Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gökçen Gökçe, iş yaşamında en çok göze yabancı cisim batması ya da kaçmasıyla karşılaşıldığını söyledi.
Doç. Dr. Gökçe, “İş yaşamında ortaya çıkabilecek sorunları travmatik hasarlar, zararlı maruziyetler, düzeltilmemiş ya da tanı konmamış göz hastalıkları, göz yorgunluğu ve diğer sorunlar olarak ayırmaktayız.
Gözün bütünlüğünü bozan açık göz yaralanması, göz küresinde tam kalınlıkta bir yaralanmadır. Künt bir objeyle göz küresinde tam kat yaralanma olmasına ise ‘rüptür’ denilmektedir. Laserasyon ise keskin bir objeyle göz küresinin tam kat yaralanmasını ifade eder.
Göz küresinde yabancı cisme ait giriş ve çıkış yerinin aynı olmasına ise ‘penetran’ yaralanma denilmektedir. Mesela bir odun parçasının göze denk gelmesi ya da bir spiralden sıçrayan çapağın göze girmesi sonucu oluşan yaralanmalar olabilmektedir. Bir takım asidik ya da bazik maddelerin göze sıçramasıyla kimyasal göz yaralanmaları meydana gelebilmektedir. Kimyasal maddeler, elektrik, sıcak maddeler, radyasyon ve mekanik obje kaynaklı göz yaralanmaları zararlı maruziyetler sınıfına girmektedir. Bu yaralanmalar sonucunda gözün tüm bölümleri zarar görebilmektedir. Özellikle elektrik çarpmalarında ciddi bir katarakt oluşumu meydana gelir. Döküm atölyesinde çalışanlar, koruyucu gözlük takmadıklarında yüksek sıcaklık bile göze zarar vermektedir” diye konuştu.
Göz yaralanmasına karşı dikkat edilmesi gereken konulara değinen Gökçe, “Kaza sonrasında öncelikle bir durum tespiti yapmak gerekiyor. Eğer ağır bir göz yaralanması olmuşsa, herhangi bir şekilde göz üzerine baskı yapılmamalıdır.
Eğer yabancı bir sicim kaçmışsa, kesinlikle gözden çıkarılmaya çalışılmaz. Bir flaster ya da bant varsa göze dokunmadan üzeri kapatılmalıdır. Yaralanan gözün üzerine merhem sürülmemeli, bezle silinmemelidir. Hızlı bir şekilde en yakın sağlık kuruluşuna yaralanan kişi sevk edilmelidir.
Göz yaralanmalarına uzman hekimlerin müdahale etmesi gerekmektedir. Eğer kimyasal kaynaklı asidik ya da bazik bir göz yaralanması söz konusuysa gözü en az 15 dakika bol suyla yıkamamız gerekir. Yıkama tamamlandıktan sonra hastayı hiç vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna göndermeliyiz” dedi.Seminer sonunda Doç. Dr. Gökçen Gökçe, çalışanların sorularını yanıtladı.
