Nöbetçi Gözlükçü

Barlarla, cafelerle, hediyelik eşyacılarla çalışanlarla, kapı önünde sohbetleri nasılda büyülü bir dünya idi benim için anlatamam.

Öylesi bir yer de çalışmak için isterlerse üzerine para bile verebilirdim. Ertesi güne nasıl başladıklarını, fazla mesailerinin çokta aldıkları ücrete yansımadığını düşünmezdim bile.

Böylesi tatillerde kordon gezmelerimizde civarda bir gözlükçü varsa, arkadaşlar denize ve sahilde yürüyen kızlara bakarken, ben elimde ay çekirdeği ile gözlükçüye odaklanır, kendimi onların yerine koyar o dükkanda ne kadar güzel vakit geçirdiğimi hayal ederdim. Gece mesaisi bu yüzden büyülü bir dünya idi benim için. Sonunda dileğim gerçekleşti. Hem de öyle bir gerçekleşti ki, tatil yeri gözlükçüleri gibi gece 1′ e 2′ ye kadar değil sabaha kadar açık bir işletme sahibiyim artık. Hakikaten resmen nöbetçi gözlükçü olarak hizmet veriyorum. Hayır,beni zorlayan yok.Yeni işe başladığım ve sonrasında optik reyonuna ortak olduğum Asude Eczane -Optik mağazasında İstanbul gibi bir yerde sabaha kadar güneş gözlüğü satıyorum. Evet yanlış anlamadınız. Güneş gözlüğü satıyorum, gecenin ikisinde üçünde ilaç almaya gelen adamlara…

Tabii,bu tezgahı kurmam kolay olmadı.Daha önce bir dükkan açmadıysam beceriksizliğimden değil, kısmetsizliğimdendi.

Ya da ben öyle düşünüyordum işte. Sonra optisyenlik okulundan arkadaşım Remzi’nin dükkân açarak ayrıldığı eski dükkânı bu eczane optik te işe başladım. Sahibi Aysel hanım, kibar bir hanımefendi.

Bu reyonun 30 yıldır çalıştığını, eski günler gibi olmasa da iyi kötü bir hasta potansiyeli olduğunu söyledi. Çok bir şey kazandırmasa da reyonu kapatmaya gönlünün elvermediğini, kapatırsa bu hakkı kaybedeceğini anlattı. Fazla yorulmayacağım ortada.

Sabah 9 ,akşam 7.cumartesi, pazar kapalı. Bayramlar da full izin. Parası az olsa da Eczane de çalışmanın da güzel yönleri varmış. Çalışmayınca bilmiyor insan. İster istemez ilaç ve vitaminler hakkında bilgi sahibi oluyorsun.
Bitmek bilmeyen nezle,alerji, gibi rahatsızlıklarım yüzünden ilaç depolamama da gerek kalmadı.

Ne istesem elimin altında.

Eczanenin nöbetçi olduğu ,Aysel hanımı yalnız bırakmaya kıyamadığım bir gece, ilginç bir ayrıntı yakaladım. Sonrasında bu tespitimin doğruluğundan iyice emin olunca, Aysel hanıma optik kısmına ortak olmayı önerdim. Zaten optik kısmını kapatıp kapatmama kararsızlığı yaşayan Aysel ablayla uygun bir fiyat karşılığı ortak oldum. O da dükkandan ödenecek nasıl olsa diye düşündüm. Dediğim gibi de oldu. Her 15 gün de bir gelen nöbet gününü iple çekmeye başladım. O nöbet gecesi ben de kaldım. Aslında bu nöbete ilişkin bir tesbit değil.

Her zaman için geçerli ama nöbet günleri daha belirgin oluyor. Eczane nin kalabalık olduğu bir gece dikkatimi çeken şey şuydu:

Orta yaşlı bir adamın en arkada durup etrafı incelemesi dikkatimi çekmişti. Benim optik reyonum ağrı kesicilerden sonra başlıyordu. Adam önündeki kalabalığın kazandırdığı zamanla Önce etrafı bir güzel inceledi. Benim dikkatle baktığımı görünce önünde durduğum güneş gözlüklerinden birini gösterdi.

“”Bu kaç para? “” Gösterdiği gözlüğe baktım. Bakmakla da kalmadım. Tuttum adama verdim. Çakırkeyif olduğunu o zaman anladığım adamcağız ” 250 lira “dediğim gözlüğü ” tamam yakıştı di mi? diyerek aldı.

Ben kılıfına koyacakken kulağıma eğilip ”Sialis te versen ya ” dedi. “SİALİS? “Dedim. Adamcağız, Aysel hanımdan ve diğer kızlardan mı utandı ne yine yavaş sesle ” 20 ‘lik 1 paket ” dedi. O zaman anladım. Kasanın oraya gidip Selvi’in işaret ettiği bir paket sialis alıp hesaba ekledim. Adam benle alış veriş yapmaktan son derece memnun olarak ayrıldı. Fark ettiğim ayrıntı buydu. Tüm eczanelerde sahipleri de çalışanları da hep bayan. Bir tane erkek ya olur ya olmaz. Bizim Türk insanı da prezarvatif ve cinsel güçlendirici gibi ürünleri de kadınlardan almak istemiyorlar.
Gözlük bahanesiyle dükkana girip, bir iki model deneyip sonra karşılarında onları anlayabilecek kolayca açılacakları bir erkek bulunca da sanki tesadüfen konu olmuş ta hiç akıllarında yokmuş gibi ” hadi bir de şunu deneyelim “diyerek viagra cinsi ilaçları daha kolay alabiliyorlar.

Dükkana ortak olduğumun 2. haftası kalp ve ağrı kesicilerden sonra başlayan gözlük kısmının yanını önce nemlendiriciler, sonra vitamin grubu,daha sonra da prezarvatif ve güçlendiricilerle takviye ettim. Ayla hanımı da gözlüğün kozmetik ürünlerle daha iyi örtüşeceği konusunda ikna edince benim işler bir açıldı, anlatılmaz. Aysel hanımın zaman zaman pişmanlık duyduğunu bile tahmin ediyorum. Ama kazanç artığı için o da memnun.

Dükkana giren erkek müşterilerim gözlük denerken özellikle güçlendirici ilaçların yanında ki ayna önünde denettiriyorum gözlükleri. Bir şekilde bu ilaçlar kafalarına yazılıyor. Yakın gözlük numaralarını denettirceksem elime bir viagra kutusu alıp üzerini okutuyorum. İşlem tamam. Sanki ayıp bir şeye ilgi gösteriyorlarmış gibi hem alacakları gözlüğün pazarlığını önlemiş oluyorum hem de adamı ihtiyacı olduğu bir şeyi satıyorum.Bu numara prezarvatiflerde sökmüyor. Çoğu öğrenci hiç zorlanmadan nerdeyse herkese duyurur şekilde açıkça ismiyle prezarvatif isteyebiliyorlar.Ne kötüler ? Halbuki onlarda biraz utangaç olsalar ya..İşimize engel bu üniversiteller.

Ne varsa bizim kuşak ta ve milli duyarlılıkla yetiştirilen gençlerimizde var.

Her neyse, Bir sonra ki nöbete kadar 10 günüm var. İyi tatil yapmak istiyorum nereyi önerirsiniz?

Metin Turanlı