
Yabancı metin yazarları gözlüğü; rafine, kültürlü, uzman, bilge, önemli, karizma, değerli kişi/ konu vurgulamalarının tamamlayıcı bir aksesuarı olarak kullanırken, neden Türk meslektaşları bunun tam tersi bir betimlemenin parçasına dönüştürür gözlüğü?
Dikkat edin; Aptal, şapşal, sakar, tembel, pis, fakir ve en önemlisi ÇİRKİN, estetikten yoksun kişilik canlandırmalarının vazgeçilmezidir gözlük!...
Gerçekte?
Rahmetli babam sık kullanırdı; Kaplumbağanın frene ihtiyacı yoktur!.
Bakmaya değil!. "Görmeye" ihtiyaç duyan, okuyan, detaya önem veren, kültürlü, çalışan, alet kullanma becerisine sahip kişilerin vazgeçilmezidir gözlük.
Her faninin tadacağı malum son gibi 40 yaş eşiğini aşan herkesin kaçınılmaz bir parçası olan gözlüğün bu olumsuz yüklemine son verilmesi için başta reklam şirketlerinin, metin yazarlarının eğitilmesi, ikna edilmesi şart.
Artistlerinde senaryolardaki bu tip aksesuarları olumsuz amaçlı kullanımını reddetmesi sağlanmalıdır.
Özellikle çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerin boyutu korkutucu bir hale gelmiştir.
Acımasız şakalara ve lakaplara maruz kalanlar sağlıksız çözümlere teşvik edilmekte, gözlükten soğutulmakta, dolaylı olarak eğitimleri olumsuz etkilenmekte hatta aksamaktadır.
Plaza çalışanı! Genç kadın presbiyopların da hatalı çerçeve seçimine neden olmakta, bu hatalı seçimden kaynaklanan hatalı kullanım ise diyoptri yükselmesini tetiklemektedir.
Gözlüğün filmlerde ve reklamlarda olumsuz bir görsel protez olarak kullanılmamasının sağlanması için sektör temsilcilerini harekete geçmeye davet ediyorum.
Bu da bir sosyal sorumluluktur.
Hakan ERTUNK