İzmir derneğinin değerli başkanı ve yönetim kurulu üyeleri mesleğimiz için en önemli çalışmalardan birine imza attıkları ve bir hayali gerçekleştirdikleri için büyük bir teşekkürü hak ettiklerini düşünüyorum. Onlara teşekkür ediyorum hem de en içten duygularımla. İzmir Derneği öncülüğünde kooperatif kuruldu. Şimdi sizlerin bu kooperatife sahip çıkma zamanıdır. Bizim deneyip de başaramadığımız kooperatif çalışmalarımızın hikâyesini ve […]
01 Temmuz 2011 - 10:07 'de eklendi.
İzmir derneğinin değerli başkanı ve yönetim kurulu üyeleri mesleğimiz için en önemli çalışmalardan birine imza attıkları ve bir hayali gerçekleştirdikleri için büyük bir teşekkürü hak ettiklerini düşünüyorum.
Onlara teşekkür ediyorum hem de en içten duygularımla.
İzmir Derneği öncülüğünde kooperatif kuruldu. Şimdi sizlerin bu kooperatife sahip çıkma zamanıdır. Bizim deneyip de başaramadığımız kooperatif çalışmalarımızın hikâyesini ve kooperatifin neden önemli olduğunu dilim döndükçe anlatmaya çalışacağım.
2004-2005 yılı çelişkilerin yoğunlaştığı bir dönemdi. Bu çelişkilerden biri de kooperatifti. O dönemde yaptığımız araştırmalarda, bir ülkede milli gelirin artmasıyla birlikte başta sağlık olmak üzere yabancı sermaye ve zincir mağazalar için Pazar değeri taşımaya başladığını ve o ülkeye yeni firmaların girdiğini görmüştük.
Yine aynı dönemde bu duruma karşı klasik işletmelerin ayakta durabilmeleri ve direnebilmeleri için ekonomik ve sivil toplum hareketi olarak güçlü olmaları gerektiğini diğer ülkelerin direnişlerinden öğrenmiştik.
2004 yılında İstanbul Ticaret Odası tarafından basılan TÜRKİYE’DE GÖZLÜK SEKTÖRÜ adlı kitapta “ Halen pazarda görülmeyen yabancı sermayeli büyük mağaza zincirleri yakın gelecekte Türkiye’de de gündeme gelecektir. Bu büyümenin doğal sonucu olarak rekabet ortamı ve reklamlarla kampanyalar dönemi başlayacaktır”
20 Eylül 2005 tarihinde TOOMD tarafından organize edilen bir gecede gözlük sanayicileri adına kürsüde konuşma yapan temsilci şunları söylüyordu.
“ Rekabet, dayanılmaz bir hal almıştır. Bir yanda onlarca, yüzlerce hatta binlerce mağazaya sahip gruplar ile diğer yanda Kars’ta, Adana’da, Trabzon’da küçük bir mağazaya sahip müesseseler, rekabet zorunda bırakılmaktadır. Bu vahşi rekabetin yaşandığı ülkelerde, münferit ve bağımsız mağazalar yavaş yavaş ya zincirler tarafından satın alınmış veya iflas etmişlerdir. Maalesef rekabeti sebep göstererek, maliyetleri düşürmek adına, sektörümüzdeki birçok önemli üretici, küresel manada mağazacılığa soyunmuş ve şu sıralar piyasaları parsellemekle meşguldürler.”
“ Kendisini uluslar arası diye adlandıran aslında uluslar üstü olan bir sermaye tüm dünyaya dolayısı ile optik sektörüne hakim olma girişimindedir.”
“ Eğer zamanında önlem alınmazsa mağazalarımız; ya rekabet edemediği için kapanmak zorunda kalacak, ya bu gruplar tarafından satın alınacak ve hatta kapatılacaktır. Her birimiz bu mağazaların bize lütfetmiş olduğu bir tezgah başında durup, emekliliğimizi bekleyeceğiz.”
Evet, söyledikleri noktası virgülüne kadar buydu.
O dönemde İstanbul Eczacı Odası Başkan Yardımcısı olan Sayın Semih Güngör İstanbul Eczacılar Kooperatifi’nin bir toplantısında: “ Bu günlerde birçok firma zincir ecz açmak için görüşmeler yapmak üzere odamızdan randevu talep ediyor. Biz bu taleplere cevap vermiyor ve onlara karşı direniyoruz. Ola ki başaramazsak ve zincir eczaneler ülkemize gelirse kooperatifimizin binlerce üyesi ile kendi zincirimizi kurarız.”demişti. Evet, Sayın Semih Güngör salondaki meslektaşlarına bu şekilde sesleniyordu.
Tüm bu gelişmelerin sonucunda 2005 yılında yaklaşık 20-25 arkadaş toplandık, gelecekte kendimizi ve meslektaşlarımızı koruyacak bir çatı kurmaya karar verdik.
İlk olarak ticari bir ortaklık şirket, anonim bir ortaklık veya kooperatif kurmak üzere üç olgu üzerinde bir araştırma yapılması üzerine karar alarak benim de içinde olduğum bir grup arkadaş rapor hazırlamak üzere görevlendirildik.
İkinci toplantıda katılım daha fazlaydı. Hazırladığımız raporlar okundu yorumlar yapıldı ve kooperatife karar verildi.
Yine aynı grup tarafından kooperatif süreci tüzük ve diğer çalışmaların tamamlanması için görevlendirilerek dağıldık.
Bir sonraki toplantıda tüm çalışmalar tamamlanmış hatta tüzük hazırlanmış ve İstanbul Ecza Kooperatifinin değerli yöneticileri bu toplantıda kooperatifler ve birliği hakkında bilgi veren bir sunum yapmışlardı.
Ne olduysa bu süreçten sonra oldu birileri gözlükçülerin böyle bir gücü ellerinde tutmalarından rahatsız olmuş ve sabote etmek için çalışmalar içine girmişlerdi.
Onlarla uğraşmak kolaydı asıl darbeyi TOOMD başkanından yedik. Sayın Aydın, dernek yönetim kurulundan bu oluşuma destek veren beş yönetim kurulu üyesine kooperatif çatısı altında çalışma yapacak arkadaşların yönetim kurulu görevinden istifalarını isteyip bu grubun desteğini kesmiş oldu. ( bir üye Sayın oğuz Ercins kendi yerine ortağını koop çalışmalarının içine bırakarak destek verdi)
Daha sonra Sayın Aydın bölge temsilcileri toplantısında aynı görüşü ileri sunarak kooperatife destek verecek olan arkadaşların bölge temsilciliğini bırakmalarını istedi. Ben o gün kooperatif çalışmalarına devam etmek adına, Kağıthane ve Sarıyer bölge temsilciliği görevinden ayrılmak üzere dilekçemi vermek zorunda kaldım.
Öyle bir an geldi ki kooperatife sosyal ve ekonomik destek verecek güçteki tüm arkadaşlarımız bir anda kooperatif çalışmasının dışında kaldılar.
Sonuç olarak bizler tüzüğümüzü hazırladık, yönetim kurulumuzu oluşturduk ve bakanlığa müracaatımızı yaptık. Ama bu oluşuma karşı olanların verdiği mücadeleden dolayı başarıya ulaşamadık ( başta Yahya Çakır olmak üzere tüm yönetim kuruluna verdikleri mücadeleden dolayı şükran ve minnet borcumuz var).
Şimdi İzmir Derneği bu mücadelenin yere düşen bayrağını aldı ve layık olması gereken yere yükseltti.
Sıra sizlerde. Bu kooperatife destek olun ve güçlenmesini, büyümesini sağlayın. Kooperatifimiz sadece bizlere ucuz ürün sağlamak için değil “doğmaması ve yaşamını devam ettirmemesi için mücadele edenlerle” mücadele etmek için doğdu.
Kooperatif: Her türlü ürüne ulaşmayı sağlayacak. Bazı firmaların adet dayatmalarını bertaraf edecek. En önemlisi eğer yeteri kadar güçlenirse mesleki mücadelemize ekonomik destek verecek bir oluşumdur.
Konfederasyon bu güne kadar kendisine ve meslektaşına sıkıntı yaratacak hiçbir unsurdan sponsorluk ücreti almamıştır. Otel toplantısı yapmak için hiç kimsenin kanunları yönetmelikleri yok saymasına göz yumacak ve bu sorumsuzluğu savunmak zorunda bırakacak bir para da almamıştır. Bu nedenle kooperatif böyle bir durum yaratmadan konfederasyona destek olacaktır.
Diğer ülkelerde de örnekleri görüldüğü gibi birliğimiz gücümüz olacaktır.
Teşekkürler Burçin başkanım ve onun dava arkadaşları.
Turgut ÇAKAR.
kAYNAk :http://haber.optisyeninsesi.com/haberler/kooperatif-yazisi-7099.html
Bu sayfada yayınlanan yorumlar okuyucuların kendilerine ait görüşleridir. Yazılan yorumlardan Optisyeninsesi Haber veya http://haber.optisyeninsesi.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Öncü olan arkadaşlarımızı tebrik eder inşaallah koop çatısı altında toplanırız ve kendı magazalarımız bırer zıncır yapar tek yumruk tek yürek oluruz.
bu işe ön ayak olanları canı gönülden kutlar başarılrını devamı için dua ederiz saygılar