Optisyenin Sesi

Köyün Delisi

Eskiden de vardı, şimdi de. Onlar toplumda her zaman vardırlar, dün olduğu gibi bugün de, yarın da. Köylerde, kasabalarda, kentlerde. Sokaklarda, caddelerde, otoparklarda, hastane girişlerinde… Ekonomik durumlar bozulduğundan beri, sadece sayıları giderek arttı. Bunlar her sabah, gün ağarmadan kalkarlar. işe uygun bir üniforma benzeri giysi giyerler. Sokaklarda, caddelerde yerlerini alırlar. Kiminin ağzında düdük, kiminin elinde […]

Bu Haber 18 Ocak 2011 - 17:49 'de eklendi ve 1773 kez görüntülendi.

Köyün Delisi

Eskiden de vardı, şimdi de. Onlar toplumda her zaman vardırlar, dün olduğu gibi bugün de, yarın da. Köylerde, kasabalarda, kentlerde. Sokaklarda, caddelerde, otoparklarda, hastane girişlerinde…

Ekonomik durumlar bozulduğundan beri, sadece sayıları giderek arttı.

Bunlar her sabah, gün ağarmadan kalkarlar. işe uygun bir üniforma benzeri giysi giyerler. Sokaklarda, caddelerde yerlerini alırlar. Kiminin ağzında düdük, kiminin elinde sopa, yoldan gelen geçeni, herkesi taciz ederler. Yok kırmızıda geçtin, yok ters yönden girdin, yok yaya geçidinden geçmedin diye, ona buna bağırırlar, küfrederler. Kendilerini trafik polisi sanırlar.

Onlar sizin yaptığınızı, daima sizden iyi gördüklerini sanırlar, her şeyi her konuyu sizden çok daha iyi bildiklerini söylerler. Çokları bunları, kısaca HBSA olarak adlandırıyor (Her şeyi Bildiğini Sanan Adam). Sabah mesaiye kalkmışsınız, daha caddeye adımınızı atar atmaz, bunlardan birisiyle karşılaşabilirsiniz. Gözleri daima başkalarının, bu kez de sizin üzerinizdedir. Bugünkü hedefte siz varsınız. Daha günaydın bile demeden birkaç olumsuz söz, hatta küfür ederek canınızı sıkarlar. Sabah dinlenmiş da olsanız, uykulu ve yorgun da olsanız, dikkatli olun, yolda, izde, hata yapmayın.

Aman siz siz olun, bu tiplerle dalaşmayın, çoğunlukla tehlikeli olmasalar da bazen saldırgan olabilirler. Haklısın, deyip uzaklaşın. Zira bu kişiler, her zaman haklı olduklarını sanırlar. Derin bir nefes alın, la havle deyip işinizin başına geçin. Uyku mahmurluğuyla olumsuz bir söz, asla sarf etmeyin. Şu deliye, şu serseriye haddini bildireyim, demeyin. Zaten bunların tek istediği, sizi kendi kulvarları olan, tartışma ortamına çekmektir. Onların yapacakları belirli bir işleri, hedefleri, kendilerini bekleyen hastaları olmadığından, oturup sizinle saatlerce tartışabilirler. Aslında, buna tartışma bile dememek lazım. Çoğunlukla monolog tarzında olan bu atışmada, çoğunlukla onlar konuşur, sizi dinlemezler, anlattıklarınızı duymazlar bile.

Aslında onlar, işi deliliğe vurduran aptallardır. Erken kalkmaktan öte hiçbir özellikleri ve üretimleri yoktur. Yollardaki malum sabah mesailerini tamamlayıp, öğle yemeğinden sonra, bir köşeye çekilip, uyuklayarak akşamın gelmesini beklerler. Eski cumhurbaşkanımızın hep söylediği gibi, ‘Onlar sizin yaptıklarınızı, hayal bile edemezler.

Eskiden bizim hastanede de, böyle biri yazın güneşten korunmak için kamyonun altına yatmış ve üzerinden kamyon geçtiği halde, çok sıkı bir tedaviyle sağlığına kavuşmuş ve otoparktaki meccani görevine yıllarca devam etmişti. Eski püskü elbiselerle gezer, ondan bundan harçlık alırdı. Bazen hastane doktorları, giymesi için temiz giysiler verirlerdi. Ancak bizimki bunları hiç giymez, kirli pasaklı görüntüsünden nemalanmaya devam ederdi.

Yaşadıkça neleri görüyor, neleri yaşıyor insan. Aramızda bu gibilerle karakolluk olanlarımız bile oldu. Meslektaşlarımızın zamanı ve mesaileri boşa gitti. Boşuna sinirlendikleriyle kaldılar. Sonuçta da hiçbir şey çıkmadı. Biraz uyarı, biraz nasihat aldılar, o kadar.

Eskiler, “Aptallarla tartışmayın, sizi de aptal zannederler” diye boşuna söylememişler. Frank Sinarta’nın meşhur, “It’s my way” adlı şarkısında söylediği gibi, kendi yolunuzda çalışmaya ve üretmeye devam edin. Onlara bulaşmayın. Delilerin ve aptalların kulvarına sakın girmeyin.

Prof. Dr. Haldun GÜNER

BENZER HABERLER
YORUM YAPMAK İSTERMİSİNİZ?(Yorum Yok)
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Optisyenin Sesi
sosyalsosyalsosyalsosyalsosyalsosyal