Sağlık Bakanlığının sağlık bölümü olduğu halde tek ataması yapılmayan optisyenlik programına da diğer sağlıkçılar düzeyinde minimum 500 adet kadro verilip kamu yararı, göz sağlığı ve optisyenlik mesleğinin geleceği için yetkililerden özellikle ‘Türkiye Eczacı Kurumundan’ talep ediyoruz.
25 Kasım 2016 - 23:20 'de eklendi.
Sayın Yetkililer,
Optisyenlik Mesleği Kurtuluş Savaşı sonrası Cumhuriyet’in ilanından sonra 1923 ile 1940 yılları arasında yapılan önemli reformların içerisinde ihmal edilmemiş ve 30.12.1940 tarih ve 3958 sayılı “Kanun”la kabul edilerek saygınlığı taçlandırılmış ve bu yasa 2 Ocak 1941 yılında uygulamaya başlanmıştır. Mesleğin yasal bir kimlik kazanmasıyla birlikte gelişimi’de hızla artmıştır.
1992 Yılına kadar Sağlık Bakanlığının düzenlediği kurslar dahilinde optisyen olunuyordu. Ancak 1992 de Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde açılan ilk optisyenlik programı ile optisyenliğin önlisans akademik eğitimi başlamış oldu. 2004 te 5193 Sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun ile optisyenlik mesleğinin gelişimi tekrar hız kazandı ve aynı zamanda son kanun olarak da yerini koruyor. 1992 den bugüne kadar akademik olarak sürdürülen optisyenlik mesleği aynı zaman da 5193 Sayılı OHK ile bir sağlık mesleği olarak nitelendirilmiştir. Yalnız optisyenlik bölümünün buna karşın halen kamu kurumlarıda tek sağlık bölümü (sağlık teknikeri) olarak ne yazık ki ataması bulunmamaktadır.
Bizler”Atanamayan Optisyenler Platformu” altında birleşerek optisyenlik bölümü mezunları ve okuyan öğrencileri olarak son yıllarda yaşananlarla birlikte sağlık mesleği olan optisyenlik mesleğinin geleceği konusunda ciddi kaygılarımız var. Örnek verecek olursak eskiden iki elin parmaklarını geçmeyen optisyenlik programları Özel Üniversitelerin ardı ardına açılmasıyla birlikte 2016 yılında 55 okul, yıllık ise 3.000 mezuna ulaşmıştır. Bir diğer örnek ise 2011 yılı dahil okul sayısı 9 iken mezun sayısı sadece 250 civarındaydı, aradaki fark ne yazık ki açık ve net ortada.
1992’den bu yana optisyenlik programları mezun veriyor ama halen devlet kadrolarında optisyen alımı, ataması yok. Aldığımız eğitimlerle ilişkili olarak; Kamu hastanelerinin göz polikliniklerinde ön aşama göz, lens çapı, göz tansiyonu ölçümü, reçete kaydetme, refraksiyon kusurları vb. İl Sağlık Müdürlüklerinin optik denetleme, ruhsatlandırma birimlerin de ve son olarak Sgk Müdürlüklerinin optik medula, reçete inceleme, denetleme, optik sözleşme servisi ve birimlerinde istihdam edilmek, çalışmak kısacası ”atanmak” istiyoruz.
Aldığımız mesleki derslerde zaten bu yönde: Göz anatomisi ve Fizyolojisi, Optik Aletler Kullanımı, Tıbbi Terminoloji, Halk Sağlığı, Kontak Lensler, Optisyenlik Paket Program Uygulamaları, Refraksiyon Kusurları, Laboratuvar, Göz Hastalıkları, Görme Optiği, Optik Reçete, Optisyenlik Kanunu/Yönetmeliği ve Denetimi.
Görme sağlığı, optik uygulama, denetleme ve inceleme anlamında aldığımız dersler yukarıdaki gibidir. Bu anlamda Göz polikliniklerinde, İl Sağlık Müdürlüklerin’de yada Sgk Müdürlüklerinde optisyenlerin alanında niteliksiz düz memurların,ebelerin, hemşirelerin veya taşeron personelin çalıştırılması kabul edilemez. Bu kadar branşı ve kamu kurumlarında çalışma alanı olduğu halde ataması yapılmayan tek sağlık bölümü ne yazık ki optisyenliktir. Ayrıca sağlık meslek mensupları ile sağlık hizmetlerinde çalışan diğer meslek mensuplarının iş ve görev tanımlarına dair 2014’de Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ve 2016 da güncellenen yönetmelikte, optisyenlik ”Sağlık Teknikeri”unvanını almış ama ataması yukarıda açıkladığımız ilgili kurumlara olmamıştır.
Türkiye’de 1940 yılından itibaren geçen 75 yılda Sağlık Bakanlığı’nın açtığı kurslardan ve 1992 yılından sonra açılan optisyenlik programlarından mezun edilerek diploma alan, aktif olarak sahada faaliyet gösteren optisyen sayısı 7.000 civarındadır. Mevcut 50 optisyenlik programında ise 2016 yılı için açılan optisyen kontenjanı sayısı 3000 dir. Sadece 3 senede mezun edilecek optisyen sayısı mesleğin 76 yıllık tarihinde yetiştirilen optisyen sayısından ne yazık ki fazla olacaktır. Bu durumun kontrol edilebilir ve sürdürülebilir olması mümkün değildir. Osmanlıdan bizlere emanet kalan mesleğimiz itibarsızlaştırılıyor, biz okuyan gençlerin ise 2/3 işsiz kalıp mağdur ediliyor.
5193 Sayılı Optisyenlik Kanunu: Madde 1 fertlerin ve toplumun sağlığını korumak derken, sağlık bölümü olan optisyenliğin sağlığı bozan sadece mesul müdürlük diğer bir deyimle özel sektöre mahkum edilmesini ısrarla anlamıyoruz.
Optisyenlerin kamuda istihdamının sağlanmasının optik sektörünün geleceği ve halkın görme sağlığı açısından yararlı olacağını düşünüyoruz. Optisyenler olarak sağlık hizmeti veriyoruz ve özel sektörün beraberinde devlet kadrosunda eğitimini gördüğümüz ve hak ettiğimiz kurumlarda çalışma hakkımızın olduğunu düşünüyoruz. Optisyenlerin kamuda istihdamı göz ve görme sağlığı açısından kalitesi daha yüksek bir sağlık hizmeti sunumuna imkan vereceği gibi kamu denetimi, kamu kayıp ve kaçakları ile de daha etkili bir mücadelenin yürütüleceğinin kesin kanısındayız.
Her yıl binlerce sağlıkçı atanırken biz optisyenler ise bu atamaları sadece uzaktan izliyoruz. Binlerce kadro değil sadece adil atama dağılımı istiyoruz. 2016 Aralık ve 2017 atamaları için Sağlık Bakanlığının sağlık bölümü olduğu halde tek ataması yapılmayan optisyenlik programına da diğer sağlıkçılar düzeyinde minimum 500 adet kadro verilip kamu yararı, göz sağlığı ve optisyenlik mesleğinin geleceği için yetkililerden özellikle ‘Türkiye Eczacı Kurumundan’ talep ediyoruz.
Atanamayan Optisyenler Platformu Başkan
Miraç Arslan
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
Talep makamındaki “Eczacı” ; Eczacılar için yeterli istihdam sahası bulamazken ve optisyenlik mezununun istihdam edilmesi daha doğru olan kadrolara eczacı yerleştirme yetkisi varken bu imkanı kaybetmek ister mi? Biraz daha zorladığınızda ek kursla geçmişte olduğu gibi eczacılar da optisyenlik mezununun kamu nezdinde yapacağı işi layıkı ile yapabilir savunması ile mesleki yeterliliğe bile el atabilirler!.
Kolaylıklar diliyorum!.
BENCEDE OPTISYENLERE FAYDASI YOK TAMAMEN KATILIYORUM ‘TÜRKİYE ECZACILAR KURUMU’