Düzenli göz muayeneleri bunama riskini belirliyor

Avustralyalı araştırmacılar, düzenli göz muayenelerinin bunama riskini tahmin etmeye yardımcı olabileceğini keşfetti.

NSW’deki Neuroscience Research Australia (NeuRA) tarafından yapılan açıklamada, demans oranlarının Avustralya’da ve küresel olarak hızla arttığı ve görme sorunlarının bu yükün tahmini %4,7’sine katkıda bulunduğu belirtildi.

NeuRA’nın bilişsel sağlık alanında doktora sonrası araştırma görevlisi Dr. Nikki-Anne Wilson, 12 yıllık bir süre zarfında yetişkinlerde görme yetisinde meydana gelen değişikliklerin etkisini inceleyen araştırmayı yönetti.

Dr. Wilson basın açıklamasında, “İnsanlar düzenli göz testleri yaptırmaya teşvik edilirken, bu araştırma görme kontrollerinin bilişsel açıdan da önemli olduğunu vurguluyor” dedi.

“Nesnelerin uzaktan ne kadar net görülebildiğini ifade eden görme keskinliğinde yaşla birlikte bir miktar kayıp olması normaldir. Bununla birlikte, tıpkı tansiyonumuzu kontrol ettirmemiz tavsiye edildiği gibi, gözlerimizi de kontrol ettirmeliyiz.”

Yaşam boyu PATH çalışması, 12 yıl boyunca görme ve bilişsel gerilemedeki bozulmayı inceledi.

Dr. Wilson, “Görme keskinliği ve bilişsel performans arasındaki ilişki birden fazla bilişsel alanda belirgindi” diyerek genel bilişsel sağlık için iyi görmenin korunmasının önemini vurguladı.

Açıklamada, düzeltilmemiş görme kaybının yakın zamanda Lancet Komisyonu tarafından değiştirilebilir 14 temel demans risk faktöründen biri olarak dahil edildiği belirtildi.

“Görme yetisindeki azalma, bazıları tedavi edilebilir olan bir dizi faktörden kaynaklanabilir. Örneğin katarakt ya da doğru gözlüklerle desteklenebilen görme azalması,” diyor Dr. Wilson.

“Araştırmanın şu anda gösterdiği şey, bu değişiklikleri erken tespit etmenin ve bunları ele almanın demans gelişme riskini azaltmaya yardımcı olabileceğidir.

Dr. Wilson, “Alzheimer hastalığıyla ilişkili proteinin hem beyinde hem de retinada bulunabileceğini biliyoruz” dedi.

“Nörogörüntüleme bulguları da görme bozukluğunun beynin hem içinde hem de ötesinde görmeyi işleyen kısımlarda değişikliklere yol açtığını gösteriyor.”

Ancak görme yetisindeki azalmanın daha geniş psikososyal faktörler üzerindeki etkisini de göz önünde bulundurmak önemlidir.

Dr. Wilson, “Görme yetisindeki azalma ile küresel bilişsel performans arasındaki ilişkinin kısmen azalan sosyal temasla açıklanabileceğini ilk kez gösteriyoruz” dedi.

“Görme bozukluğu yaşayan kişilerin kaygı nedeniyle sosyal etkinliklerden kaçınma olasılığı daha yüksek olabilir ve bu da bilişsel performanslarını etkileyebilir. Bulgularımız, sadece sosyal izolasyon demans için bir risk faktörü olduğu için değil, aynı zamanda daha zayıf görme gibi diğer risk faktörlerinin etkisini azaltmaya da yardımcı olabileceği için sosyal temasın sürdürülmesinin önemine işaret etmektedir. Bununla birlikte, daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.”