Kibrit kutusu hayatımızdan neredeyse çıkmış bir ürün, kibrit üretim yada dağıtımı ise eski anlam ve cazibesini kaybetmiş bir ticaret.
05 Şubat 2019 - 15:57 'de eklendi.
Türlü türlü çakmaklar farklı şekil ve özellikleriyle, çok uzun yılların vazgeçilmez bir ürününü artık belkide sadece koleksiyonerlerin dar ilgi alanına itmiş durumda.
Nemden, rüzgardan etkilenmeyen farklı ve cazip şekilleriyle birer aksesuara dönüşen çakmaklar bir kibrit kutusundan çok daha uzun ömürlü ve belkide çok kere bir kibrit fiyatına, daha da önemlisi her yerde kolaylıkla bulunabiliyor.
Bütün bunları neden anlatıyorum, bu gün uzun zamandan sonra çakmak bulamadığım bir anda (köydeki evimizde) elime bir kibrit kutusu geçti, işimi gördükten sonra eski bir alışkanlıkla kibrit kutusunu cebime attım, biraz sonra tekrar kullandıktan sonra tekrar cebime koyarken üzerindeki reklam dikkatimi çekti.
Kibrit kutusu üzerinde ne reklamı olabilir belki bir otel yada restoran, belkide bir festival etkinliği tanıtımı, ancak üzerindeki reklam çok ilginçti, bir çakmak markasının reklamı…Kibrit kutusunun üzerinde reklamı olan şey, kibritin sonunu getiren çakmaktı. Düşündüm; bir kibrit üreticisi kendi pazarını eline geçiren hatta yok eden bir ürünün reklamını, yine kendi ürettiği ve satmaya çalıştığı kibrit kutusunun üzerine nasıl koyar diye. Kibritçi küçülen kibrit pazarında acaba çakmak işine mi girmişti, yada bu reklam işinde kibrit işinden daha mı çok para vardı, yada kibritçi düşünme yeteneğini mi kaybetmişti.
Şimdi kibritçiyi kendi sorunları ve tercihleriyle baş başa bırakıp, aslında durumları kibritçiye hiç benzemeyen ama davranışları ile kibritçi görünümü veren bazı meslek adamlarımıza bakalım. Çakmakçının çakmak reklamı yapmasının ne kadar anlaşılır ve normal olduğu kabul edilmek gerekirse, kibritçinin çakmak reklamı alması ise o kadar anlaşılmazdır, ne varki bu topraklarda gözlükçüyüm optisyenim derken optometri ve optometrist reklamı yapmak da bir o kadar “normaldir!”
Kibritçi kızın hikayesini bilenlerimiz bilir, korkarım optometrist olma sevdası ile optometri reklamı yapan optisyenlerin hikayesinin sonu çok daha dramatik olacak, ne diyelim Allah akıl hocalarına ve reklam verenlerine akıl fikir versin…
Bilmeyenler için kibritçi kız hikayesi yada masalı
Hava çok soğuktu etrafta koşturan insanların arasında çıplak ayakları, incecik sesi ile evde bulunan annesine yemek götüre bilmek için kibrit satan bir kız çocuğu. Yılbaşı akşamı idi o gün, küçük kız caddenin karşısına geçerken düşürmüştü ayaklarındaki terliği iki yaramaz çocuk alıp kaçmışlardı terliklerini. Buz gibi yerlere çıplak ayaklarla basıyor kimse onun farkına bile varmıyordu. Bu gün hiç kibrit satamamıştı bu yüzdende eve dönmüyordu.
Fırtına iyice şiddetlendi kız fırtınadan korunmak için bir duvarın kenarına sakladı ancak o kadar çok üşümüştü ki parmaklarının ucunu hissetmiyordu. Elindeki bir kibriti duvara sürterek yaktı. Çıkan ışık adeta onu büyülemişti bir anda kendisini sımsıcak bir sobanın karşısında oturuyor buldu derken kibrit söndü. Hemen yeni bir kibrit yaktı bu sefer kocaman bir ziyafet sofrası vardı karşında ardından yeni bir kibrit bu seferde güzel bir yaz gününde yıldızları seyrediyordu. Bir yıldız kaymıştı biliyordu ki bir yıldız kaydığı zaman dünyadan bir insan ayrılırmış ninesi söylemişti ona. Ardından yeni bir kibrit yaktı bu sefer çok sevdiği ninesini gördü çok sevinmiş çok mutlu olmuştu.
Bu anının hiç bitmesini istemiyor sürekli kibrit yakıyor elinde çok az kibriti kalmıştı. Ninesi küçük kızı kendisine doğru çağırdı ona doğru bir adım attıktan sonra rahatladığını hissetmeye başladı artık ne soğuk nede açlık vardı. Ninesi ile beraber uçup gittiler tam arkalarından bir yıldız kaydı.
Ertesi günün sabahında küçük kibritçi kızı duvar dibinde gözleri kapalı bir şekilde buldu insanlar. Yanında dolu yanmış kibrit vardı.
Kamil Nuri GİZER
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
Kibritçi kızın hikayesi çok dramatik. Ancak bizim sektörümüzde de dramatik vak’a lar var . Örneğin bizim yöneticilik hayatımızda yaşadığımız bir irade hırsızlığı. Evet yanlış okumadınız, dost diye bağrımıza basmıştık , kırk gün sonra öğrendik irademiz çalınmış ! Evet Gaziantep Optisyen Gözlükçüler Derneğinin 40 yıllık iradesi bağrımıza bastığımız, zat-ı muhterem tarafından yalan dolan ve entirika ile çalınmış , hırsızlanmış. Gaziantep te bizim yaşlı bir kitapçımız var. Küçük dükkanına sığdıramadığı kitapları dışarıya koyuyor. Üstelik bu kitapları gece de içeri almıyor. Bir gün geçerken bizim kitapçıya sordum. -Yahu Arif amca hiç düşündün mü , bu bu kitapların çalınabilir. – Bak yeğen , dedi… Read more »
Gaziantep te bizim bir kitapçı var. Kitapları dışarıya koyuyor geceleri de dışarıda kalıyor. Bir gün sordum , yahu bu kitaplar çalınabilir hiç düşündün mü dedim. Kitapçı bak kardeşim, ” Hırsızlar okumaz , Okuyan da çalmaz ” dedi. Düşündüm kitapçı haklı idi ,ama bizim hırsız hem okuyor hem dört sayfa yazı yazabiliyor hem çalabiliyor..
Demekki bu tür gariplikler olabiliyor.