14 Kasım Dünya Diyabet Günü

1921 yılında insülini bularak diabet hastası milyonlarca hastanın tedavisini mümkün kılan Fredrick Bantig’in doğum yıl dönümü anısına, her yıl 14 Kasım’da Dünya Diyabet Günü düzenlenerek, çeşitli etkinlikler yapılmaktadır.

1991 yılından beri düzenlenen, Dünya Diyabet Günü’ne dünyanın 125 ülkesinden, Uluslararası Diyabet Federasyonu üyesi 150’yi aşkın kuruluş katılmaktadır. Diyabetin sebepleri, belirtileri, tedavisi ve neden olabileceği organ tahribatları açısından halkı aydınlatmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

Eskişehir İl sağlık Müdürü Dr. Ali Mumcu, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Dr. Mumcu, 14 Kasım’ın tüm dünyada 1991 yılından beri “Dünya Diyabet Günü” olarak kutlandığını hatırlattı. Mumcu, “14 Kasım; insülin olmadığı dönemlerde yaşama şansı hiç olmayan diyabet hastalarını kurtarıcı olan, geçen yüzyılın başlarında (1921) insülini bularak onlara yaşamlarını armağan eden Kanadalı Doktor Frederick Banting’in doğduğu gündür. Uluslararası Diyabet Federasyonu, 2016 yılı için Dünya Diyabet Günü temasını “Gözler Diyabetin Üzerinde” sloganı ile diyabetin erken tanısı için taramanın önemi ve erken tanı ile komplikasyon risklerini azaltmak olarak belirlemiştir” ifadelerini kullandı.

“Diyabetin önlenmesi ve kontrolü amacıyla ‘Türkiye Diyabet Programı’ yürütülmektedir”
Diyabetin önlenmesi amacıyla ‘Türkiye Diyabet Programı’nın yürütüldüğünü kaydeden Mumcu, şunları aktardı:
“Dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sağlık sorunu olan diyabetin önlenmesi ve kontrolü amacıyla Sağlık Bakanlığınca “Türkiye Diyabet Programı” yürütülmektedir. Yapılan çalışmalar, 2015 yılında dünyadaki 415 milyon yetişkin diyabetli sayısının 2040 yılında 642 milyona çıkacağını göstermektedir. Buna göre 2040 yılında her on yetişkinden birinin diyabetli olacağı tahmin edilmektedir. Türkiye’nin diyabetle ilişkili sağlık harcamalarının 2030 yılına kadar 6,5 Milyar ABD Dolarına ulaşacağı tahmin edilmiş, ancak bu rakama daha 2010 yılında ulaşılmıştır. Diyabet görülme sıklığı rakamlarına bu yıllarda ulaşmış olmamız, diyabetle ilgili çok kritik hamlelerinde yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.”

“2040 yılına kadar 160 milyon diyabetin geciktirebileceği veya önlenebileceği öngörülmektedir”
Dr. Mumcu, 2040 yılına kadar 160 milyon diyabetin geciktirilebileceğinin ve önlenebileceğinin öngörüldüğünü de ifade ederek, şunları aktardı:
“Tip 2 diyabetli bireylerin büyük çoğunluğu uzun süre hastalığın farkında olmadan yaşamaktadır. Bu nedenle diyabetliler tanı aldıklarında komplikasyonlar uzun süre önce ortaya çıkmış olmaktadır. Yaşam tarzı değişiklikleri ile 2040 yılına kadar 160 milyon diyabetin geciktirebileceği veya önlenebileceği öngörülmektedir. Diyabet komplikasyonları için tarama yapılması tüm diyabet tiplerinin yönetiminde önemlidir. Diyabetli her iki kişiden birinin tanı almadığı bilinmektedir. Bu durum, kişileri sakatlık ve erken ölüme neden olan komplikasyonlara karşı elverişli hale getirmektedir. Diyabette tanının gecikmesi demek, tip 2 diyabetli bireylerin komplikasyonlardan en az biri ile karşılaşması anlamına gelir. Birçok ülkede diyabet körlük, kalp damar hastalıkları, böbrek yetmezliği ve alt ekstremite (ayak-bacak) ampütasyonunun (kayıp) en önemli nedenidir. Diyabet ve komplikasyonlarının tedavisi birinci basamak sağlık hizmetlerinde başlamalıdır. İyi diyabet yönetimi ve tarama ile diyabete bağlı görme bozukluğu ve körlük önlenebilir.”

Her yaş grubunu tehdit ediyor
“Kronik hastalıklar içerisinde diyabet, her yaş gurubu için tehdit teşkil eden klinik tablo olarak öne çıkan bulaşıcı olmayan bir hastalıktır” diyen Mumcu, açıklamasında şunlara da yer verdi:

“Bakanlığımız tarafından daha önce hazırlanmış olan “Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol Programı 2010- 2014” ülkemizde diyabet farkındalık çalışmaları için yol gösterici ve başarılı olmuştur. Sağlık Bakanlığı 2013-2017 Stratejik Planını ve Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat 2014-2017 Programını destekleyecek ve yol gösterecek olan; “Türkiye Diyabet Programı 2015-2020” ile öngörülen faaliyetlerin hayata geçirilmesi ile diyabet hastalığı ve komplikasyonlarının önlenmesinde önemli ilerlemeler kaydedilmektedir.”