Sizlerin başlangıç ve sonuca verdiğiniz değeri biz sürece vererek gerçekleştirdik.
27 Şubat 2021 - 18:50 'de eklendi.
Optik sektörünün saygıdeğer müessese sahipleri, optisyenleri ve gözlükçüleri,
Bildiğiniz gibi hepimiz aşağı yukarı tüm kesimlerin 17 yıldır adeta ağzında sakıza dönüşmüş “Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) gözlük ödemelerine neden zam yapmıyor?” sorusuna cevap arıyoruz. Bu zam konusuna detayları ve gerekçeleri ile birlikte açıklık getirmek adına bu yazıyı kaleme alıyorum.
Biraz geçmişe dönerek ülkemizdeki gelişmelere bir göz atalım. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kurulmadan önce yaşanan 2000 krizi ve ardından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER’in Anayasa kitapçığını fırlatmasıyla başlayan kaos ortamı, 2001 ekonomik krizini yaratmış ve ülkemiz ekonomisini birden bire yerle bir etmiştir. Bu ekonomik kriz sebebiyle İMF tarafından ekonomik politikalara el konularak özellikle insanımızın temel ihtiyaçlarında (sağlık, eğitim, tarım ve hayvancılık) yapılacak tasarruflar üzerine hazırlanan programlar uygulanmaya başlamıştır.
2004 yılında Avrupa Birliği’ne tam üyelik başvurusu, Gümrük Birliği’ne atılan imza ve Avrupa müktesebatına uyumla ilgili kanun ve yönetmeliklerde yapılan değişiklikler hızla hayata geçmeye başlamıştı. İlk etapta İMF Stand-by anlaşması ve sağlıkta dönüşüm politikası kapsamında sağlık harcamalarında büyük ölçüde tasarrufa gidilmiştir.
Maliye Bakanlığı Sağlık Uygulama Tebliği’nde sağlık harcamalarında yapılan yeni düzenlemelerle SGK alt yapısı hazırlanmış ve 2006 yılında SGK hizmet vermeye başlamıştır. Önceki yıllarda Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) 2006 yılında ve sonrasında SGK tarafından alınacak sağlık hizmeti bedelleri, Fiyatlandırma Komisyonu’nca belirlenmiş ve belirlenmeye devam etmektedir.
Burada üzerinde duracağımız önemli konu ise 9.5.2004 tarihinde Sağlıkta Dönüşüm Politikası kapsamında sağlık harcamalarında bütün kalemlerde tasarrufa gidilmiştir. Özellikle sağlık harcamalarında önemli yer tutan ilaçlarda %80 oranında fiyat indirimine gidilmiştir. Örnek vermek gerekirse; 2004 yılında 40 lira olan Augmentin Fort 10 liraya düşürülmüştür. Gözlük cam ve çerçeve rakamlarına bakacak olursak 2004 yılında 50 lira olan organik cam fiyatları da ilaçlarda olduğu gibi %80 indirimle 10 liraya düşürülmüştür. Gözlük çerçevesi fiyatı ise 50 liradan %30 indirimle 35 liraya düşürülmüştür.
2006 yılında faaliyete geçen SGK’nun amacına ve yapısına dikkatinizi çekmek istiyorum. İşlemler nasıl yürütülüyor, Yönetim Kurulu üyeleri hangi kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşuyor ve topluma verilecek sağlık hizmetleri giderlerinin bütçesi nasıl ve kimler tarafından hazırlanıyor ve yürürlüğe giriyor?
İsmail YILMAZ Kurum Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı,
Cevdet CEYLAN Kurum Başkan Yardımcısı
Sinan ÖZKAN Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Temsilcisi
Yakup TEKİN Hazine ve Maliye Bakanlığı Temsilcisi
Celalettin SIVACI Hazine ve Maliye Bakanlığı Temsilcisi
Başar AY Tekstil İşverenler Sendikası Genel Sekreteri (İşverenleri temsilen)
Salih KILIÇ Türk iş Genel Başkanı (İşçileri temsilen)
Hüseyin Rahmi AKYÜZ Sosyal Güvenlik Müdürler Derneği Başkanı (Kamu Görevlilerini temsilen)
Ş. Şemsi BAYRAKTAR Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı (Tarımda kendi nam ve hesabına çalışanları temsilen)
Kazım ERGUN Türkiye Emeliler Derneği Genel Başkanı (Kurumdan Gelir veya aylık alanları temsilen)
Bendevi PALANDÖKEN Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı (Tarım dışında kendi nam ve hesabına çalışanları temsilen)
Görüldüğü üzere SKG’da işçilerin, emeklilerin, kamu çalışanlarının ve tüm hak sahibi olan kesimlerin hak ve hukukunu korumak ve savunmakla ilgili kurum ve kuruluşların Başkanları, Hazine ve Maliye Bakanlığının iki temsilcisi ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının temsilcisini SGK Yönetim Kurulu’nda görev almaktadırlar.
Peki, SGK kimlerden sağlık hizmeti alıyor ve kimlerle sözleşme yapıyor? SGK; sağlık hizmeti sunucuları olan özel hastaneler, eczaneler, optisyenlik müesseseleri, medikal malzeme madde temin eden tüm mükellefler, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleriyle yapmış olduğu sözleşmeler karşılığında hizmet almaktadır.
Sağlık Uygulama Tebliği’nde hastaneler başta olmak üzere eczaneler 1-4-1 maddesiyle birinci basamak sağlık kuruluşu olarak değerlendirilmektedir. Optisyenlik müesseseleri ise 1-4-4 maddesi ile sağlık hizmeti sunumu bakımından basamaklandırılmayan diğer sağlık hizmeti sunucuları başlığı altında Tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri ve kaplıcalar kapsamında değerlendirilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu toplumumuza verilecek sağlık hizmetlerinde her bireyin eşit hizmet alması ve farklı rakamlarla karşılaşmaması için yıl içerisinde oluşan gelişmeleri ve sözleşmeli kuruluşlardan gelen teklifleri de değerlendirmektedir. Bu suretle, sağlık harcamalarına ayrılan bütçe kapsamında başta Yönetim Kurulu olmak üzere Fiyatlandırma Komisyonu toplanarak sözleşmeli kuruluşlardan alınacak hizmetlerin fiyatlarını belirleyip Sağlık Uygulama Tebliği ile yürürlüğe sokmaktadır.
Şimdi fiyatlandırma, zam isteme ve alma konularına detaylarıyla açıklık kazandıralım. 2006 yılında SGK’nun kuruluşuyla birlikte tüm sözleşmeli kurum ve kuruluşları değerlendirmeye alalım. İlk etapta, SGK özel hastanelerin her branşından alınacak sağlık hizmetlerinin fiyatlarını belirlemiş ve bu çerçevede hastalara verilecek sağlık hizmetlerinden ancak %90 oranında fark alınabileceğini hükme bağlamıştır. Bu süreç 7 yıl sürmüştür. 2013 yılına gelindiğinde Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği’nin (OHSAD) ısrarlı zam taleplerini geri çevirmiş ve zam yapmamıştır. Ancak 2013 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla hastalardan hizmet karşılığı alınacak farklar %90 iken buna %110 ilave zam yapılarak %200 yükseltilmiştir.
Burada görüldüğü gibi SGK tedavi ücretlerine herhangi bir şekilde zam yapmamış ve yük tamamen hastaların üzerine yıkılmıştır. 2013 yılından bugüne kadar geçen zaman içerisinde işlemler bu şekilde yürütülmektedir. Dikkatinizi çekmek istediğim konu, özel hastanelerin SGK ile yapmış oldukları sözleşme kapsamında verecekleri sağlık hizmetleri karşılığında hastalardan alınacak farklar hükme bağlanmıştır. Bu hüküm dışında işlem yapanlara gerekli cezai işlem uygulanmaktadır. Optisyenlik müesseselerinin işlerliği ile benzerliği yoktur.
Eczanelerin işleyişini ve işlerliğini değerlendirecek olursak; eczanelerin satışını yaptığı ilaçlar devlet tarafından düzenlemeye tabi tutularak işlem görmektedir. Regülasyon nedir ona bakalım. Devletin kamu gücünü ve kamu yararını koruması için klasik idari usuller yanında yönlendirme, ihtilaf çözme, teşvik etme ve müeyyide uygulama gibi özgün usullerle ekonomik alana müdahalesi olarak tanımlanmaktadır. İlaç, klinik deneyler, ruhsatlandırma, fiyatlandırma ve geri ödeme aşamalarında yoğun bir şekilde regülasyona tabidir. İlaçta yapılacak fiyat artışları da yine Devlet tarafından Euro değeri üzerinden yapılmaktadır.
Bu kapsamda ilaç fiyatları devlet tarafından tespit edilmekte ve katılım payları hariç olmak üzere tamamı devlet tarafından ödenmektedir. Serbest eczacıların satışını yaptığı ilaçlar üzerindeki kâr payları da yine devlet tarafından kategorilendirilmiş biçimde ilaç kararnamesi ile yapılmaktadır ve 2009 yılından bugüne kadar Türk Eczacılar Birliği’nin ısrarlı taleplerine rağmen hiçbir şekilde zam yapılmamıştır. Kategori meselesini de merak ediyorsunuzdur. İlaçların fiyatları yükseldikçe eczacının kâr payı düşmektedir. Optisyenlik müesseselerinin işlerliği ile benzerliği yoktur.
Tıbbi cihaz tedarikçilerinin işleyişini ve işlerliğini değerlendirmeye aldığımızda herhangi bir farklılığın olmadığını görmekteyiz. Ancak Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA yaptığı açıklamayla özel, kamu bütün sağlık hizmet sunucularının SUT fiyatlarının güncellenmesi beklentisinde olduğunu biliyoruz. Hep birlikte hareket ederek SUT fiyatlarının belli bir katsayıya bağlanarak güncel tutulması gerektiği kanaatindeyim. Bu konuda Sağlık Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte gayret içerisinde olduklarını belirtmiştir. Hayırlısı olur inşallah bekliyoruz.
Optisyenlik müessesesi sahipleri, gözlükçüler ve optisyenler olarak şunu iyi anlamalıyız ki artık zam konusu devletin sağlık harcamalarına ayırdığı bütçe ve uyguladığı politikalarla ilgilidir. Kişilerle ilgili değildir. İşte Sağlık Bakanımızın açıklamaları doğrultusunda sağlık harcamaları politikalarında yapacağı değişikliklerle gerçekleştirilecek iyileştirmelerde her sektör nasibini alacaktır. Bugüne kadar Türk Eczacılar Birliği (TEB) zam almış mıdır? Hayır. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) zam almış mıdır? Hayır. Marmara Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçileri Derneği (MASSİAD) zam almış mıdır? Hayır.
SGK ile sözleşmeli kurum ve kuruluşların içerisinde sözleşmeli optisyenlik müesseseleri özel bir yere sahiptir. Serbest piyasa ekonomisi içerisinde değerlendirilmiş, sabit fiyat uygulaması dışında tutulmuştur. Hak sahiplerinden şu kadar fark alacaksınız hükmü olmadığı gibi satılacak gözlük çerçevesi ve gözlük camlarında oluşacak fark ilgiliden alınacaktır hükmü yer almaktadır. Bu çok önemli ve büyük bir ayrıcalıktır. Bunun kıymetini anlamak ve algılamak lazım.
İnsanoğlunun hayatı algılamada beş duyusu içerisinde en yüksek oran % 80 ile gözlerimize aittir. İçerisinde moda, marka, eğilim ve teknolojiyi barındıran, güzel görmek ve güzel görünmek için göz giyimi ve görüş giyimi alanında bu kutsal mesleği icra ederek toplumumuza hizmet veriyoruz. Bu ayrıcalığın farkında olmalıyız. Verdiğimiz bu anlamlı hizmetlerin karşılığında mesleki haklarımızı talep etmeli ve almalıyız. Kendimizi SGK gözlükçüsüne dönüştürerek bugün içinde bulunduğumuz anlam taşımayan durumu bizler yarattık. Mesleğimizin tüm mensupları yüklenecekleri her türlü sorumluluktan kaçınmadan bu olumsuz durumdan da çıkmayı başaracağız diye düşünüyorum.
Saygıdeğer meslektaşlarım, karşımıza hangi sorun çıkarsa çıksın çözüm üretebilmek adına sorunun detaylarını gerekçeleriyle birlikte düşünmediğimiz ve akıl süzgecinden geçirmediğimiz sürece ne yazık ki çözüm üretemeyeceğimiz gibi, bizlere bugüne kadar yaşadığımız zaman kayıplarını yeniden yaşamaya devam edeceğiz.
Bugün de sizlere Japonya Başbakanının gelişmekte olan bir ülkenin Başbakanı arasında geçen diyalogla veda ediyorum. Uluslararası bir toplantıda Japon Başbakan’a gelişmekte olan bir ülkenin Başbakanı soruyor. “Savaş sonrası bu kadar kısa bir zaman diliminde Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olmayı nasıl başardınız?” Japon Başbakanının cevabı analitik düşüncenin sembolüdür. “Sizlerin başlangıç ve sonuca verdiğiniz değeri biz sürece vererek gerçekleştirdik.”
Kalın sağlıcakla.
Abdullah AYDIN
25 Şubat 2021
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
Ben zam değil;
Ahlaklı
1.Dürüst
2.Sözüne sadık
3.Mesleğini satmayacak
4.Fiyatla rekabet yapmayacak
5.Müşteri kışkırtmayacak
6.Adam gibi adam
7.Delikanlı
meslekdaş istiyorum.