelerden korumak gerekirken, bu tedaviden 3 4 gün sonra hastanın boks maçı yapması bile gözlere zarar vermiyor” diyor.

Uygulama sonrasında gözlerin kapatılması gerekmiyor ve hasta, evine iki gözünü açık tutarak gidiyor. Yöntem, aynı tedavi seansında iki göze birden yapılabiliyor.