Genç optisyenler geçmişte yaşananları bilmediğinden, mevcut dezenformasyona karşı detaya inmek kaçınılmaz oluyor.
02 Aralık 2017 - 17:01 'de eklendi.
Tüm Fenni Gözlükçüler Derneğinin özgül ağırlığı altında ezilenler, yıpratma amaçlı söylemlerle konuları saptırıp, İstanbul örgütünün gücünü kontrol altına almak adına geçmişte akıl almaz mücadele verdi. Bu başarısızlıklarının hezeyanını hala sürdürüyor olmaları ise çok ilginç.
Yıllarca “İstanbul Derneği Oda – Birlik Kanuna karşı” propagandası yaptılar. Bu konuda geçmişte “panel” dahi yapıldı açıklamalarımıza cevap dahi veremediler. Yanlış tutum nedeni ile OMO mezunlarının yıllarca ruhsat almalarını engellediklerinin farkına dahi varmadılar.
Meslek Kanunu, Oda ve Birlik Kanunu ve OMO mezunlarının ruhsatlandırılması sorunlarının çözümünü bir bütün içinde ele alıp yıllarca sürüncemede kalmasına sebep olanlar, başarısızlıklarının faturasını her sefer Tüm Fenni Gözlükçüler Derneğine çıkarıp, kendi destekçilerine karşı pozisyonlarını korudular.
OMO mezunlarının ruhsatlandırılması ancak 1940 tarihli gözlükçülük meslek yasasının değişmesiyle mümkündü. Tüm meslek örgütleri işbirliği ile hazırlanan Optisyenlik ve Gözlükçülük meslek yasa tasarısı üzerinde birlik ve beraberliği 80’li yıllarda sağladık. Fakat bu tasarıyı tek başına meclise gönderme konusunda fikir birliği sağlayamadık! ve genç optisyenlerin bilmediği bu küçük ayrıntı nedeniyle yıllarca mağduriyet yaşandı
Karşı fikri savunanlar; Meslek ve Birlik kanunun beraber çıkarılması yönünde ısrarcı bir tutum içine girdiler. Ayrı ayrı çıkarılmasının daha zor bir süreç gerektireceğini öne sürdüler ve her hükümet değişikliğinde bu yasa tasarısı defalarca meclise sunuldu. Tabii başta TOBB olmak üzere Ticaret odaları ile siyasilerin engelleriyle de karşılaştık. Koalisyonlarla yönetilen dönemlerde ise hiçbir ilerleme sağlayamadık.
Oda ve Birlik kanunu tasarısını da müşterek hazırladık.
İstanbul olarak 4 konuda çekince belirttik.
1 – Odaların kuruluşunda gereken asgari üye sayısı
2 – Birlik Genel Kuruluna gönderilecek delege dağılımında “Temsilde adalet dengesi”
3 – Birlik yönetim Kurulu karar yeter sayısının “nitelikli çoğunluk” nisabı ile yapılması
4 – Birlik aidatının üye aidat gelirinin brütü üzerinden değil, oda net gelirinin üzerinden ödenmesi.
Yasalar günü kurtarmaya göre değil, geleceği de kapsayacak şekilde en kötü senaryolara karşı önlem alınarak yapılır. Rasyonel yönetim modeli amaçlanmadığında çatışma da kaçınılmaz olur. Tüm çekincelerimize rağmen Oda ve Birlik Kanunu teklif tasarılarının tümünde imzamız vardır.
İstanbul olarak önceliğin Meslek kanununun çıkarılmasına verilmesini istedik. Oda ve Birlik kanunun meslek kanunu yürürlüğe girmesinden sonra çıkarılması yönünde mücadele vermemizin doğru olacağını savunduk. Mevzuat da bu yönde hareket etmemizi öneriyordu.
Ne zaman bu görüşümüzü dile getirsek malum kişilerce “işte görüyorsunuz oda kanununun çıkmasını istemiyorlar” suçlamasıyla karşı karşıya kaldık.
Neden önce meslek kanunun çıkması gerektiğinde ısrar ettik?
Öncelikle mezuniyetinin üzerinden 10 yıl geçmiş optisyenlerin mağduriyetinin acilen giderilmesi gerekiyordu. Tabii işin püf noktası Meslek Odası olabilmenin temel şartlarından birisi de mesleki yüksek eğitimin olması gerektiği idi.
Esnaf Odası ile Meslek Odası arasındaki ince fark, mesleki yüksek eğitim ile meslek sahibi olanlar, mesleklerinin icrasında özel mesleki yasalara sahipse meslek örgütü kurmaları önündeki engelleri de kolayca aşabiliyorlardı.
Meslek kanunu ile mesleki yüksek eğitim mezunu zümreye sahip olduktan sonra Oda mücadelesini vermek rasyonel çözümdü. Yıllarca her platformda anlattık ama nafile, anlamamakta ısrar edildi ve yıllar heba oldu.
Ve nihayetinde dediğimize gelindi, sadece meslek yasamız meclis genel kurulunda kabul edildi ve yürürlüğe girdi. Genç optisyenler çalışma hayatına başladı, şimdi kamuda istihdam mücadelesi veriyorlar. Bu engeli de aştıklarında mesleki kuruluş boşluğunun doldurulması gerektiği anlaşılacak ve konjonktüre uygun olarak bu yasa bir şekilde çıkacak.
35 yıldır aynı hikâyeyi satanların durumu, en güzel “avara kasnak” betimlemesi ile açıklanabilir.
Biz bu hikayenin sonunu 20 yıl önce söyledik ama ne o gün ne bugün anlamadılar.
Pirus zaferiniz kutlu olsun!
Hakan ERTUNK
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...