O gözlüğü yapan ben olabilirim. Nasıl bilmem ama, emin değilim işte. Ben olabilirim.
05 Aralık 2020 - 17:33 'de eklendi ve 1768 kez görüntülendi. A+A-
Bazen dükkanınıza biri girer ya.. Elinde gözlükle size yaklaşır.
Bu gözlüğü falanca yerde yaptırdım. Ama bir tuhaflık var, hiç rahat değilim. Diye.
Bir bakarsınız gözlüğe camları küçük kesilmiş. Ya da yamuk takılmış. Ya da gözlük ayarlanmamış. Bir sapı yerde, diğeri gökte. Ya da ne bileyim işte, bir gözlükte monte adına olmaması gereken her şey olmuş. Böyle bir durumda ne yaparsınız? ”Hay seni gözlükçü yapanı…” diye küfür edersiniz dimi?
Etmeyin çünkü o gözlüğü yapan ben olabilirim. Nasıl bilmem ama, emin değilim işte. Ben olabilirim.
Hani bazı meslekler vardır. Otobüs şoförlüğü, gibi sinir testleri yapılır ya. Şu pandemi döneminde bu testlerin tüm esnaf grubuna da yapılması gerekir.
Esnaf grubu da yetmez, mümkünse tüm vatandaşlara yapılmalı. Çünkü herkes bir bedel ödüyor.
Herkes bedel ödedikçe de toplumda hoşgörü adına bir şey kalmıyor. Evine ekmek götürmekte zorlanan günübirlik çalışanlardan, işini kaybetmiş fabrika işçilerine; bütün bir sene bir yerde sahne alamamış emekçi müzisyenlerden, 3 kuruş emekli aylığı enflasyona karşı pul olmuş emeklilere, atanamayan öğretmenlere, İnternet ve televizyonu olmadığı için EBA dan ders göremeyen öğrencilere, evden dışarı çıkamayan yalnız ve bakıma muhtaç insanlara, nöbetten başını kaldıramayan sağlık çalışanlarına, sendikaya girmeleri engellenen kargo işçilerine, lokantalar kapandığı için yemek artıklarına ulaşamayan sokak hayvanlarına, özellikle sevdiklerini bu zalim salgına kurban veren vatandaşlarımıza dek bu olağanüstü dönemde bedel ödeyen hiç kimsenin ruhsal durumları iyi değil.
Bu günlük ticaretimize ve ilişkilerimize de yansıyor haliyle. Dostlarıyla iki kadeh yuvarlayamayan günlerdir torununun yüzünü göremeyen, alt komşusuna çay içmeye gidemeyen kimseler çok mecbur kalmadıkça elbette gözlük dükkanlarına da uğramayacaklardır.
Ezkaza bir alışveriş için sizi tercih eden insanlara mümkün olduğu ölçüde daha iyi, daha kaliteli hizmet vermek, onları maddi manevi her açıdan gülen bir yüzle dükkanınızdan ayrılmalarını sağlamak bu dönemde her zamankinden daha önemli ve neredeyse vatan borcudur.
Bu vatan borcunu alacaklılarımıza ve devletimize de hatırlatırız.
Demin yapabildiğim sakarlıklar için küfür etmeyin demiştim ya.
Sözümü geri alıyorum.
Küfredin anasını satıyım..
Metin Turanlı
Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız |
Tüm zorlukları aşmak, daha güzel günlere ulaşmak için birlik...
Artan POS cihazı komisyonları nedeniyle müşterilerden ödemey...
Mart ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığı...
DIŞ TİCARETTE RİSK ESASLI KONTROL SİSTEMİ (TAREKS) ÜZERİNDEN...
Hazine ve Maliye Bakanlığı KDV istismarını önlemek için hazı...
Başkan Küçüker, “Güneş gözlüğü bir aksesuar değil, göz sağlı...
Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin ...
Renk körleri herhangi bir şart aranmadan, tek gözüyle görenl...
Merhumeye Allah’tan Rahmet, Kederli Ailesine, Sevenlerine, C...