Göz içine yerleştirilen ve net görüş sağlayan mercekler “akıllı lens” olarak adlandırılıyor. Ancak amacını aşan “akıllı lens” söylemleri, hem hasta beklentisini artırıyor hem de pratikte önemli sorunlara yol açıyor.
26 Aralık 2019 - 0:38 'de eklendi.
Akıllı lenslerin gereksiz katarakt ameliyatlarının önünü açması ise bu sorunların başında geliyor.
Çünkü tıbbi gereklilik yokken yapılan katarak ameliyatı hasta açısından çok ciddi risk yarattığı gibi hekimi de medikolegal yönden zor durumda bırakıyor.
Göz hastalıklarında son yıllardaki uygulamalardan biri de, gözlük kullanımına son verdiği belirtilen akıllı lensler. Yakını, uzağı veya her ikisini göremeyen veya zor görenler, artık gözlüklerle yaşamak yerine bu özelliklerin hepsini bünyesinde barındıran “akıllı lensler”e yöneliyor.
Ancak gözlükten kurtaran bu lenslere ilginin fazla olması uygulamada bazı sorunları da beraberinde getiriyor.
“AKILLI DEĞİL, ÇOK ODAKLI LENS“
“Bence burada ‘akıllı’ sözcüğü biraz amacını aşarak kullanılan abartılı bir tanım. Bilimsel adı olan ‘çok odaklı lens’ tanımını kullanmak daha doğru olacaktır. Çünkü ‘akıllı’ dendiğinde doğal olarak hastanın beklenti ve talepleri fazlasıyla artıyor.”
Akıllı lensin hastaya sağladığı avantajlara değinen Uzman, bu lensleri daha çok katarakt hastalarının tercih ettiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Katarakt hastalığında bulanıklaşan gözün orijinal merceğini alarak yerine yapay göz içi merceği (lens) koyarız. Bu lensler tek odaklı ya da çok odaklı olabilir. Tek odaklı mercekler hastanın işine, alışkanlıklarına, beklentilerine göre yakın ya da uzak odaklı olarak tercih edilebilir. Uzak odaklı mercek tercih edilmişse mercek hastanın uzağı iyi göreceği şekilde ayarlanır. Hasta yakına bakışta gözlük kullanır. Çok odaklı merceklerde ise hastanın uzak, orta ve yakın mesafeyi net görmesi planlanır.”
GEREKSİZ KATARAKT AMELİYATININ ÖNÜ MÜ AÇILIYOR?
Dr. Yüzbaşıoğlu’na göre, bu lenslerle ilgili pratikte yaşanan sorunların başında katarakt sorunu olmayan kişilerde de bu lenslerin kullanılması ve bunun için ameliyat yapılması.
“Burada özellikle dikkat edilmesi gereken husus bu merceklerin takılabilmesi için hastanın kataraktı olmasa bile sanki kataraktı varmış gibi kendi doğal merceğinin alınacak olmasıdır. Dolayısı ile katarakt ameliyatına ilişkin tüm riskleri taşıyor olması çok önemli bir durumdur” diyen Yüzbaşıoğlu, bahsettiği o risklere ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“HASTAYA AMELİYATIN TÜM RİSKLERİ ANLATILMALI”
“Özellikle akıllı lens söylemi bu lenslere karşı ilgiyi ve beklentiyi artırıyor. 40 yaşını geçen herkese yakın gözlüğü kullanmak yerine bu lenslerin uygulanabileceği vurgulanıyor. Buna tam olarak katılmak mümkün değil. Her şeyden önce bu lenslerin uygulanması için hastanın katarakt ameliyatı olması, yani hastanın mevcut doğal lensinin alınması gerektiği, hastanın bu ameliyata ilişkin tüm riskleri taşıdığı ve bu risklerin neler olduğu anlatılmalı.
AKILLI LENS TAKILIRKEN HANGİ RİSKLER GELİŞEBİLİR?
Ameliyat sırasında gözün mikrop alabileceği, göz içi lensini yerleştirdiğimiz kesenin yırtılabileceği ve lensin arzulanan şeklide yerleştirilemeyebileceği, lensin numara ölçümlerinde sapmalar olabileceği, ameliyat sonrası ışık halkaları ve yansımaları görülebileceği, kanama olabileceği gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılma ihtimali hastaya mutlaka anlatılmalıdır. Sadece ‘akıllı mercek takılacak’ söylemi hastanın iradesinin sağlıklı şekilde oluşmasını engelleyecek ve yanılmasına neden olacaktır.”
Göz doktorluğunun yanı sıra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan ve tıp hukuku alanında çalışmalar yapan Prof. Yüzbaşıoğlu, “Aynı zamanda bir hukukçu olarak hastanın kararının olgunlaşmasında bu bilginin mutlaka verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bilginin eksik bırakılması hekimleri de medikolegal yönden zor durumda bırakacaktır” dedi.
Dr. Yüzbaşıoğlu, akıllı lens uygulamalarında karşılaşılan tıbbi ve hukuki sorunlar hakkında şunları söyledi:
“Katarakt ameliyatı gözün en önemli ameliyatlarından birisidir. Günümüzde her ne kadar ileri teknoloji kullanılarak bu ameliyatlar yapılsa da ne yazık ki hala ameliyata ilişkin komplikasyonların yani istenmeyen sonuçların meydana gelebilmesi mümkündür.
“İŞLEM 10 DAKİKADA GÖZE KONULAN MERCEKTEN İBARET DEĞİLDİR”
Sadece gözlüklerin atılması amaçlı bu ameliyatların yapılması durumunda ise özellikle yüksek miyop hastalarında sıradan katarakt ameliyatlarına göre daha fazla retina dekolmanı ve koroid kanaması gibi komplikasyonlarla karşılaşıldığı bilinmektedir. Bu durumlar, hasta ile mutlaka konuşulmalıdır. Yani yapılan işlem 5-10 dakikada göz içine konulan mercekten ibaret değildir.
“HEKİMLER MEDİKOLEGAL YÖNDEN ZOR DURUMDA KALABİLİR”
Her şeyden önce hastanın tüm tıbbi işlemler hakkında aydınlatılması gerekir. Bu aydınlatma da hastanın önerilen tedaviyi kabul veya reddetmesini sağlayacak düzeyde olmalıdır. Pratikte, ‘Sadece akıllı lens takarak uzak-yakın görmeniz tamamen düzelecek, gözlükten ömür boyu kurtulacaksınız’ söylemi ile hastaların ameliyat edildiğini, hastaların kendilerine aynı zamanda saydam olan lenslerinin alınacağından bahsedilmediğini görüyoruz. Bu, hastanın eksik bilgilendirilmesidir ve iradesinin yanlış oluşmasına yol açmaktadır. İstenmeyen bir durum olduğunda ya da hastanın şikayetçi olması halinde olay artık taksirden ayrışıp kasta dönüşecektir. Ayrıca maddi ve manevi tazminat istemi söz konusu olabilecektir.”
“TALEP OLUŞTURMAYI AMAÇLAYAN SÖYLEMLER”
Tıbbi gereklilik yokken katarakt ameliyatı olmak, ileride hastaya ne gibi sıkıntılar yaşatabilir? sorusuna Dr. Yüzbaşıoğlu’nun yanıtı ise şöyle:
“Böyle bir karar alınırken hastanın yaşı, işi, beklentileri, gözlük numaraları çok iyi değerlendirilip ameliyat sonrası neyi nasıl göreceği çok iyi anlatılmalıdır. Bir de bu lens takıldıktan sonra bir daha hayat boyu hiç gözlük ihtiyacı olmayacağı söylemi oluyor. Bu da maalesef oldukça iddialı bir söz. Ne yazık ki 40 yaşını aşan herkese bu lenslerin gerekli görülmesinin, amacını aşan ve talep oluşturmayı amaçlayan söylemler olduğunu ifade etmek istiyorum. Uygun ve doğru hastada çok iyi sonuçlar alınmakla birlikte, uygun olmayan hastada lensin ikinci bir ameliyatla çıkartılmasını gerektirecek rahatsızlıklar maalesef doğabilmektedir.”
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...