Eskiden de vardı, şimdi de. Onlar toplumda her zaman vardırlar, dün olduğu gibi bugün de, yarın da. Köylerde, kasabalarda, kentlerde. Sokaklarda, caddelerde, otoparklarda, hastane girişlerinde… Ekonomik durumlar bozulduğundan beri, sadece sayıları giderek arttı. Bunlar her sabah, gün ağarmadan kalkarlar. işe uygun bir üniforma benzeri giysi giyerler. Sokaklarda, caddelerde yerlerini alırlar. Kiminin ağzında düdük, kiminin elinde […]
26 Mart 2014 - 20:36 'de eklendi.
Eskiden de vardı, şimdi de. Onlar toplumda her zaman vardırlar, dün olduğu gibi bugün de, yarın da.
Köylerde, kasabalarda, kentlerde. Sokaklarda, caddelerde, otoparklarda, hastane girişlerinde…
Ekonomik durumlar bozulduğundan beri, sadece sayıları giderek arttı.
Bunlar her sabah, gün ağarmadan kalkarlar. işe uygun bir üniforma benzeri giysi giyerler. Sokaklarda, caddelerde yerlerini alırlar. Kiminin ağzında düdük, kiminin elinde sopa, yoldan gelen geçeni, herkesi taciz ederler. Yok kırmızıda geçtin, yok ters yönden girdin, yok yaya geçidinden geçmedin diye, ona buna bağırırlar, küfrederler. Kendilerini trafik polisi sanırlar.
Onlar sizin yaptığınızı, daima sizden iyi gördüklerini sanırlar, her şeyi her konuyu sizden çok daha iyi bildiklerini söylerler. Çokları bunları, kısaca HBSA olarak adlandırıyor (Her şeyi Bildiğini Sanan Adam). Sabah mesaiye kalkmışsınız, daha caddeye adımınızı atar atmaz, bunlardan birisiyle karşılaşabilirsiniz. Gözleri daima başkalarının, bu kez de sizin üzerinizdedir. Bugünkü hedefte siz varsınız. Daha günaydın bile demeden birkaç olumsuz söz, hatta küfür ederek canınızı sıkarlar. Sabah dinlenmiş da olsanız, uykulu ve yorgun da olsanız, dikkatli olun, yolda, izde, hata yapmayın.
Aman siz siz olun, bu tiplerle dalaşmayın, çoğunlukla tehlikeli olmasalar da bazen saldırgan olabilirler. Haklısın, deyip uzaklaşın. Zira bu kişiler, her zaman haklı olduklarını sanırlar. Derin bir nefes alın, la havle deyip işinizin başına geçin. Uyku mahmurluğuyla olumsuz bir söz, asla sarf etmeyin. Şu deliye, şu serseriye haddini bildireyim, demeyin. Zaten bunların tek istediği, sizi kendi kulvarları olan, tartışma ortamına çekmektir. Onların yapacakları belirli bir işleri, hedefleri, kendilerini bekleyen hastaları olmadığından, oturup sizinle saatlerce tartışabilirler. Aslında, buna tartışma bile dememek lazım. Çoğunlukla monolog tarzında olan bu atışmada, çoğunlukla onlar konuşur, sizi dinlemezler, anlattıklarınızı duymazlar bile.
Aslında onlar, işi deliliğe vurduran aptallardır. Erken kalkmaktan öte hiçbir özellikleri ve üretimleri yoktur. Yollardaki malum sabah mesailerini tamamlayıp, öğle yemeğinden sonra, bir köşeye çekilip, uyuklayarak akşamın gelmesini beklerler. Eski cumhurbaşkanımızın hep söylediği gibi, ‘Onlar sizin yaptıklarınızı, hayal bile edemezler.
Eskiden bizim hastanede de, böyle biri yazın güneşten korunmak için kamyonun altına yatmış ve üzerinden kamyon geçtiği halde, çok sıkı bir tedaviyle sağlığına kavuşmuş ve otoparktaki meccani görevine yıllarca devam etmişti. Eski püskü elbiselerle gezer, ondan bundan harçlık alırdı. Bazen hastane doktorları, giymesi için temiz giysiler verirlerdi. Ancak bizimki bunları hiç giymez, kirli pasaklı görüntüsünden nemalanmaya devam ederdi.
Yaşadıkça neleri görüyor, neleri yaşıyor insan. Aramızda bu gibilerle karakolluk olanlarımız bile oldu. Meslektaşlarımızın zamanı ve mesaileri boşa gitti. Boşuna sinirlendikleriyle kaldılar. Sonuçta da hiçbir şey çıkmadı. Biraz uyarı, biraz nasihat aldılar, o kadar.
Eskiler, “Aptallarla tartışmayın, sizi de aptal zannederler” diye boşuna söylememişler. Frank Sinarta’nın meşhur, “It’s my way” adlı şarkısında söylediği gibi, kendi yolunuzda çalışmaya ve üretmeye devam edin. Onlara bulaşmayın.
Delilerin ve aptalların kulvarına sakın girmeyin.
Prof. Dr. Haldun GÜNER
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
İnsanlar işlerine gelmediğinde,birilerini nasıl sustururum diye aranır dururlar,zeytin yağı gibi üste çıkmak bunların ortak özelliğidir.Bu tarz hastalara toplumda rastlanır.Aykırı fikirleri kabul etmezler,hep kendi istedikleri olsun isterler.Bunada toplumda HKİO(Hep kendi istediği olsun hastalığı) hastalığı denir.Bunun tedavisi zordur hatta imkansızdır.Bende toplumu buradan bilgilendirmek istedim.