İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) gerçekleştirilen Optometri başlıklı toplantıda Optometri’ nin Türkiye ye gelmesi durumunda sektöre ve toplum sağlığına katkılarının veya zararlarının neler olabileceği anlatıldı.
03 Kasım 2016 - 14:02 'de eklendi.
İTO Gözlükçülük Meslek Komitesi’nin düzenlediği, seminerin açış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim yaptı. Erkesim “Sektörün önde gelen uzman, akademisyen ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin bir araya geldiği bu gün burada dile getirilen konular sektörün geleceğini şekillendirecek” dedi.
ÖĞRENCİLER DE KATILDI
Optisyenlik eğitimi alan üniversite öğrencilerinin de katıldığı seminere katılım oldukça yoğundu. Salona sığamayan izleyiciler fuayeye kurulan ekranlardan toplantıyı takip etti.
Toplantının Açılış konuşmasını yapan Komite Başkanı Orhan Küreli, “Tüm Optik ve Optometrik Meslekler Birliği Derneği(TOOMD), Tüm Optik ve Optometrik meslek Adamları Derneği (TOOMAD), katkıları ile düzenlediğimiz bu toplantının, yıllardır herkesin bu konu üzerine konuştuğunu ancak böyle akademik bir seviyede Optometrinin tartışıldığı bir toplantının ilk defa yapıldığını, bu toplantıya da İTO, Gözlükçülük meslek komitesi olarak yaptıkları ev sahipliğinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
ODAMIZIN DESTEĞİ BÜYÜK
Seminerin moderatörü İTO Meclis Üyesi Numan Hocaoğlu da konuşmasında “Son yıllardaki sektörel toplantılarımızda odamız yönetimi gerek odada, gerekse üniversitemizde bize her türlü imkânı sağladı. Bundan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Kamu yararına göre hareket etmeliyiz
Seminerin ilk konuşmacısı Actean Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Fevzi Toksoy, optometri ve oftalmolojideki çalışmalara kamu yararının yön vermesi gerektiğine dikkat çekerek “Türkiye’de göz kusuru olan insanların hepsi sağlık hizmeti alabiliyor mu, tedavi görebiliyor mu? Bu sorununun cevabının ‘hayır’ olduğunu biliyoruz. Tüm toplumu ilgilendiren bu durumun getirdiği zararı acilen hesaplamalıyız. Türkiye ve benzer ülkelerdeki göz doktoru başına düşen hasta sayısı yeterli mi analiz edilmeli. Sorun varsa adım adım çözülmeli. Göz doktoruna gidemeyen insan varsa bu durum tartışılmalıdır ve gidemeyen olduğunu da biliyoruz.
Aile hekimleri refraksiyon eğitimi alabilir.
TOOMD Genel Başkan Yardımcısı Erol Aydoğan Türkiye’de 6 bin 800 aile sağlığı merkezi ve 20 bin 200 aile hekiminin görev yaptığını belirterek şunları söyledi: “Toplumun göz sağlığına ulaşma sıkıntısını giderebilmek için aile hekimleri refraksiyon eğitimi alabilir.
Böylece aile sağlığı merkezlerinde ön tanı yapılabilir. Ayrıca tıp eğitiminde cerrahi eğitimden bağımsız refraksiyona dayalı bir doktorluk eğitimi sağlayabiliriz. Böylece daha ayrıltırılmış, sağlıklı bir muayene sistemine gidebiliriz.”
Toplantının tek Optometristi
Yeni Yüzyıl Üniversitesi öğretim görevlisi ve TOOMAD Genel Sekteri Optometrist Ayşe Merve Uyar Esenkal, optometri eğitimi aldığı Hollanda’da optometri sistemine geçiş ve optisyenlik mesleğinin gelişimi hakkında bilgi verdi. Esenkal, “Hollandalı göz doktorlarının hasta yoğunluğu optometri sisteminin gelmesi ile azaldı. Refraksiyonun dışında hekimlerin yapabileceği işlerine zaman fırsatı buldular” açıklamasını yaptı.
GÖZLÜK KULLANIMINI ARTIRIR
TOOMAD Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Emrah Özbaş, Türkiye’nin göz sağlığı ve gözlük kullanımında bilinçli olmadığını söyledi. Optometrinin gözlük kullanımını artıracağını ifade eden Özbaş, “Küçük yerlerde göz sağlığı taraması yapılmaması ciddi bir sorun” dedi.
Üniversitelerimiz hazır değil
İstanbul Okan üniversitesi ve Işık Üniversitesi Öğretim görevlisi Semih Kabak, Türkiye üniversitelerinin optisyenlik ve optometri alanında Avrupa’nın gerisinde olduğunu söyledi.
Optometrinin dünyadaki örnekleri ve Türkiye’de uygulanabilirliği kapsamında bilgi veren, gözlük kullanım oranının artmasının ancak toplumu bu konuda bilinçlendirmekle mümkün olacağını ifade eden Kabak “Avrupa’daki yüksek standartlı eğitimi bir an önce yakalamalı ve enerjimizi toplumun göz sağlığı bilincinin arttırılması yönünde sarf etmeliyiz” dedi.
Optometristin genel tıp eğitimi olmalı
Üsküdar Üniversitesi Optisyenlik Programı Başkanı Yrd. Doç Dr. İbrahim Şahbaz, Türkiye’nin illerinde yeterli sayıda göz doktoru bulunduğuna dikkat çekerek, optometristlerin genel tıp eğitimi almış olmasının zorunluluğu üzerinde durdu. Yrd. Doç Dr. Şahbaz sözlerini şu şekilde sürdürdü:”
Gözler hastalıkların aynasıdır. Mesela göz doktoru muayenede hastasının beyin, kalp, bağırsak hastalıkları varsa bunu gözlerden anlar. Bu nedenle göz muayenesi yapan kişi donanımlı, doktor olmak zorundadır ve bu nedenle de optometristler tıp eğitimli olmalıdır.
Refraksiyon kusurlarını anlamaya indiremeyiz konuyu. Pratisyen hekimlerimize optik cihaz ve refraksiyon eğitimi verebiliriz. Kendi ülkemizin gerçeklerine göre en güzelini yapmalıyız, başka ülkelerinin gerçeklerine göre değil. Optometri uzmanı, optisyen ve göz hekimi ayrı ayrı branşlaşmalı, birbirlerinin sahasına girmemeli.
TOOMAD Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Aydın, sektörün yaşadığı sorunların nedenleri üzerinde durdu, geçmiş dönemde Optometri üzerine yapmış oldukları çalışmaları anlattı.
İstanbul Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi Turgut Çakar ise Optometri nin, gelebilmesi için her şeyden önce Tababet ve Şuabat Kanununda ve 5193 sayılı optisyenlik hakkındaki kanun da değişiklikler yapılması gerektiğini belirtti.
Günün sonunda konukların görüşlerinin de alındığı Toplantı, birlikte çekilen fotoğraf ile sona erdi.
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
Optometri konusunu tartismanin bile ocü oldugu günlerden bu güne o kadar zaman geçmişki bizim meslek örgütlerimizin bu vahim konuyu bu gün kurumsal bir çaba içinde tartışmaları bir baslangıç olarak görüyorum ve sonuna kadar destekledigim bir konudur optometri sevgi ve saygılarımla