Her zaman derim : “insan bir mesleğin başarılı üyesi olursa saygınlık kazanır” Bu doğrultuda devam edersek bu saygın mesleğimiz halk arasında sadece esnaf gözlükçü olarak değil, Uzman optisyen olarak anılmaya devam edecek ve hak ettiği değeri kısa zamanda alacaktır…
24 Ağustos 2015 - 18:52 'de eklendi.
Bu soruyu belki bana bundan 25 yıl önce sorsalardı, ilk aklıma gelen cevap müşteri ve gözlükçü demek gelirdi.
Hatırlıyorum 80 li yıllarda aile çevremde birçok gözlük toptancısı tanıdıklarımız vardı.
Araçlarına ürünleri yerleştirir günlerce “Tur” a çıkarlar, Türkiye genelinde günlerce bölge bölge dolaşır, ellerindeki ürünleri satarlardı. (şimdilerde günümüzde azda olsa sistem bu şekilde hala devam etmekte) o dönemlerde çok iyi hatırlıyorum optisyenlik çok fazla kullanılan bir terim değildi. Gözlükçü demek hemen hemen herkesin tercih ettiği bir hitapdı.
Zamanın duayenleri (optisyenler, sanatkarlar bugünün abilerimiz, amcalarımız kendilerini saygı ile selamlıyorum ). Satış yaptıkları esnaflara müşteri olarak anımsarlardı. Şimdilerde zaman zaman fuarlarda karşılaştıklarında sarılıp birbirlerine abi diye hitap ederler, yılların vermiş olduğu dayanışmanın ve ticaretin güzel ve kalıcı neticesidir bu…
Müşteri teriminin toptanci ve perakendeci arasında kullanılan bir terim olduğunu taa o yıllarda ogrenmistim. Aradan yıllar gecti ( 30 yıl kadar ) Zamanla abilerimiz emekli oldular, kimi mesleği bıraktı, kimi uzaktan idare etmeyi tercih etti, kimi ise sadece perakendeye döndü. Kalanlar hala eski asalet ve degerleri dogrultusunda bizlere örnek olmaya devam ediyorlar. Ama onların artık bir azınlıkta olduğunu istemeyerek sahit oldum.
Amerikada ilk üniversiteye başladığımda profesörümüz ilk dersinde söylediği şeyi hic unutmam ve unutmayacağım. “ şu andan itibaren bu sınıfta müşteri terimi asla kullanılmayacak, ( numarasız güneş gözlügü ve kozmetik lens harici)
Reçete ile gelen herkes bizim hastamızdır.
Sizler hastalarına potansiyel müşteri olarak bakarsanız hiçbir zaman mesleğinizin gerçek ilke ve inançları doğrultusunda hareket edemezsiniz.
Burada eğitim aldığınız süre boyunca bunu çok daha iyi anlayacağınızdan eminim“ dedi.
Okulun ilk gününde işimizin ve görevimizin ne kadar önemli olduğunu her şeyden önemlisi ne ciddi bir sorumluluk taşıyacağımızı sevgili profesörümüz bize hissettirmişti. Ve 5.5 yıllık eğitim hayatım boyunca bu hep öyle devam etti.
Gecen yıl Türkiye’ye döndüm ve birkaç üniversitede yarı zamanlı eğitim vermeye basladım.
Yeni jenerasyon un bir çoğunun ( herkesi töhmet altına sokmak istemem) maalesef eskilerin, duayenlerin, perakendeciler için kullandığı terimi bu sefer kendi hastaları için kullandıklarına şahit oldum. Optisyenlik eğitimi verirken beni en cok zorlayan ve üzen bu tür hitap şekli oldu. Aslında hitaptan cok hastaya potansiyel müşteri gözüyle bakmaları en çok acıtan taraftı. Bir gün bu şekilde hitap eden öğrencime neden diye sordum “ Hocam ben kazandığım paraya bakarım, tabiki gözlügünü yaparım ama benim icin müşteriden kazandığım kar önemlidir “ dedi. İçim acıdı, kahroldum “ peki hepsi bumu ? “ diye devam ettim. “Yani hocam şöyle ki, benim müşteriler benden hep memnundur, gözlük yaparken hata yapma oranım çok düşüktür ama şu bir gerçek ki müşteri kapıdan girince neye ne kadar öder onu biliriz ona göre muamele ederiz “ dedi. Öğrencime kızamadım ve hiçbir şekilde onu eleştirmedim sadece dinledim ve üzüldum. Zamanla bu fikrin degişecek öyle umuyorum dedim. O gün tüm sınıfa meslegimizin etiklerinden bahsettim.
İşimizin ne kadar ciddi bir sorumluluk içerdiğini, doktorların hastalarını bize emanet ettiklerini ve bundan sonra yaşayacakları görme konforunu bizlerin kendilerine verdigimiz hizmetle alabileceklerini söyledim. Hastayı anlamak, tanımak, ve en önemlisi önemsemek değer vermek ve sonunda verdigimiz hizmetin karsılıgını hem maddi, hem manevi olarak alarak haz duymanın ne kadar önemli olduğunu anlattım. Aynı sınıfa iki dönem mesleki dersler vermeye devam ettim ve her seferinde bu hatırlatmayı yineledim. Ve üniversitenin son döneminde mezuniyete 2 ay kala aynı öğrencim yanıma gelerek “ hocam biliyormusunuz sizin sayenizde kendimi bir eczacı yada doktor gibi hissetmeye basladım. Öyle bir meslek havasına girdim ki kendimi gerçekten çok önemli bir şahıs gibi hissetmeye başladım, hastalarla diyaloğum değiştiğinden beri bir çoğu bana ne kadar çok bilgili ve ilgili olduğumu söylüyorlar ve tekrar geri dönüp yakınlarını bu sefer getiriyorlar, üstelikte artık iş yerinde önlük bile giyiyorum. Dedi ve birlikte gülümsedik. Ne kadar güzel bir gündü, ne kadar mutlu olmuştum demek ki oluyormuş, demek ki bakış açımızı değiştirebiliyormusuz…
Burada bir eğitmenin büyük bir payı olduğuna sonuna kadar inanıyorum, bugün bir çok üniversitede egitim veren saygıdeğer hocalarımızın da benimle aynı görüşte olduğundan hiç şüphem yok. Tek umudum, üniversiteden mezun olan değerli öğrencilerimizin iş yerlerinde yanlarında yetiştirdikleri alaylı eleman yada öğrenci adaylarına aynı bilgi ve inanç doğrultusunda yetiştirmeleri, öğretmeleri ve mükemmel bir örnek olmalı…
Her zaman derim : “insan bir mesleğin başarılı üyesi olursa saygınlık kazanır” Bu doğrultuda devam edersek bu saygın mesleğimiz halk arasında sadece esnaf gözlükçü olarak değil, Uzman optisyen olarak anılmaya devam edecek ve hak ettiği değeri kısa zamanda alacaktır…
Hepinize saygı ile selamlıyorum.
Pelin Çarkın/ Newyork Teknik Üniversitesi- Öğretim Görevlisi
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
Şu an otobusteyim ve yazınızı okuyorum 🙂 Gelecekle ilgili inanılmaz çok heyecanlandim. Sizin öğrenciniz olduğum için bilgilerinizi ve tecrubelerinizi bizimle paylasacaginizi dusundugum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Dersinizi dört gözle bekliyorum. Sevgiler,saygılar…
Tebrikler Pelin Hanım;
Yazdıklarınız beni çok mutlu etti,okurken keyif aldım.Keşke tüm meslekdaşlar sizin gibi düşünse. 🙂 Yazılarınızı eksik etmeyin.İyi çalışmalar.Levent Akagündüz.
SN, Levent Akagündüz bey, çok teşekkür ederim. Yazdıklarımı beğendiğinize çok mutlu oldum. Elimden geldiğince sizlerle bu platformda buluşmaya devam edeceğim. Sevgi ve selamlarımla..
Hocam gerçekten sizden eğitim almak bizim için büyük bir şanstı tekrar tesekkurler
Sevgili Mehmet Yanık beycim, çok teşekkür ederim. Sizler gibi hariha öğrencilerimin olması benim için büyük bir mutluluk. Sevgiyle kalın.