Oda ve Birlik kanunu çıktığından beri her gün farklı bir gelişme ile karşı karşıya kalındı; nihayet sona doğru gelindi.
02 Mart 2019 - 22:23 'de eklendi ve 2872 kez görüntülendi. A+A-
Şimdiye değin çok şey söylendi ancak Sayın Başkan Turgut Vardi’nin yazdığı son yazıdaki bu sözler tarih sayfalarında yerini aldı:
“Seçilen bu arkadaşlarımız, 6 ay boyunca zamanlarının çoğu kısmını Ankara’ da geçirmek zorunda kalacaklar, kendi müesseselerini ihmal edecekler hatta bu kadar uzun süreli işlerinden uzak kalmaları münasebetiyle müesseselerine mesul müdür görevlendirmeleri gerekecektir. Ankara ya her geliş, gidiş, otel masrafları, yemek giderlerini kendi ceplerinden karşılamaları gerekecektir.”
Mesleğe gönül vermiş biri olarak, Yönetim kadrolarında görev aldığım ve almadığım dönemlerde en son endişelendiğimiz konu, masraflar oldu. Kendilerine her zaman saygı duyduğum yönetim kurulu arkadaşlarım ve hakkın rahmetine ulaşmış değerli başkanlarım hiçbir zaman paradan söz etmediler. Bizler çoğu çalışmayı, kendi öz kaynaklarımız ile başarılı bir şekilde sonuçlandırdık.
Vardığımız bu noktada içimizdeki bilgi birikimi ve donanımı bu konuda çalışmaya yeterli olan arkadaşlarımız yine bu özveriyi esirgemeyeceklerdir. Para meselesinin bu şekilde gündeme getirilmesinin arkasında yatan düşünceyi sorgulamaya hakkımız olduğunu düşünüyorum.
Bir diğer konu da şimdiye değin yapılan söylemler. Sayın Vardi TOOMD iktisadi teşebbüs konusunda gelen eleştirilere “biz bu çalışmayı yarın mesleki bir çalışma için kaynak ihtiyacımız olduğunda onu kendi bütçemizden karşılayalım diye yapıyoruz.” diyordu. Kooperatifleri kurmak için mücadele ederken de bizler ilerde derneklerimizin çalışmalarına katkı sağlamak öncelikli hedeflerimiz içindedir diyorduk. Derneklere verilen aidatlar da bu ve benzeri konularda mesleki çalışmaların başarılı olarak sonuçlanması için ödenen kaynaklardır.
Bu nedenledir ki sırf kaynağın başında oturuyor veya durumu oldukça iyi diye bugüne kadar hiçbir başarılı çalışmada imzası olmayan, kelime haznesi ve gramer bilgisi yetersiz ve kanun dilinde ve/veya bağlacının önemini bilmeyen birilerini seçip yıllarca bunların yaşattığı sıkıntıları yaşamaktansa, STK’larımızın tüm kaynaklarını konusunda uzman kişilerden bir yönetim kurulu oluşturmak için harcanmasını tercih ederim.
Bir çeşit kurucu meclis görevi ile mesleğimizin anayasasını yazmak için bir araya gelecek olan meslektaşlarımızın sahip olmaları gerekli yetkinliklerin bir tarafa bırakılarak, olayın sadece maddi boyutunun gündeme getirilmesini kınadığımı bildiririm. “Şimdi ne olacak” diyorsanız, meslektaşlarımız ellerinden gelen özveride bulunacaktır, merak etmeyin…
Turgut Çakar.
Sağlık ticareti: AOK ile e-reçete pilot projesi- 73 milyon k...
Tüm zorlukları aşmak, daha güzel günlere ulaşmak için birlik...
Artan POS cihazı komisyonları nedeniyle müşterilerden ödemey...
Mart ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığı...
DIŞ TİCARETTE RİSK ESASLI KONTROL SİSTEMİ (TAREKS) ÜZERİNDEN...
Hazine ve Maliye Bakanlığı KDV istismarını önlemek için hazı...
Başkan Küçüker, “Güneş gözlüğü bir aksesuar değil, göz sağlı...
Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin ...
Renk körleri herhangi bir şart aranmadan, tek gözüyle görenl...
Muhalefet olmadan iktidar olmaz olaya böyle bakmak lazım ben bu varlı haberini okudum böyle düşünmemiştim çakar bey dile getirince yine düşündüm yeni bir oluşuma gidiyoruz eskisinden daha ciddî bir oluşum olacak böyle eleştiriler olacak