Optisyenlere kadro hayal mi?

1- 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulu Hakkında KHK’da optisyen unvanı yoktur. Buna paralel bölge hizmet grup sayıları ve kadro derecemiz yoktur,
2- Sağlık Bakanlığı ve SGK’nın norm kadro yönetmeliklerine dayalı kadro cetvellerinde optisyen unvanı yoktur.
3- 2023 Sağlıkta insan gücü planlamasında optisyen unvanı yoktur.
4- 5193 Sayılı Optisyenlik Kanununun meslek tanımı ve görevinde kamu kurumları ile ilgili bir dayanak yoktur,
5- Kanuna eklenmesini istediğimiz yeni meslek ve görev tanımlarının, Optisyenlik Programlarında akademik olarak eğitiminin verilmesi ve staj imkanı sağlanması yoktur,
6- Atanmak istediğimiz alanlar da optisyenlere özel bir makam yoktur. Örneğin Sağlık Müdürlüklerinde optik müesseselerin işlemlerini yürüten birimin adı Tıbbi Cihaz ve Biyomedikal Birimidir. Bu birim optik, işitme merkezi, medikal, ortez-protez, diş muayenesi gibi tıbbi cihaz ve biyomedikal alanlarında faaliyet gösteren üretici, tedarikçi ve uygulama merkezi gibi firmaların kuruma mevzuatta bağlı olduğu kadar sorumludur.

Bu Sgk’da da Hastanelerde de böyledir.

Yok yok olan bölümümüzde Bakanlık ne diyor peki, basit bir tabirle anlatalım Bakanlık diyor ki; Ben bir birime her branştan unvan koyamam buna ne bütçem yeter nede bu kadar fazla sayıda personele ihtiyacım var, iki adet Lisans sağlık yönetimi mezunu alır Tıbbi Cihaz ve Biyomedikal şubeye koyarım, bu alanların hepsinde yönetim bilgisi edinmiş bu bölüm mezunlarını istihdam ederim, her anlamda daha verim sağlar diyor. Sağlık yönetimi mezunları tüm sağlık branşlarının işleyişi hakkında eğitim alıyor. Evet bazılarınız diyecek ki mesleki açıdan çıkan problemler nasıl giderilecek, işte o zaman devreye Dernekler ve Bilir kişi girer diyor, önümüzde ki günler oda-birlik kurulacak aynı zamanda Sağlık Bakanlığı oda-birliğiniz bünyesinde optisyen istihdam edin mesleğinizi denetleyin, yönetin de diyor.

Bizim düşüncemiz yukarıda ki mevzuatlarda güncellemeler yapılmadıkça bunu kabullenmeliyiz artık, biz optisyenler denetim, fatura inceleme, kamu kurumlarının işleyişi gibi kısacası kamu kurumlarında memurluk düzeyinde bir eğitim almadık, almıyoruz ve stajda yapmıyoruz.

Bugün atandık diyelim alanımıza giren bir cam/lens deposunu nasıl denetleyeceğiz, çerçeve üretici fabrikalarına nasıl ruhsat vereceğiz, TCESİS ve diğer Tıbbi Cihazlar hakkında hangi eğitimleri aldık, mevzuatları bile bilmiyoruz, bugün kaç optisyen bilmesi gereken 29001 Sayılı Yönetmeliği biliyor? Optik sektörünün diğer yarısı hakkında denetim, kontrol, işleyiş alanında akademik eğitim alan var mı? Bakanlık tek optikler için optisyen mi istihdam edecek, etmiyor işte! Bu birimlerde Büyükşehirler de maksimum 4 kişi istihdam ediliyor, buraya optisyen istihdam edip kurumda akşama kadar yatıralım mı diyor.

Kadro konusunda edindiğimiz tecrübeler sonucu sistemin baştan sona değişmesi gerektiğini düşünüyoruz, bugün hemşire, tıbbi laboratuvar nasıl özel sektörde kendi işletmesini açabilecek bir eğitim almıyorsa, biz optisyenler de kamuda çalışma eğitimi almıyoruz ve bunu Bakanlık yetkilileri bizden iyi biliyor. Bunun neticesinde; hemşire tanımına bakınız, eczacı tanımına bakınız birde optisyenin meslek tanımına bakınız fark ortada. Optisyenliği 5193 Sayılı Kanunla tamamen Optisyenlik Müesseseleri için tanımlamışlardır.

Biz, tüm bu olumsuzlukları bildiğimiz halde meslektaşlarımız ve mesleğimiz için elimizden geldiğince çalıştık ve deyim yerindeyse zorla 125 planlama yaptırdık ve onaylanmadı.

Cumhurbaşkanlığından araya çok yetkili bir isimi soktuğumuz halde onaylanmadı neden? Çünkü bizim o kadrolarda olmak için kağıt üzerinde geçerli bir nedenimiz yok… Bakanlık bürokratları istifa ederiz ama yanlış uygulamaya imza atmayız diyorlar, gerisini siz düşünün her şeyi açık beyan ortadan yazdık.

Kadro gelir mi gelmez mi zaman gösterecek, bizim düşüncemiz oda-birlik oluşumu denetim yetkisini belli oranda ele alacağı için, kadro gereksinimine duyulan ihtiyaç dahada düşecektir.

Saygılarımızla.

Optisyenler Platformu