Örgütlü toplum siyaset için de sermaye için de tehdittir, SEVİLMEZ.
14 Ocak 2022 - 11:17 'de eklendi.
Değerli meslektaşlarım,
Kerameti kendinden menkul bir takım meslektaş kisvesine bürünmüş kifayetsiz muhterislerin nafile çırpınışları yakın gelecekte son bulacak ve sektörde sükûnet sağlanacak. Kuşkunuz olmasın.
Zıtlıktan beslenip, korku söylemi üzerine inşa ettiği karşıtlıkla konsolide ettiği niteliksiz yığınları peşine takarak kendine paye biçenlerin tasfiyesi tamamlanmak üzere.
Kaçınılmaz yok oluş sürecinde paniklemiş ruh haliyle ortalığı yakıp yıkma telaşındalar.
Sektör sancılı bir kabuk değişiminde, her iş kolunda olduğu gibi gelişime ayak uyduramayanların sonu “doğal seleksiyon” Meslek Odalarının en önemli işlevi, üyesi meslektaşının doğal seleksiyona karşı direnç kazanmasına rehberlik etmesidir.
Örgütlü toplum siyaset için de sermaye için de tehdittir, SEVİLMEZ.
Meslek adamının mesleki örgütlenmesini siyasete ve sermayeye “tehdit” olarak pazarlayan bezirganlar, tehdit unsuru meslek adamı ile işverenin et tırnak misali birbirini tamamladığını nedense görmezden gelmekte.
Nitelikli meslek adamı istihdam eden işverenin çalışanını mutlu kılması, çalışanın da yüksek performansla işverenini memnun etmesi verimli işletme stratejisinin temel kuralı.
Kafa karışıklığının nedeni MESLEK ODASI kavramının net anlaşılamamasında yatmakta.
Yıllarca şahsımı “Oda Karşıtı” olarak yaftalayanlara Meslek Odası ile Esnaf Odası arasındaki farkı anlatmakla geçti ömrüm. Şimdi de Meslek Odası ile Ticaret Odasının üyelerine karşı yükümlülük farklılıklarının anlatılması gerekiyor.
Optisyenlik müesseselerine “eczacılık” penceresinden şaşı bakan şaşkınlar bu kafa karışıklığının müsebbimidir.
Hatırlatmakta yarar var. Gözlükçülük Kanunu 1940, Eczacılık Kanunu ise 1953 yılında yürürlüğe girmiştir. Fenni Gözlükçü ünvanının 1923 yılında mesleğe başlayan yani ilk meslek kanunundan çok önce Ankara’da Rıza Tevfik tarafından kullanıldığı gazete ilanından bilinmekte. 1940 Yılında yayınlanan Gözlükçülük Kanununun meclis tutanaklarındaki “gerekçeleri” fikri kabızlık çeken bezirganlarca okunup incelenmediğinden dolayı yaşanıyor tüm bu YALPALANMA.
Fenni Gözlükçülük kanunu “mesul gözlükçü” kavramı üzerine inşa edilmiş ciddi yatırım gerektiren bir “sermaye” mesleği olarak kurgulanmıştır.
Günümüzde optisyenlik müesseselerinin eczacılık gibi “bireysel” işletmeye dönüştürülme hayali heybesinde satacak malı kalmamışların ütopik bir söylemidir.
Meslek Odası; meslektaşın mesleki haklarını düzenleyen, koruyan, geliştiren kamu kurumu niteliğine haiz bir örgütlenmedir. Ticari alana müdahale yetkisi sınırlıdır.
Meslektaşın çalıştığı ya da sahip olduğu optisyenlik müessesenin ticari faaliyeti çeşitli yasa, yönetmelik, tebliğ ve talimatlara tabidir ve bu faaliyetin düzeni ve denetimini yapacak kurum ve kuruluşların da yetki alanları yasalarla belirlenmiştir.
Söylemlerinde sık sık AB müktesebatına atıfta bulunanların mal ve hizmetler hukukunu bir bütünmüş gibi yorumlaması kafa karışıklıklarının tek nedeni.
Kendilerine önerim ya “mevzuat” dersini iyi çalışsınlar ya da yapılan açıklamaları anlamak için “algılama tekniği” konusunda kendilerini geliştirsinler.
Meslek odasının, üyesi meslektaşının hak ve hukukunu işvereni yok ederek koruması mümkün olamayacağına göre, öncelikle tarafların birbirinden çekinmesini gerektirecek iklimin bertaraf edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle taraflar arasında “istişare” başlatılması şarttır.
Kısaca meslek odası “meslek adamının” temsilcisidir, işverenin hizmetkarı değildir!
Müessese sahibinin optisyen olması ya da olmaması müessesenin faaliyeti açısından meslek odasını ilgilendirmez. Optisyenlik müesseselerinin faaliyetleri Sağlık Bakanlığının iznine ve denetimine tabidir. Oda’nın değil!
AB müktesebatına uyum çalışmaları kapsamında yürürlüğe giren yeni mevzuatın ağır yaptırımlarından sektörün tüm paydaşlarının henüz haberi dahi yok.
Üreticisinden ithalatçısına, sarf malzemecisinden pazarlamacısına, optisyeninden hastasına dek zincirleme bir etkileşim söz konusu ve ne yazık ki sektör hala meleklerin cinsiyetini tartışmakla meşgul.
Oda ve Birliği “malı gibi görüp” yönetimi kaybedince “Ya benimsin ya kara toprağın” zihniyetiyle mesleki birlik kazanımımızı yok etmeye çalışanların yok oluşuna şahit olduğunuz bu süreçte sizlere tek tavsiyem Meslek Odanıza ve Birliğinize ve de fırsat verdiğiniz Genç Yöneticilerinize sahip çıkın.
Saygılarımla. 14.01.2022
Hakan Ertunk
Gözlükçü
Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız |
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...