BIST 100
10.825,10 0,81%
DOLAR
41,1736 0,04%
EURO
48,0478 0,06%
GRAM ALTIN
4.686,88 -0,51%
FAİZ
40,99 0,20%
GÜMÜŞ GRAM
54,18 -0,67%
BITCOIN
110.997,00 -1,13%
GBP/TRY
55,3173 -0,11%
EUR/USD
1,1645 -0,15%
BRENT
66,97 -0,93%
ÇEYREK ALTIN
7.663,05 -0,51%
İstanbul Parçalı Bulutlu
İstanbul hava durumu
27 °

Hocanın Ne Dediğine Değil, Ne Yaptığına Bak!

1 Haziran Optisyenler ve Gözlükçüler Günü’nü tüm meslektaşlarımızın emeklerini selamlayarak kutluyor; bilginin, ahlakın ve tutarlılığın rehberliğinde nice sağlıklı ve dayanışma dolu yıllar diliyorum.

atillakarip1haziran

Oysa son günlerde, gözlükçülük mesleğinin geleceğini ilgilendiren bazı önemli yapısal öneriler ve talepler etrafında şekillenen tartışmalar, özünden koparılarak çarpıtılmakta; hakikatin yerine kişisel önyargılar ve siyasi parodiler yerleştirilmektedir.

Ancak burada çok önemli bir yanlış anlamaya da açıklık getirmek gerekir: 5193 sayılı kanunun yetki alanının genişletilmesi önerisi, optisyenlik müesseselerinden değil, özel göz hastanelerinden gelmiş; bu kurumlar kendi ticari planlamaları doğrultusunda, hastanelerin altına gözlükçü birimleri açabilmek amacıyla bu değişikliği talep etmiştir. Meslek camiamız ise bu girişime karşı çıkmış ve kamu yararı ile mesleki bağımsızlığı öncelikli olarak savunmuştur. Bugün bazı çevrelerce bu gerçeğin çarpıtılması, hem ahlaki hem de düşünsel açıdan kabul edilemez bir tutarsızlıktır.

Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de bilgiyi eğip bükerek güç üretmeye çalışan yapılar, eleştirdikleri sistemin bir parçası hâline gelmektedir. Filozof Epiktetos’un dediği gibi: “İnsanları olaylar değil, olaylar hakkındaki düşünceleri sarsar.” Bugün karşılaştığımız sorun, gerçeklerin kendisi değil; o gerçeklerin kimler tarafından, nasıl ve hangi amaçla yorumlandığıdır.

Bu bağlamda “devrimcilik” gibi tarihsel ve düşünsel değeri yüksek bir kavramı, yalnızca sloganik bir kimlik ifadesine dönüştüren ve kendi eylemleriyle çelişen figürlerin tutumları, bu tartışmanın en düşündürücü boyutudur. Sağlık ve eğitimi metalaştırmakla eleştirdiği sistemin tam da merkezinde maaşlı olarak görev alan bir “sözde” akademisyenin, kamusal olanı savunmak yerine kişisel kariyer hırslarıyla hareket etmesi, düşünsel tutarlılığın açık bir ihlalidir.

Unutulmamalıdır ki, Sokratik anlamda bilgi yalnızca doğru düşünce değil; aynı zamanda eylemle sınanmış hakikattir. “Hocanın ne dediğine değil, ne yaptığına bak” sözü bu yüzden yalnızca bir halk deyişi değil; aynı zamanda kadim bir felsefi ilkedir. Eğer bir kişi, “kamunun yararını gözetiyorum” derken özel çıkarların temsilciliğine soyunuyorsa; eğer halk sağlığı adına konuşurken piyasa aktörlüğü yapıyorsa, bu durumda sözlerin değeri, eylemlerin gölgesinde sönümlenir.

Bu yazının amacı kimseyi kişisel olarak hedef almak değil; düşünsel tutarlılığı ve kamusal sorumluluğu yeniden merkeze almaktır. Meslek odaları; bireysel kariyerlerin değil, kolektif aklın ve dayanışmanın örgütleridir. Ve bu örgütler, yalnızca en çok konuşanların değil, en çok sorumluluk üstlenenlerin eliyle anlam kazanır.

Bu vesileyle, 1 Haziran Optisyenler ve Gözlükçüler Günü’nü tüm meslektaşlarımızın emeklerini selamlayarak kutluyor; bilginin, ahlakın ve tutarlılığın rehberliğinde nice sağlıklı ve dayanışma dolu yıllar diliyorum.


Atilla Karip
Toomad Genel Başkanı
Ankara

Reklam

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Optisyenin Sesi Reklam