Uzaktan bakıldığında bu adamın hiç işi yok mu?
Her konuda paylaşım yapıyor diyenleriniz olacaktır. Bende çok istiyorum görmeyeyim, duymayayım diyorum. Bende istiyorum birileri gibi bana dokunmayan yılan bin yaşasın demek. Ama sonradan 'haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır' sözü aklıma geliyor.
Sektörümüzde bir optisyenlik müesseseleri grubunca tıbbi cihaz kapsamında bulunmayan numarasız hazır mavi ışık korumalı gözlük ithalatı yapıp ve bunu da reklamlarla destekleyerek elbette satışına kimsenin söz söylemeye hakkı yoktur.
Ama bunu Devlet hastanesinde çalışan bir göz doktoru yazınca sorgulamak gerekiyor.
Hazır okuma gözlükleri yasak, hazır mavi ışık korumalı gözlükler serbest!
TİTCK kurumunca geçtiğimiz günlerde yapılan bir açıklamada gözlük reçetesine cam veya çerçeve markası yazılmasının mevzuata uygun olmadığı belirtilmişti.
Doktor, ışıklardan koruyucu mavi cam filtresi vs… diyebilir. Ancak bir firmanın kendisine ait olan ve sadece o firmada satılan ürünü ismi ile yazarsa bu işi kurcalamak gerekir. Kaldı ki burada reçete de yazılan bir gözlük camı markası da değil bir optisyenlik müessesesi senin kendi adına marka tescilini alarak sadece kendi mağazalarında satmış olduğu bir ürünün adı bu kadarı da pes..
Demek ki doktorlara yönelik bir çalışma yapılmış ve doktor da bunun karşılığını vermiştir. Bu reçete bir delildir. Tıbbi cihaz kurumu gerekeni yapmalıdır.
Bir an önce bu konuya müdahale edilmeli ve tıbbi cihaz kurumuna gerekli yazışmaların yapılması gerekir aksi takdirde önümüzdeki süreçte önünü alamayacağımız çok daha büyük sorunlarla karşılaşmamız olasıdır.
Kontak lens reçetelerinde marka yazılmasını anlayışla karşılayabiliriz çünkü orada doktor hastasını muayene ettiğinde marka üzerinden hastanın gözünde deneme yaparak en uygun lensi seçerek reçete etmekte ancak konu gözlük camı olduğunda reçete de marka belirtilmesi haksız bir ticari kazanca sebebiyet vermektedir.
Saygılarımla,
İlker Ayaz/ Optikoop yönetim kurulu başkanı
| Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız |
