Hükümetin birçok ürünün ithalatına ek vergi koyması ve Bakan Albayrak’ın “İthalat kolay olmayacak” sözleri, ekonomi dünyasında tartışma yaratmıştı. Uzmanlara göre, asıl amaç Türkiye’den döviz çıkışını önlemek.
02 Kasım 2020 - 14:41 'de eklendi.
Türkiye ekonomisi, koronavirüs salgını nedeniyle ağır kayıplar yaşıyor. 2020’ye “kayıp yıl” gözüyle bakılıyor.
Ekonomi yönetimi, on milyarlarca dolarlık gelir kaybını hafifletmek için ithalat vergilerini artırma yoluna gitti. Ancak ithalat vergilerinin kalıcı olması, hem enflasyonu hem de ithalatı olumsuz etkiliyor.
Gümrüklerde durma noktasına gelen gözlük çerçeve ithalatı sektör firmalarımızı olumsuz etkilemeye devam ediyor.
1- Son dönemlerde Döviz Fiyatlarındaki hızlı artış ve ilave ek vergilerinde yükselmesi sonucu, Optisyenlik (Gözlükçülük) müesseselerine fiyatların yansıma oranı yukarı yönde %100 leri geçmiştir. Piyasaların pandemi sürecindeki durgunluğu da göz önüne alındığında aşırı yüksek maliyetler nedeniyle sektörümüzde işleri tamamen durma noktasına getirmiştir.
2- Yeni Referans fiyat uygulamaları ile geleneksel optisyenlik müesseselerinin ürünlerini çok daha yüksek maliyetlerle alacakları ve neticesinde ise nihai tüketiciye çok daha pahalıya satması gerçeği kaçınılmaz olacaktır. Ülke genelindeki yaklaşık 7500- 8000 aralığındaki Optisyenlik müesseselerinin ise; bu ürünleri temin etmek için sermaye artışına gitmeleri gerekecek, birçok müessesenin bu aşamada kapanabileceği ön görülmektedir.
Olumsuz etkilerini sıralayacak olursak; başta kayıt dışılık artacak ve yasa dışı yollardan ülkeye çok ciddi şekilde hem optik çerçeve, özellikle de güneş gözlüğü girişi olacaktır. Bu durumun artan yeni referans fiyatları ile katlanarak devam edeceğini düşünebiliriz. İllegal yollardan Ülkeye giren bu ürünler; işportada, pazar tezgâhlarında, Cami önlerinde ve bir çok internet sitelerinde çok ucuz fiyatlarla satılmaktadırlar. Bu haksız rekabetin önüne geçilmesi için yeni koyulan yüksek orandaki ek vergi (Güneş gözlüklerine)ve referans fiyatlarıyla da kaçakçılığın daha da cazibesini artırmıştır ve de artıracaktır.
3- Öte yandan bu durumun bu şekliyle devam etmesi halinde İthalatçı firmalarımıza ciddi manada finansman yükü yükleneceği gibi yapılacak kaçınılmaz fiyat artışından dolayı da tüketiciye neredeyse % 100- %200’e yakın bir zamla ürün satılması söz konusu olacağından, perakendeci meslektaşlarımızın işlerinin yavaşlayacağı veya duracağı da bir gerçektir.
Gözlükçülük sektörü Ülkemiz genelinde yaklaşık iki yüz bin ‘in (200,000) üzerindeki vatandaşımıza direk veya dolaylı yönden İstihdam sağlamakta, bir başka deyişle ise bu kadar insana aş- ekmek kapısı demektir. Mevcut ekonomik durumu zaten sıkıntıda olan birçok firmamız bu ilave vergi ve fiyat artışından olumsuz etkilenip, ya istihdam eksikliğine gidecek veya bazı müesseseler kapanma durumuna gelecektir. An itibarı ile de kapanan bir çok mağaza vardır.
4- İthalat yapan firmalarımızın birçoğu Ülkemizde düzenlenen sektörel fuarlar aracılığı ile başta orta Asya ülkeleri olmak üzere Afrika’ya, Türki cumhuriyetlerine, hatta Avrupa’ya ciddi oranlarda ve adetlerde ürün satmaktadırlar ve karşılığında hatırı sayılabilecek bir döviz girdisini de ülkemize kazandırmaktadırlar. En son ki vergi artışı ve referans fiyatlarının aşırı yüksekliğinin Maliyetlere Yansımasından dolayı bu kapımızın da tamamen kapanacağını öngörmekteyiz.
5- Sektörü birde Toplum Sağlığı açısından irdelediğimizde; Avrupa da %60 larda, ülkemizde de ise % 30’ larda olan gözlük kullanma kültürü, yüksek vergi ve maliyet artışları ile daha da aşağılara çekilmiştir. Gözlük almak artık bir lüks hale gelmiştir. Görmeyen çocuk nasıl derslerinde başarılı olacak ya da gözlüğe %100 ihtiyacı olduğu halde, gözlüğe ulaşamayıp, ihtiyacını erteleyen ve bu gözlüğü kullanmayan bir araç sürücüsünün kaza yapma olasılığı elbette daha yüksek olacaktır. Halen Ülkemizde SGK hak sahiplerine gözlük yardımı için, 37.80 Krş Çerçeve bedeli ve 10- 15.-TL arasında da cam bedeli ödemektedir. Ancak bunun da %10-20 sini SGK katılım payı olarak tekrar geri almaktadır.
Zaten ne yerli ürünlerde nede ithal ürünlerde yukarıda belirtilen fiyatlarda kullanıcının alabileceği bir gözlük bulunmamaktadır. Sektörümüz için özellikle yerli ve milli sermayeli ithalatçı firmalarımız ve bu firmaların çalışanları için ciddi bir tehdit oluşturan, Referans fiyatlarının kaldırılması veya bir önceki şekli olan “6 ve 8 $ Dolar/adet” olarak bırakılmasına, sektörün istihdam, yerlileşmek, markalaşmak ve dış ülkelere yapmış oldukları ihracatlar da göz önüne alındığında, bu düzenlemenin tekrar eski şekli ile devam etmesi büyük önem arz etmektedir.
Toplumun büyük bir kesimi numaralı bir gözlük alırken, “SGK katılım payını” dahi ödeyememesi nedeniyle son yıllarda Optisyenlik müesseselerine gelen gözlük reçete adetinin düşmesi de buna bir örnek olarak gösterilebilir. Bu durumun düşünülmesi ve irdelenmesi gereken çok önemli bir konu olduğu kanaatindeyiz. Ayrıca tekrar belirtmek isteriz ki; mevcut Uygulamanın devamında ise birçok gözlükçülük mağazasının da kapanabileceğini yaptığımız araştırmalar sonucunda ön görmekteyiz..
Sonuç olarak; Yukarıda saymış olduğumuz somut gerekçelerde göz önünde bulundurularak, akabinde enflasyonla mücadele kapsamında da yaşanılacak olan ürün fiyat artışlarının, son kullanıcıyı olumsuz olarak etkileyeceğinden, Gözlük İthalatında yaşanılan sorunların meslektaşlarımızın ve tüketicinin menfaatine olacak şekilde yeni bir düzenleme yapılması sektörün ortak dileğidir.
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...