Türkiye’de devletin gözlük çerçevesi ve camı için verdiği destek yıllardır hiç artmadı.
17 Eylül 2022 - 17:21 'de eklendi.
Ortalama bir gözlük fiyatının günümüz koşullarında 600-700 TL’den başladığı düşünüldüğünde 11 yıldır devletin gözlük ve çerçeveye katkı payı olarak sadece 50 TL ödemesi çok cüzi kalıyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) üç yılda bir olmak üzere gözlük çerçeve bedeli olarak 37.80 TL, gözlük camı için ise 10 ile 15 lira arasında ödeme yapıyor.
Optisyen Nejla Yiğit, devletin gözlük ve çerçeveye verdiği ödeneğinin 11 yıldır hiç değişmediğini belirterek “Bir insanın düzgün bir gözlük kullanabilmesi için devlet minimum 500 TL ödemeli. 500 TL çok yüksek bir meblağ olarak görünüyorsa devlet ödeme yapıyorum diye de 50 TL gibi düşük bir rakam ödemesin. Vatandaş da gelip bana devletin verdiği cam ve çerçeveyi istemesin. Çünkü devlet cam ve çerçeve vermiyor. Biz vatandaşa bu durumu anlatamıyoruz. Buradan yetkililere sesleniyoruz. Ya bu ödenek tamamen kaldırılsın ya da ödeme yapıyorsa vatandaşa ödeme yapsın. İlla bize ödeyecekse de mantıklı bir rakam ödesin ki vatandaş camını ve çerçevesini rahatlıkla temin edebilsin” ifadelerine yer verdi.
“55 TL İLE BİR GÖZLÜK ALINMASI İMKÂNSIZ”
Devletin reçetenin sadece yüzde 1 oranında bir katkı payını karşıladığını anlatmakta çok büyük bir problem yaşadıklarını ifade eden Optisyen Nejla Yiğit, bir çift gözlük camının şu anki satış fiyatının 700 TL olduğunu dile getirdi.
Yiğit, “Bir gözlük için devlet 3 yılda bir ödenek sağlıyor. Devletin ödeneğine baktığımız zaman bir çift cam için devlet 10 TL 97 kuruş ödüyor. 38 ile 45 TL de çerçeve için ödeme yapıyor. Bir gözlük bedeli için devletin ödeneği toplam ücret 55 TL. Bu ödeneği biz düştüğümüz zaman bile vatandaş camı ve çerçeveyi satın alamıyor” açıklamasında bulundu.
“VATANDAŞLAR 2. EL GÖZLÜK ÇERÇEVESİ SORUYORLAR”
2011 yılından beri devletin verdiği katkı payının değiştirilmediğini aktaran Yiğit, “Camlar ve gözlük çerçeveleri dolar ve Euro bazında hesaplanıyor. Ve sürekli olarak bunların satış ve geliş fiyatları da artıyor. Geliş fiyatları arttığı zaman vatandaşa fiyat verirken zorluk yaşıyoruz. Satış fiyatları da ciddi manada yükselmiş durumda. Biz geçen yıl aldığımız ürünü şu an en az 4 katıyla alıyoruz. 2011’de 1 dolar 1.67 TL iken şuan 1 dolar 18.20 TL. Şimdi bu farklara rağmen vatandaşın ödeneği de artmayınca gözlüğünü erteleyenler, biraz daha idare edenler oluyor. İnsanlar gözlük alırken bir sonraki ayı nasıl getireceğini sorguluyor. Vatandaşlar artık bu fiyatları görünce 2. el gözlük çerçevesi sormaya başladı” dedi.
Elektrik, kira, olmak üzere çeşitli giderlerinin olduğunu vurgulayan Yiğit, “Biz bir bakkal dükkanı değiliz, biz eczane de değiliz ki sürekli sirkülasyon halinde olalım. Bizim aylık 40 bin TL giderimiz var. Gözlük camını kesmek için makine, elektrik kullanıyorum, su harcıyorum, müşteriye gereken ilgiyi de gösteriyorum. Benim girdilerim çok fazla oluyor. Gözlük camını hatalı montaj yaptığım anda o cam kullanılamaz hale geliyor, çöpe atıp yeni cam siparişi veriyorum. Bunun maliyeti de bize yansıyor. Bunun yanı sıra, çerçeve alıyoruz çerçeveciye para ödüyoruz. Cam alıyoruz camcıya para gidiyor. Cihazlarımızın yılda bir bakımını yaptırmam gerekiyor. Çünkü gözlük kesme, gözlük ölçüm cihazımız bizim için çok önemli. Bunların hepsi maliyet oluyor. Bindirim değil indirim konusunda neler yapabiliriz diye düşünüyoruz ve fiyatlarda en uç indirime kadar düşüyoruz. Ne vatandaşı mağdur etmek istiyoruz, ne kendimiz mağdur olmak istiyoruz” açıklamasına yer verdi.
“SKG ÖDENEĞİ KOMİK BİR RAKAM”
Elit Optik Sahibi Optisyen Osman Baharoğlu da gözlük fiyatlarındaki artışı döviz kurlarındaki dalgalanmaya bağladı. Devletin gözlüğe verdiği katkı payını şu anki gözlük fiyatları göz önüne alındığında komik bir rakam olarak gördüklerini belirten Baharoğlu, “Maalesef ülkemizde istekleri karşılayacak kapasitede üretim yok, tamamen dışa bağlıyız. Devletin ödediği çerçeve bedeli yıllardır değişmedi 35.20 TL gibi komik bir rakam. En düşük numaralı cam bedeli ise 12 TL. Maliyetlerin artmasıyla kullanılabilir sağlıklı bir gözlüğün bedeli 400 TL civarından başlıyor; optik çerçeve ise 250 TL taban fiyat olarak satılıyor. Maalesef vatandaşlar bu fiyatlardan çok memnun değil. Asgari ücretle geçinen bir ailenin bu gözlükleri kullanması neredeyse imkânsız” dedi.
Baharoğlu, vatandaşları merdiven altı gözlüklere karşı da uyararak, “Merdiven altı olarak tabir edilen ürünleri kullanmamak gerekiyor. Bunların göz sağlığına zararı sağlık kuruluşları tarafından defalarca kanıtlandı; katarakta yol açtığı ispatlandı. Açıkçası sektörümüz internetten alımı kolaylaştıran bir sektör değil. İnsanlar fiyatlar arttıkça daha uygun markalara yöneliyor bu kullanımdaki kaliteyi konforu düşürüyor. İnternet üzerinden satılan gözlüklerin yüzde 90’ı maalesef replica adı verilen çakma ürünlerdir. İnsanların yüzlerine en uygun plan gözlüğü denemeden almaları risktir” dedi.
Baharoğlu son olarak optisyenlik bölümüne girişlerin çok kolay olduğunu söyleyerek, “Bu durum sektörde şuursuzca işletme açılımına yol açıyor dolayısıyla kapanmalar da oluyor. Sektörün rahatlaması için eczacılık sistemine geçilmesi gerekiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Ticaret Bakanı Bolat'tan ek gümrük vergisi açıklaması: Amacı...
Optometri ve optisyenlik birbiriyle bağlantılı meslekler olu...
“Tıbbi Cihaz Sektör Toplantısı” Türkiye Odalar ve Borsalar B...
Louis Vuitton’dan Dior’a birçok lüks markası olan LVMH, spor...
Ekim ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığı...
Sektörümüzde haksız kazanç elde edilmesine yönelik her türlü...
211 bin 770 adet numaralı ve güneş gözlüğü ile çerçevenin ya...
Ülkelere Göre Gözlük Ve Kontakt Lens Kullanan Nüfusun Yüzdes...
OECD tarafından yayınlanan "2023 Health at a Glance" Raporun...
Uzun ve kısa boylu iki kişinin ekranla arasındaki mesafeye v...